Pazar günü İstanbul Yenikapı'daki yeni meydanda, halkın izhar ettiği muhteşem duruş; kumpasa, montaja ve şantaja karşı kesin bir meydan okumaydı...
Millî iradeye oldum olası şaşı bakanlar, iki gün önce halkın İstanbul'da yaptığı müthiş uyarıyı acaba biraz olsun anladı mı? Vaktiyle sıradan vatandaşın
reyine karşılık, bir Prof.'un oyu yedi tane sayılmalıdır diye; ciddi ciddi kanun taslakları yazan zihniyetin bugünkü temsilcileri, seçim sandığı ve sonucunu küçümsemekte ısrar ediyor. "Demokrasi sandıktan ibaret değildir..."
tezini köpürterek, millî iradeyi tahfif etmek; bu yolla halkın verdiği
kararın ötesinde ve üzerinde bir güç kaynağı ve siyasal meşruiyet
mekanizması oluşturmak istiyorlar. Bu sebeple mesela şöyle bir tehditte
bulunuyorlar: "30 Mart seçimlerinde sonuç ne olursa olsun (Buradaki ne olursa olsun ifadesini, AK Parti'nin yüksek oy alma ihtimali olarak okuyabilirsiniz...), ülkede siyasi tansiyon düşmeyecek, hatta daha da artacak. İktidar hızla baş aşağı gidecek..." vs. vs...
Benzer şeyleri, 2013 Haziran ayındaki Gezi kalkışması sonrasında da seslendirmişlerdi. Ama Başbakan'ın Kuzey Afrika gezisi dönüşünde,
herhangi bir organizasyon olmadan; gece yarısı Yeşilköy ve civarında
yolları ve meydanları dolduran yüz binlerce kişinin yaptığı müthiş gövde
gösterisi, bu türden atıp tutanların sesini kıstırmıştı. 17 ve 25
Aralık'taki darbe teşebbüsünden sonra, tekrar heveslenen malum güruha;
İstanbul Yenikapı'daki yeni meydanda toplanan iki milyon kişi, gerekli
dersi verdi. Türkiye gazetesinin dünkü manşetinde vurgulandığı gibi,
Millet; tehdide, kumpasa, şantaja, montaja karşı çok çarpıcı biçimde
meydan okudu. Evet, milletin meydan okuması böyledir. Şartlar
gerektirirse, o iki milyona birkaç milyon kişi daha da eklenir. Bunu
böyle bilesiniz!..
Eminim ki, pazar günü Yenikapı'da;
İstanbulluların yaptığı o muhteşem gövde gösterisi, dünyanın belli
merkezlerinde, Türkiye'ye ve onu yöneten iktidara karşı birtakım
hesaplar yapan odakları da, tavırlarını yeniden gözden geçirmeye sevk
etmiştir. Evet, bundan emin olabilirsiniz! Şimdiye kadar,
ülkemiz üzerinde oynanan ve oynanmak istenen pek çok oyunu, milletimiz
sandık başında verdiği kararlarla bozmayı bilmiştir. Bu defa da aynısını
yapacaktır şüphesiz. 30 Mart seçimleri, yeni mahalli idarecilerin
seçilmesi işinden çok öteye, Türkiye'nin istiklâli ve istikbalinin söz
konusu olduğu bir mertebeye çıkmıştır. Yenikapı'daki kıyam gösterdi ki,
halkımız bu durumun çok iyi farkındadır ve gereğini de mutlaka
yapacaktır. Varsın şer odakları birkaç gün daha fitne-fesat kazanlarını
kaynatadursun, keza bugüne kadar hiçbir söyledikleri doğru çıkmayan;
müflis ideoloji zebunu kalemler, uçuk-kaçık tahminlerde bulunadursun, 30
Mart akşamı tezahür edecek sandık neticesi, memleketi hakikaten
rahatlatacaktır.
Elbette iç ve dış mihraklar yüklendikleri
mahut misyonu sürdürmek için çırpınmaya devam edeceklerdir. Ancak bizim
görevimiz de onların çevirdikleri dolapları, kumpasları boşa
çıkarmaktır. Son dokuz ayda meydana gelen hadiseler, bazılarının koyu
karanlıktaki suratlarını gün ışığına çıkardı. Millet şimdi bunları daha
iyi tanıyor ve menhus emellerine karşı daha uyanık olacaktır. Milletin tokadını yiyen iflah olmaz!..