Kerkük'te oyun üstüne oyun!..

Seçimlere birkaç gün kala, Irak'tan hiç de iyi haberler gelmiyor... Medyada daha çok bomba yüklü araçların infilakı veya ülkenin çeşitli yerlerinde her gün onlarcası meydana gelen çatışma haberleri yer alıyor. Ancak işin acı tarafı, ilgili bütün çevrelerin toprak bütünlüğünü koruma yönündeki açıklamalarına rağmen, Irak hızla bölünmeye doğru gidiyor. Meseleyi başından beri gerektiği gibi takip edenler için, aslında bu gelişmelerde şaşılacak bir şey yok! Zira olanların hepsi, ta başından beri, yani işgal harekâtından yıllarca önce planlanıp hazırlanmıştı... Evet, ürkütücü de olsa, korkutucu da olsa, maalesef Irak hızla bölünmeye doğru gidiyor. Bunun dışındaki görüşler, sadece iyimserlik ifadeleri. Irak'ın bölünme süreci, işgalin başladığı gün, geri dönülemez noktaya gelmişti zaten. Şimdilerde yapılanlar ise, bir yerde ince ayar çalışmaları... Bakınız sadece Kerkük'te seçimler için oynanan kirli oyunlar bile bunun izahı için yeterli. Kerkük'te neler oluyor? En kestirme cevabı şu; Kerkük Kürtleştiriliyor ve bir adım sonrasında Kürt Özerk Bölgesine dahil edilecek! Bunun en açık işaretini KYB lideri Celal Talabani verdi zaten. Vaktiyle Kerküklü olduğu iddia edilen, ama şimdilerde başka yerlerde ikamet eden 180 bin Kürt seçmene burada oy kullandırmak için gerekli düzenleme(!) yapılıyor. Daha önce Seçim Kurulu reddettiği halde, Kerkük'te kaydı bulunmayan bu seçmenlerin isimlerini yazdırması için beş günlük ek süre tanındı. Talabani'ye göre, isimleri bulunmasa bile bu seçmenler oyunu kullanacak. Bu seçmenler hem Irak Milli Meclisi, hem Kürdistan Özerk Parlamentosu ve hem de Kerkük İl Genel Meclisi için oy kullanacaklar. İş bununla kalmayacak tabii. Talabani açık açık şunları da ilan etti: Kerkük'ün eski statsüsüne kavuşturulması, yani Kerkük'ten zorunlu olarak göç etmiş olan Kürtlerin buraya geri getirlip yerleştirilmesi ve Saddam zamanında bu şehre getirilmiş olan Arapların da geldikleri yere geri gönderilmesinin sağlanması konusunda Irak Cumhurbaşkanı, Başbakanı ve Amerikan ve İngiliz Büyükelçilerinin imzalaraının bulunduğu yazılı bir belge üzerinde anlaşma sağladık... Evet, oyun açıktan açığa oynanıyor. Irak'ın bütünlüğü filan sadece lafu güzaf!.. İşgal güçleri bugün çekilse bile artık bu ülkede bütünlüğün sağlanması çok zor, hatta imkansız. Nüfusun yüzde altmışını teşkil eden Şiiler seçim yoluyla iktidarı elde edeceklerini düşündüklerinden, şimdiye kadar işgale karşı hiç direniş göstermedi. Kürtler zaten başından beri Amerikan askerlerine kucak açmıştı. Onlarla birlikte de halen Irak'ın diğer vatandaşlarına karşı savaşıyorlar. Irak'ta ilk günden bu yana işgale karşı direnen kesim, sünniler, yüzyıllardır ellerinde tuttukları Irak iktidarının kendilerinden gasp edildiğini biliyorlar. Seçim yolu ile tekrar bunu elde etmeleri mümkün olmadığına göre, geriye bir tek silahlı mücadele seçeneği kalıyor. Bu silahlı mücadele ne kadar sürebilir, nereye kadar sürebilir ve nasıl bir sonuçla bitebilir? Bütün bu soruların cevabı gelecekte saklı. Şu an bilinen tek şey Irak'ta tam bir kaosun hüküm sürdüğü... Seçimler yapılmazsa bugünkü şiddet çok daha tırmanacak. Onun için ne pahasına olursa olsun seçimler yapılmak isteniyor. Tıpkı Afganistan'da olduğu gibi, bunun ne kadar sağlıklı veya demokratik olduğuna bakılmaksızın seçimler yapılacak. Birleşik Arap Cephesi Kerkük'te seçimlerden çekildi. Türkmenlerin durumu şu an belli değil. Ama Türkmenlerin tavrı, Amerikan güvencesindeki Kürtlerin pek de umurunda değil. Talabani, Türkmenler seçime katılmasa da güneş doğmaya devam edecek... diyor. Görüldüğü gibi Kürtlerin tuzu kuru!.. Şiiler de çoğunluklarına güveniyor. Ortada kalan ve zor durumda olan Sünni Araplarla Türkmenler... Irak'ta bölünmeyi önleyecek veya geciktirecek tek faktör, bölgede İran'la komşu olan yeni ve büyük bir şii devletinin kurulmasına karşı olan çekincelerdir. Zira Irak'ta, İran'ın etkisine girebilecek bir Şii devletin kurulması, dengeleri bir anda alt-üst edecektir. Açıkçası bu durum ne ABD'nin, ne de İsrail'in işine gelir. Ama Kuzey Irak'ta bir Kürt devleti, her ikisinin de çok işine yarar!