“Şoke edici ve derin üzüntü verici!..”

A -
A +
Yunanistan’ın kıyafetlerini soyarak geri ittiği, soğuktan donarak ölen 19 göçmen için, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği sözcüsü, başlıktaki ifadeyi kullandı. “Derin üzüntü” lafı çoğu kez acizliğin itirafıdır…
 
 
Yunanistan’ın göçmenlere karşı sergilediği vahşet, tek kelimeyle dehşet verici!..
 
Her bir yeni uygulamasıyla, barbarlık sınırlarını biraz daha zorluyor âdeta. Göçmen botlarının üzerine doğrudan ateş açmak, lastik botların çabuk batması için onları şişlemek, Yunanistan’ın artık rutin hâle gelmiş uygulamalarından. Göçmenlerin şahsi para ve eşyalarına el koyma gibi yüz kızartıcı fiillere imza atan Yunanistan, çaresiz durumdaki insanlara karşı ne kadar vahşileşebileceğini, ısrarla bütün dünyaya göstermekten çekinmiyor.
 
Çünkü dünya, Yunanistan’ın yaptığı bu vahşet karşısında sessiz ve tepkisiz. Daha açıkçası, dünyanın tuzu kuru ülkeleri, giderek insanlık faciasına dönüşen göç meselesi karşısında, tam bir umursamazlık içinde. Göçmenleri kendi ülkelerinden uzak tutmak için her yola başvuruyorlar. ABD, Latin Amerika’dan gelen göçmenlere karşı duvar örüyor.
 
Avrupa ülkeleri, Asya ve Afrika’dan gelen göçmenlere karşı duvar örüyorlar. Onlar bu duvarları örerken, kimi canını kurtarmak; kimi de daha kolay bir ekmek parası kazanmak için, yerini yurdunu, evini barkını terk ederek sonu belirsiz serüvenlere atılan zavallı, çaresiz insanlar telef oluyor. Ya açlık ve susuzluktan veya dondurucu soğuktan hayatları son buluyor veyahut insan kaçakçılarının batmaya mahkûm tekneleri içinde, azgın dalgalar tarafından yutuluyorlar…
 
Evet, dünyada göçmen durumundaki on milyonlarca insanın dramını hakkıyla anlatmak ne yazık ki mümkün değil. Çünkü denizlerde veya karada yaşanan her bir facia diğerinden daha ürkütücü…
 
Son birkaç gündür, Yunanistan’ın kılık kıyafetlerini çıkarıp geriye ittiği ve soğuktan donarak ölen 19 insanın yürek burkan haberlerini izliyoruz…
 
Tam 19 insan kasten ölüme terk ediliyor, aslında terk etme ifadesi yetersiz. Bu insanların kurtulma şansını dahi ortadan kaldırmak için, kıyafetleri üzerinden soyuluyor ve daha çabuk ölsünler diye geri itiliyor!..
 
 Ey insanlık neredesin? Yunanistan’ın işlediği bu insanlık suçu karşısında niçin sessiz kalıyorsun? Bu utanç verici tepkisizliği, hangi ahlaki değerlerle ve nasıl bağdaştırıyorsun? Yunanistan’ın sergilediği bu vahşet karşısında insanlık namına dile getirebileceğin hiç mi bir şey yok? İnsanlık hakikaten ölmüş… 
 
Şayet öyle olmasa, dünyanın ayağa kalkması ve Yunanistan’ı bu yaptığından dolayı pişman etmesi gerekmez mi? BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) Sözcüsü Boris Cheshirkov’un, Yunanistan’ın sergilediği son vahşet karşısında verdiği tepkiye bakar mısınız: “Bu görüntüler karşısında şoke olduk ve derin üzüntü duyduk. Yunanistan-Türkiye sınırında insanların öldüğüne dair bize ulaşan raporlar var…” (Derin üzüntü) klişesi, diplomasi dilinde pelesenktir malum. Ama çoğu kere bu klişe acizliğin itirafıdır. Tıpkı BMMYK sözcüsünün ifadesinde olduğu gibi. Koskoca Birleşmiş Milletler Teşkilatının, mültecilerle ilgili mekanizması, apaçık işlenen insanlık suçuna karşı böyle komik durumlara düşüyor!..
 
BMMYK Sözcüsü bu arada akıl vermekten de geri durmuyor: “Haberler alarm verici…
 
İnsanların kaçakçılara başvurmasını engelleyebilecek düzenli ve güvenli yolların oluşturulması da dâhil, bu tür trajik ölümler önlenebilir” dedikten sonra, şöyle devam ediyor: “Avrupa’da artan sınır kısıtlamaları ve geri itmeler, mülteci ve göçmenleri daha riskli rotalara yönlendiriyor. Bu da insanların kendilerini, hayatlarını ve çocuklarını daha fazla riske attıkları anlamına geliyor…” Evet, Edirne Paşaköy Mandakoru mevkiinde, cesetleri toplanan tam 19 talihsiz insanla ilgili durumun özeti böyle. Yunanistan’ın apaçık bir vahşetine karşı bütün dünyada sessizlik, ilgisizlik ve sorumsuzluğun resmidir. “Avrupa’nın şımarık çocuğu” denilen Yunanistan’ın, nasıl bu kadar pervasızlık yapabildiğinin de izahıdır…
 
Uluslararası Göç Teşkilatı, denizlerden Avrupa’ya giden göçmen ölümlerinin bir önceki seneye (2020) göre iki kattan fazla arttığını duyurmuştu. 2021 yılının ilk altı ayında deniz yoluyla Avrupa ülkelerine gitmeye çalışan düzensiz göçmenlerden 1146 kişi hayatını kaybetti. Libya ile İtalya arasındaki Orta Akdeniz Rotası en ölümcül alan olarak biliniyor. 2021 Nisan ayında Libya açıklarında batan mülteci gemisinde en az 130 kişi ölmüştü…
 
Bir taraftan göçmenlerin çaresizliğini sonuna kadar kötüye kullanan vicdansız insan kaçakçıları, diğer taraftan Avrupa devletlerinin onlardan aşağı kalmayan acımasızlığı…
 
Gerçekten sözün bittiği yerdeyiz. Dondurucu soğukta zavallı göçmenlerin üstündeki kıyafetleri çıkaran Yunan Medeniyeti(!) karşısında, dilsiz şeytan gibi suskun kalanların, bir yandan da insan hakları savunuculuğu yapmaları ikiyüzlülüğün ötesinde bir sahtekârlık ve rezalettir!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.