Kim bu "üst düzey komutanlar?"

A -
A +

CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun Afyon'daki facia hakkında yaptığı açıklama, başlı başına bir facia niteliğinde!.. Aşağıda aktaracağımız bu açıklamayı okuduktan sonra, herhalde ülkemizde nasıl bir muhalefet fukaralığının yaşandığını, daha iyi anlamış olacaksınız. İşte kelimesi kelimesine o açıklama. Akşam Gazetesi Yazarı Talat Atilla, Ana Muhalefet Liderine soruyor: 25 askerimizin şehit olması içimizi yaktı. Nedense bir türlü içimizi soğutan bir açıklama gelmiyor. Soruşturma bitmediği için, orada neler olduğunu bir türlü anlayamıyoruz. Sizin bu konuya ilişkin bilgileriniz var mı? Cevap: "Evet, maalesef fidan gibi gençlerimiz şehit oldu. Bu olayla bizzat ilgilendim. Komutanlara sordum." Soru: Ne dediler? Bir bulguya ulaştınız mı? Cevap: "Ordu, 'yüzde 99 sabotaj' dedi. Soru: Genelkurmay net bir şey söylemedi. Bakanlar "kesinlikle kaza" dedi. Cevap: "Evet, bu kadar bilgi karmaşası yaşanınca üst düzey komutanlara sordum. Sabotaj olduğuna dair kuvvetli emareler olduğunu söylediler." Soru: Peki kanıtları nedir acaba? Cevap: "Birden fazla kanıtları var. Cep telefonuyla patlamanın gerçekleştirilmiş olma ihtimaline yoğunlaşmışlar." Soru: PKK mı, Suriye kaynaklı mı, telefonla nasıl yapılmış? Cevap: "Kimin yaptığına dair şu anda bir bilgiye ulaşılamamış. Sabotajı yüzde 99 doğrulayan birkaç ihtimalden birisi telefon. Dışarıdan çaldırıldığında harekete geçen bir mekanizmadan söz etti komutanlar. Yüzde 1 ihtimali dışlamadan sonucu görmeliyiz." Şimdi burada bir nefes alıp, iki kere düşünelim: Başbakanlık, Genelkurmay Başkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı şimdiye kadar, olayın sabotaj olduğuna dair en ufak bir açıklamada bulunmadı. Olayla ilgili adli ve idari soruşturma tam dört koldan devam ediyor. Hâl böyle iken, hangi makamdaki "üst düzey" komutan veya komutanlar, olayı yüzde 99 sabotaj olarak değerlendiriyor ve bunu "kurumsal bir bilgi" olarak anan muhalefet liderine aktarıyor? Diğer taraftan, bu şekilde formel bir bilgi aktarımı yoksa; şayet çeşitli ihtimallerden bahsedilmesi sebebiyle, Sayın Kılıçdaroğlu, yaptığı şahsi çıkarsama ile böyle bir neticeye varıyor ve bunu kamuoyuna bu şekilde deklare ediyorsa, bu da ayrı bir facia! Çünkü bu ifade, başta hükümet ve genelkurmay olmak üzere, devletin ilgili bütün kurumlarını, olayı örtbas etmek gibi büyük bir itham altında bırakma anlamı taşıyor... Bu ülkenin ana muhalefet lideri, 25 askerimizin hayatını kaybettiği son derece elim bir olayın, henüz maddi ve hukuki delillerle aydınlatılmamış mahiyetini, 28 Şubat Döneminden kalma "ÜST DÜZEY KOMUTAN" klişesi ile anlatmaya kalkışmamalıdır. Bu sorumlu bir siyaset tarzı asla değildir. Değil ana muhalefet lideri, bu ülkede az çok hayat tecrübesine sahip ortalama bir vatandaş dahi, bu safhada yüzde 99 sabotaj hükmünde bulunamaz. Şayet, Kılıçdaroğlu'nun bildiği ve açıklamadığı, başka somut deliller yoksa, böyle bir açıklama skandaldır. "Üst düzey komutan" diye tanımlanan askerî şahıslar, böyle bir bilgi vermişlerse; bunun dayandığı kesin bulgu ve bilgilerin devletin kayıtlarında olması gerekir. Ve bu bilgilerin kamuoyu ile paylaşılması gerekir... Aksi halde, devlet ve hükümet zor durumda kalır!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.