Orta Doğu iyice karışıyor mu?!.

A -
A +

"Zaten yeterince karışmamış mıydı?.." dediğinizi duyar gibiyim. Doğrudur, son yüz yılda bu bölgenin karışık olmadığı bir zaman zarfı yaşanmadı ne yazık ki!.. Ama her zaman beterin beteri var. Gazze'de İsrail katliamı devam ediyor. Bir hafta içindeki bombardımanın sonucu, yüzden fazla ölü, bini aşkın yaralı... İsrail, her zamanki gibi aşırı güç kullanıyor. 2008'de de aynı vahşetle, pek çoğu kadın-çocuk, yaşlı olmak üzere, en az 1500 Gazzeliyi öldürmüştü. Bu defa da vahşetin nereye kadar tırmanacağı belli değil! Suriye'de, çöküşteki zalim rejim, kalan son gücüyle kendi halkını boğazlamaya devam ediyor... Ölü sayısı kırk binin üstünde deniliyor, ama kayıp on binlerce insan var ve bunların önemli bir kısmının öldürülmüş olma ihtimali çok yüksek. Bazı tahminlere göre hayatını kaybeden insan sayısı yüz binin üzerinde. Daha da ne kadar öleceği meçhul... Suriye'de ne olacak sorusuna cevap aranırken, Irak'ta da yeni bir felaketin kapısı aralandı! Irak Ordusu ile Peşmergeler arasındaki çatışmalarda ilk belirlemelere göre 13 kişi öldü. 2003'teki işgalden bu yana bir milyondan fazla insanın hayatını kaybettiği Irak'ta yeni bir iç çatışma, büsbütün felaket olur. Zaten her gün bombalı eylemlerle ölümlerin ardı arkası kesilmiyor. 1990'dan bu tarafa, gıda yetersizliği ve ilaçsızlıktan ölen bebek ve çocuk sayısı üç milyonu aştı! İşte bu haldeki Irak'ta yeniden Arap-Kürt savaşı koparsa, artık felaketin boyutlarını hesaplayın siz... Lübnan'da da, 1975-1990 arasında 300 bin kişinin hayatına mal olan ve tam bir yıkım getiren iç savaşın bir benzerinin tekrar yaşanmasından korkuluyor. Bunlar bölgede uçuşan kara bulutların sadece bir kısmı... Yemen'de, her gün kaç kişinin öldüğü bilinmiyor, daha doğrusu dünyanın bir kısmı bura ile ilgilenmiyor bile. Bahreyn'de ve Ürdün'de tansiyon son derece yüksek! Her an tencerenin kapağı patlayabilir... Orta Doğu iyice karışıyor mu, diye sorarken işte bu tabloyu anlatmaya çalışıyoruz. 20. Yüzyılın başlarında Orta Doğu'yu kan ve ateşe boğarak, başta petrol olmak üzere, bölgenin zenginliklerini çalan, gasbeden Batı, şimdilerde ekonomik krizlerle boğuşuyor. Ama siyasetinde bir değişiklik yok ve olamaz da! ABD, beklendiği gibi Çin ile baş etmek için Asya-Pasifik Bölgesine ağırlık veriyor. Obama, seçimden sonraki ilk dış gezisini Tayland, Burma ve Kamboçya'ya yaptı. Ekonomiyi tekrar ayağa kaldırabilmek için, epeyce içe de kapanacak. Avrupa da aynı şekilde, ekonomik çöküşü önlemek için yoğun bir dâhili faaliyet içinde... Ancak, hem AB hem ABD, zenginliklerini sömürdükleri Arap Dünyasına karşı İsrail'i sonuna kadar himaye etme kararlılığında. Filistin'de ölen insanların hayatı onlar için hiçbir değer ifade etmiyor. İsrail'in yaptığı korkunç katliamları, mesela aynı aileden 12 kişiyi birden öldürmesini gayet normal ve haklı buluyor!.. Bakalım Batı'nın bu medeniyeti(!) ve vahşi kapitalizmi daha ne kadar hüküm sürecek? Lakin belirtelim ki, 21. Yüzyıl yirminci asır gibi olmayacak. Avrupa zaten bitik vaziyette! Amerika da inişte... Yani mevcut görüntü fazla aldatmasın. Dünyanın dengeleri çok değişecek. Biz Orta Doğu'ya dikkat edelim...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.