PKK'nın çekilmesi ve sonrası...

A -
A +
Bugün, "Çözüm Süreci" için yeni bir kilometre taşı... Aylardan beri yapılan görüşmelerin ve 'olurdu- olmazdı' ekseninde sürdürülen tartışmaların da net bir ara sonucu olarak, PKK fiili çekilme durumunu resmen açıklıyor. Bekleneceği üzere örgüt, bu açıklamayı olabildiğince sansasyonel biçimde yapmak için, günlerden beri hazırlık yapıyor. Bu çerçevede, açıklamanın yapılacağı Kandil'e, çok sayıda yerli ve yabancı medya mensubu gitmiş bulunuyor... Çekilme ile ilgili olarak, söylenecek her cümle ve kelimenin, Türk ve dünya medyasında, büyük yankı bulacağını tahmin etmek zor değil! PKK'nın da tam istediği bu... Yani Ekim 2009'da, Habur sınır kapısında gerçekleştirilen ve o günkü süreci berhava eden sansasyonun daha değişik bir versiyonu, bu defa sınırın öte tarafında ve bölücü örgütün "kalesinde" sahneye konulacak. Fakat bu kez, durum hayli farklı... 
Gerek sürecin olgunlaşarak geldiği nokta, gerek devletin hazırlık ve tedbirleri, kamuoyunun süreçle ilgili algısı, Ekim 2009'la kıyaslanmayacak ölçüde farklı. Yani bu defa, kimse Kandil'de yapılacak ve şüphesiz yeni tartışmalara da kapı açacak açıklamaların süreci mecrasından saptırmasını beklemiyor. Elbette PKK ve uzantıları, her fırsatı değerlendirip avantajlar elde etmek için, bütün imkân ve becerilerini seferber ediyorlar. Ancak dikkat edilirse, şimdiye kadar kamuoyuna empoze etmeye çalıştıkları beklentiler gerçekleşmedi. Medyada kendilerine çanak tutan, belli sayıdaki figüranların da gayretlerine rağmen! Ve göreceksiniz o figüranlar, bugünden başlayarak çok değişik sazlar çalacaktır. Lakin endişeye mahal yok. Süreç, planlandığı gibi yürüyecektir. 
Sağdan da soldan da saysanız, iki elin parmak sayısını geçmeyecek; her konunun uzmanı diye pazarlanan malum medya leşkeri, kimi zaman Öcalan'ı bile öteleyen bir yaklaşımla, güya terör meselesinin çözümünde yol ve yordam gösteriyorlar. Bugüne kadarki bütün yanılgı ve çelişkilerini görmezden gelerek, bayat teraneleri sürdürüyorlar. Akıldânelik yaptıkları konuda, şartların ne derece değiştiğini ya görmüyorlar veya kabul etmek istemiyorlar. Sürece katkı(!) sunarken, meşhur tabiriyle "Şeytanın avukatlığına" soyunuyorlar. Şansa bakınız ki, bunların dedikleri ve bekledikleri olmuyor. İşte buna sevinmeliyiz...
Evet, daha önce de bu köşede belirttiğimiz üzere, aslında fiili çekilme başlayalı epey oldu. Zira hep söylediğimiz gibi, kamuoyundaki haber ve yorumlar, sürecin geldiği noktanın bir hayli gerisinde kalıyor. Bu da tabii bir netice... Medyaya düşen bir kısım bilgilerin icrai tarafı, çoktan gerçekleşmiş bulunuyor. Sürecin selameti bakımından bu gerekli! Dolayısıyla PKK elebaşlarının bugün yapacağı açıklamaları, bu süzgeçten geçirmekte fayda var. Militanların sınır dışına çekilmesi, çözüm sürecinin belki de en kolay tarafı. Önemli olan bundan sonrasıdır. Yani asıl mesele, silahın tamamen gündemden çıkmasıdır. Bugün PKK cenahından, hâlâ bir meydan okuma gayreti veya gücünü koruma noktasında, avantajı kaybetmeme direnişini çağrıştıracak beyanlar gelebilir. Ama bilelim ki, eskisi gibi militanların silahlanıp yeniden terör faaliyetine girişmesi mümkün değil. Özetlersek, bugün önemli ama sonraki günler daha da önemli... 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.