Kılıçdaroğlu'na sorular...

A -
A +
Herhalde dünyada benzeri durum nadirattandır... Ana muhalefet lideri, ülkesini el-âleme sürekli biçimde şikâyet ediyor. Söylediği şeyler de, hayli ağır ve Türkiye'yi ilzam edici nitelikte. Evet, Kılıçdaroğlu günde üç öğün Türkiye'yi Suriye'nin içişlerine karışmakla suçluyor! Bununla da yetinmiyor. Milli İstihbarat Teşkilatının silah kaçakçılığı yaptığı ithamında bulunuyor. Burada dayanağı, son günlerdeki malum operasyon çerçevesinde; iki tane savcının durumdan vazife çıkararak, MİT'in kontrolünde, Suriye'deki Türkmenlere yardım götüren TIR'ların aranma teşebbüsüdür. MİT Kanununun 26. Maddesi çerçevesinde, yönetim ve sorumluluğu tamamen MİT'te bulunan ve herhangi bir şekilde denetimi ve soruşturulması Başbakanın iznine tabi olan bir işlemde; mezkûr savcıların yetkisini aşarak ve devletin istihbarat kurumunu rakipleri karşısında açık düşürme pahasına böyle bir tavır sergilemesi, çok ama çok manidar!..
Herhalde devletin ilgili kurumları bu konuda gerekli değerlendirmeyi yapacaktır... Biz Kemal Kılıçdaroğlu'nun siyasi tutumuna dönelim ve bununla ilgili kendisine bazı sorular soralım: Sayın Kılıçdaroğlu, tam dokuz yüz on dört km'lik; en uzun kara sınırına sahip olduğumuz Suriye'de, tam olarak ne olup bittiğinin gerçekten farkında mıdır? Kendisinin dış politika konusundaki bilgi birikimi ve deneyimine dair fikrimiz yok, ancak parti bünyesinde ve üst düzey yönetiminde epeyce hariciyeci bulunduğuna göre, asgari seviyede de olsa bilgilendirme yapılıyordur değil mi? Mesela İsrail'in, gizli-açık Suriye'deki gelişmelere ne gibi müdahalelerde bulunduğunu hiç merak ediyor mu? İran'ın bu ülkeye silah ve mühimmat gönderme dışında, bilhassa her rütbeden asker göndererek fiilen rejim güçleri yanında savaştığını duymuş mu?! Duymuşsa bunu nasıl değerlendiriyor? Suriye'de öldürülen İranlı subay ve generaller için bir fikri var mı?
Her fırsatta kendi ülkesini silah kaçakçılığı yapmakla suçlayan Kılıçdaroğlu, Rusya'nın Suriye'ye en gelişmişleri dâhil, her türlü silah; mühimmat ve lojistik desteğinde bulunduğunu biliyor mu, bilmiyor mu? Bilmemesi mümkün olmadığına göre, şimdiye kadar bu konuda ne düşünmüş ve neler söylemiş acaba? Hadi Irak'ı, Katar'ı, S. Arabistan ve diğer Körfez ülkelerini tek tek saymayalım... Bölge içinde ve dışında, Suriye'deki gelişmelere bigâne kalan, irili ufaklı bir tek ülke var mıdır? Sahi, Kemal Bey hangi devirde ve hangi dünyada yaşıyor? Kendi ayağına ateş etmekten başka bir şey olmayan bu üslup ve strateji ile CHP ve lideri nereye varacağını hesaplıyor? Türkiye, bütün dünyanın muhatap aldığı Suriye Ulusal Muhalefet Cephesine ve Özgür Suriye Ordusu'na ilk günden beri destek veriyor. Bunu da öyle gizli-saklı biçimde değil, aleni olarak yapıyor.
Hükümet, hâlihazırda iç ve dış güvenliğimizi en fazla etkileyen Suriye meselesini, "Türkiye'nin iç meselesi" olarak deklare etti ve buna göre de dış politika uyguluyor. Dış dünya, Türkiye'nin bu tavrını doğru algıladı ve ona göre anlayış gösterdi. Peki, Kılıçdaroğlu ve partisi gerçeği ne zaman görecek?
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.