Kırk yılın hatırına...

A -
A +

Gazetemiz Türkiye bugün kırk bir yaşına giriyor... Kırk bir kere maşallah! Kırk yılda neler oldu neler, kimler geldi kimler geçti... İnsanlar ölür, ama fikirleri yaşar, yaşayabilir. Bir fikrin yaşaması için, öncelikle doğru ve faydalı olması gerekir. Yanlış fikirler de hatırda kalabilir ama, hayırla yâd edilmez!.. Müesseseler, insanlara göre daha uzun ömürlüdür. Hizmet ve faaliyetleri de, buna izafeten daha geniş ve etkili olur. Önceleri "MATBUAT", daha sonra "BASIN"; günümüzde de "MEDYA" diye ifade ettiğimiz, bilgi ve fikir dolaşımını ihata eden bu alanda, başka iştigal sahalarında olmayan namütenahi özellikler ve hassasiyetler vardır. Medya yolu ile bir ülkede kültürel ve sosyal ihya hizmetini de gerçekleştirebilirsiniz, tam tersine toplumda; özellikle manevi yıkımlara yol açabilecek tahribat da yapabilirsiniz. Burada sonucu belirleyecek olan sizin niyet ve maksadınızdır... Medya organlarının hayatiyeti, hitap ettikleri kitlelerin ona olan iltifatına bağlıdır. Nice büyük gürültü-patırtı ile, medya dünyasına adım atan gazeteler oldu ama, ömürleri pek uzun olmadı. Aynı şekilde medya alanında iştigal etmek isteyen birçok müteşebbis de, kısa zamanda çekilmek durumunda kaldı. Yani bu sektörde sadece ekonomik rekabet şartları değil, siyasi-içtimai pek çok faktör; müteşebbislerin ve müesseselerin ekonomik ömrü üzerinde, radikal bir biçimde belirleyici unsurdur. Velhasıl fırtınası hiç dinmeyen bir deniz misali, çalkantıları bitmeyen medya dünyasında ayakta kalmak çok ama çok zordur. TÜRKİYE GAZETESİ, kırk yıldır her türlü dalgalanmaya; fırtına ve kasırgaya rağmen dimdik ayakta kalmasını bilmiştir. Bunun pek çok sebebi var. En başta müessesemizin kurucusu Sayın Dr. Enver Ören'in vizyonu ve liderlik gücüne işaret etmek gerekir... Bunun yanında, Türkiye Gazetesi'nin topluma sunduğu hizmetin güzelliği; insanlara verdiği mesajın doğruluğu, yani "HUZUR VEREN GAZETE" özelliği, esasen işin özünü pek güzel anlatıyor. Bu köşede çok fazla teferruata giremeyeceğiz. Ama kırk yılın çok kısa bir özetini, bugün ekleriyle birlikte 152 sayfalık gazetemizde bulacaksınız. Bazı sayfalarda kendi hikâyenizi, bazısında ise başkasının hikâyesini okuyacaksınız... Umarız, sizi geçmişe doğru kısa bir seyahate çıkaracak olan bu hikâyeler, aynı zamanda geleceğe doğru uzun bir ufuk turuna da çıkaracaktır!.. Zira Türkiye Gazetesi hep iyiyi, güzeli sunmaya çalıştı. En karamsar dönemlerde dahi, iyimser olmayı bildi. Belki bazıları bunu yadırgadı ama, sonunda onlar da hak verdi... Biz haklı çıkıp çıkmamayı, bu meselede teferruat olarak görüyoruz. Önemli olan insanları yanıltmamak, şaşırtmamak ve haksız yere korkutmamak. Evet Türkiye Gazetesi daima korku ve endişe yerine, ümit ve heyecan aşıladı. Kırk yılın özü ve özeti budur... Hem kırk yıl ne ki, bir acı kahvenin bile kırk yıl hatırı var! Hep birlikte nice kırk yıllara inşallah...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.