Mısır ile yeni bir sayfa açılıyor...

A -
A +

Başbakan Erdoğan'ın, dokuz bakan ve 350 iş adamı ile gerçekleştirdiği Mısır ziyareti, her yönüyle dikkat çekiciydi. Öncelikle, Kahire'den değişik çevrelere verdiği siyasi mesajların üzerinde durmak gerekiyor... Pazar günkü yazımızda, özellikle İsrail'e yönelik olarak verilecek sert mesajların çok yankı yapacağını ifade etmiştik. Nitekim oraya varır varmaz, ayağının tozuyla Kahire Üniversite'sinde, binlerce Mısırlı gence yaptığı konuşmada; "Er veya geç Gazze'nin hesabı İsrail'e sorulacaktır" gibi, alışılmış diplomatik üslubun hayli ötesinde bir tonda İsrail'e yüklendi. Erdoğan bir gün sonra, Türk-Mısır İş Forumu'nda yaptığı konuşmada da, 2008'deki katliamı hatırlatarak; "Buradan Netanyahu'ya sesleniyorum. Dünya 2008 şartlarında değil. Hesabını ona göre yap..." diyerek, aynı adrese salvolarını sürdürdü. Sadece İsrail değil, Birleşmiş Milletler de Erdoğan'ın hedefinde idi. "BM Güvenlik Konseyi'nden artık bir şey beklemiyorum... Çünkü orada her şey beş kişinin (Daimi üyeleri kast ediyor) iki dudağı arasında. Orada adalet dağıtılmıyor..." şeklinde, öfkesini gizlemeden düşüncesini seslendirdi. Dönüş yolunda gazetecilere yaptığı açıklamaya göre, Başbakan, Birleşmiş Milletler konusundaki bu tavrını kararlı bir şekilde sürdürecek. Kendi ifadesiyle "lobi" yapmaya devam edecek! Bunun için İslam Konferansı Teşkilatı (İKT), D-8 gibi, diğer uluslararası kuruluşlar nezdinde de girişimlerde bulunulacak. Erdoğan Forum'daki konuşması esnasında, sırasıyla İKT, Arap Ligi ve Filistin Kurtuluş Teşkilatı El Fetih ve Hamas'a da sert eleştiriler yöneltti. "Sizler orada ne yaparsınız? Meselelerin çözümü için neden etkili bir tavır koymazsınız?.." Arap Birliği'ne dair Katar Başbakanı'nın sözlerine de atıf yaparak, "Yani böyle bir araya geleceğiz, konuşacağız, yemekler yiyip dağılacağız... Bu böyle nereye kadar sürecek?" şeklinde tarizde bulundu. Başbakan, Filistin Yöneticilerine; aralarındaki bölünmüşlüğün Filistin davasına en büyük zararı verdiği ikazını yaparak, özellikle Mahmut Abbas'ı hedef alan şu sözleri dile getirdi: "Bu şekilde bulunduğunuz makamları muhafaza ediyorsunuz, ama Filistin halkının çektiği çileler gün be gün artıyor. Siz neyi halledemiyorsunuz?.." Evet, Sayın Erdoğan'ın bölgesel ve küresel muhataplara dönük uyarı ve sitemleri oldukça yoğundu. Mısır'ın Arap Âlemindeki ve Bölgedeki büyük önemine de dikkat çekerek, bu ülkede hayata geçirilen devrimin bütün sonuçlarıyla başarıya ulaşmasının ne derece kritik olduğunu şöylece özetledi: "Mısır bunu başarırsa, diğer Arap ülkelerinde de bu Bahar'ın anlamı olacak. Belki bazı liderlerin hoşuna gitmeyecek, onların keyfi kaçacak, ama dünyanın gidişatı bu yönde..." "Mısır ile yeni bir sayfa açıyoruz. Bu sadece 21. Yüzyılın değil, belki 20. Yüzyılın da yeni sayfası niteliğinde. Zira yaklaşık yüz yıl önce, aramıza duvar örenler, birbirimizle bağlarımızı kopardılar. Yüz yıl devam eden bu ayrılık ve hasreti artık ortadan kaldırmak istiyoruz... İstanbul ile Kahire'yi, Ankara ile İskenderiye'yi kardeş şehirler yapmak istiyoruz. Aramızdaki ekonomik, sosyal ve kültürel ilişkileri güçlendirmek istiyoruz..." diyen Başbakan, bu sebeple ziyaretin tarihî nitelikte olduğunu vurguladı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.