Kavga ciddi: Benim oylarım senin vekilin…

Bu defa gerçekten GELİYOR GELMEKTE OLAN! Millet İttifakı’nın, öyle ismi gibi kuşatıcı olmayıp, iç hesapların her an öne çıkmasının şaşırtıcı olmayacağı belliydi. Gelecek Partisi Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun kendi partisinden seçilen milletvekilleriyle “ilk grup toplantısını” yapması, CHP cenahında büyük tepki gördü. Ve Davutoğlu bununla ilgili sosyal medya mesajını hemen kaldırmak zorunda kaldı… Bir televizyon programına katılan DEVA Partisi Başkanı Ali Babacan CHP’ye yönelik olarak, “Biz olmasaydık bu kadar milletvekili çıkaramazdınız…” deyince, anında tepkiler yükseldi. 15 vekille ittifak pazarlığında en kârlı çıkan Babacan, partisinin katkılarını, CHP’nin Kahramanmaraş ve Gaziantep oylarında meydana gelen artışlarla savundu.

 

Kahraman Maraş’ta CHP oyları 6,8 puan, Gaziantep’te ise 5,4 puan artmış. Dolayısıyla birer milletvekili fazla çıkarmış… 81 vilayet ve 766 ilçe teşkilatıyla seçimlere en fazla hazırlıklı girdiğini iddia eden DEVA Genel Başkanı Babacan, bir de CHP hesabına sıkıntılı bir ifşaatta bulundu… Dediğine göre, 14 Mayıs akşamı, CHP Genel Merkezine gelen veriler, saat 20.00 itibarıyla işin rengini ortaya koymuş! Peki, hâl böyle iken Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş hangi verilere dayanarak, o gece Kılıçdaroğlu’nun 13. Cumhurbaşkanı ilan edileceğini bangır bangır bağırıyordu?

 

Çarşı beklenenden de erken karıştı!.. Seçimlerin birinci turunda alınan olumsuz netice, karşılıklı atışmaları körüklüyor. CHP ve ittifak bileşenleri, sahada yeteri kadar çalışmamakla karşılıklı ithamda bulunuyor. Partilerin iç vaziyeti ise çok daha gergin… Üçer beşer istifalar birbirini takip ediyor. Millet İttifakı’nın ikinci büyük partisi İyi Partide de, dışarıya tam olarak yansımayan bir gerilim yaşanıyor. 14 Mayıs’tan tam altı gün sonra sessizliğini bozan Meral Akşener, 28 Mayıs’tan pek ümitli olmayan bir intiba bıraktı, âdeta havlu atar bir görüntü verdi. Başbakanlık hayalleri suya düşen Akşener, bu arada önemli bir adım attı. 28 Mayıs sonuçlarını beklemeden, 24-25 Haziran tarihlerinde 3. Olağan genel kongre kararını duyurdu. Ne dersiniz, parti içi muhalefetle sıkıntılar yaşayan Bayan Akşener, bir kere daha istifa restine başvurur mu? Buna mecbur kalır mı? Kısacası istifa opsiyonu da ihtimalden uzak bir durum değil… Çünkü kendi koyduğu çıtaları yakalayamayan başarısız neticeler sebebiyle ve partideki milliyetçi tabanın tepkisine yol açan politikalar dolayısıyla, genel başkan yıprandı. Bunun mutlaka neticeleri olacaktır. Millet ittifakında, 28 Mayıs sonrasında ciddi zemin kaymaları meydana gelecek gibi görünüyor…

“Ben 85 milyonun cumhurbaşkanı olacağım” diye vaatte bulunan Kemal Kılıçdaroğlu ve partisinin boyası çok çabuk döküldü… Şöyle ki, 14 Mayıs seçimlerinde kendilerine oy vermeyen depremzedelere karşı, insanlık onuruna aykırı, vicdanları sızlatan bir tavır ortaya koydular. Afetzedelere sırf kendilerine oy vermedi diye beddualar etmek, hakaret etmek, tehdit etmek, her türlü ahlak dışı baskı ve tacizleri sergilemek, hangi izana sığar? Hani nerede kaldı tarafsızlık? Nerede kaldı herkesi kucaklamak, herkese eşit mesafede durmak? Daha ilk adımda vatandaşları, bana oy veren ve vermeyen diye ayrıştırmak… Vatandaşları tercihlerinden dolayı aşağılamak… Her şeyden önce seviye problemi olan bu politikalar, hiç şüphesiz CHP ve liderine bir yarar getirmeyecek. Tam aksine sırtına acı faturalar yükleyecektir. Afetzede vatandaşlarımız, kendilerine hakaret edenleri asla unutmayacak, her fırsatta cezalandıracaktır!

 

Bakınız Hatay’ın Defne ilçesinde depremden sadece 57 gün sonra, 300 yataklı devlet hastanesi inşa edilip halkın hizmetine sokuldu... Defne’de Kılıçdaroğlu’na yüzde 90 oy verildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ise sadece yüzde 8 oy çıktı. Peki, Sayın Erdoğan veya AK Parti tarafından, Defnelilere karşı herhangi bir suretle kınama, aşağılama, tehdit, hakaret ve benzeri olumsuz tepki gösterildi mi? Tam aksine, 60 günde hizmete sokulması vadedilen modern hastane, 57. gününde Defnelilerin hizmetine açıldı. İşte hizmet de budur samimiyet de budur. Oy versin vermesin, bütün vatandaşları kucaklamak budur. Ve olması gereken de zaten budur. Gelgelelim söylemleriyle eylemleri taban tabana zıt politikacılar, halka güven veremezler. Dolayısıyla iktidar için de vize alamazlar. CHP’lilerin bunu anlaması lazım!

 

Son dakika gelişmesi: Sinan Oğan’ın Cumhur İttifakı’na destek verilmesi için çağrıda bulunması önemli bir gelişmedir. 28 Mayıs 2. Tur seçim sonucunun, Erdoğan lehine daha da yükselmesi için bir etkendir.