Somali'deki saldırının kodları (2)

A -
A +
Dünkü yazımızda, Somali'de elçilik binamıza yapılan saldırıyı anlayabilmek için, büyük resme bakmak gerektiğini, büyük resmin de Türkiye'nin son yıllarda büyük açılımlar yaptığı Afrika kıtasının tamamı olduğunu belirtmiştik. Şunu da ilave ederek konuyu irdelemeyi sürdürelim; Büyük resim Afrika'nın tamamıdır, ama resmin de tamamı, aslında "aktif" Türk dış politikasının bütünüdür. Yani o saldırının temelinde, dost ve düşman cenahlar tarafından dikkatle izlenen; etkili dış politikamızdan rahatsızlık duyan güçlerin kontra izlerini aramak gerekir...
"Yemen'de ne işimiz vardı?" diyen balyozcu general gibi, "Somali'de ne işimiz var?" diye soran monşerler veya Türkiye'nin "Stratejik derinlik bataklığına saplandığını" iddia eden, beyni viskiyle sulanmış "sosyolog" kalemşorlar bu inceliği hesaplar mı acaba? Onlar zebunu oldukları müflis ideolojilerin sığ sularında, artık iyice bayatlamış sloganlarla eyyamcılık yapmaya devam etsinler. En fazla, "Biz kimseye karışmayalım, kimse de bize karışmasın, askerimiz -polisimiz ölmesin..." gibisinden, soğuk savaş döneminin edilgen dış politika anlayışına kapılanırlar, o kadar!..
Önemli olan şudur: Eğer iddialı bir ülke iseniz, stratejik menfaat ve hedefleriniz için her yerde olmaya ve orada olduğunuzu başkalarına da hissettirmeye, kabul ettirmeye çalışmalısınız. Bunun da risk ve bedellerinin olduğunu dün burada hatırlatmıştık. Bakınız, Yeryüzü Doktorları, saldırıdan sonra yaptıkları açıklamada şu kararlı mesajı veriyorlar. "ORADA VE HER YERDE" sloganıyla yola çıkan, "Din; dil, ırk ve cinsiyet ayırımı gözetmeksizin, yeryüzünün tüm ihtiyaç bölgelerine tıbbi ve insani yardım götürmeyi hedeflemiş bir hareket" olarak, hizmetlerimize aynı kararlılıkla devam edeceğiz diyorlar. Somali'de, Türkiye insanlık adına yüz ağartıcı bir tarih yazıyor. Bunu unutmayınız.
Somali'de 22 yıl boyunca devlet düzeni fiilen ortadan kalktı ve savaş lordları burada at oynattı. Saldırıyı üstlenen örgüt, "Haraketuşşebabul Mücahidîn- Mücahit Gençlik Hareketi" gibi bir isim altında, ama hangi maksatla ve kimler hesabına; masum insanların kanını döktüğünü bilmeyen, bilse de bozuk itikadı sebebiyle dalalette ısrar eden terörist bir yapı, Hariciliğin yeni versiyonu... Hariciler gibi, kendilerinden olmayan Müslümanları tekfir ediyorlar ve öldürüyorlar. Bunlar doğru dürüst karnını doyuramazken, silah tüccarlarının omzuna koyduğu en modern silahlarla, güya İslam adına ama gayrimüslimler hesabına savaşıyorlar ve dahi El Kaide gibi taşeronluk yapıyorlar. Zaten El kaide bağlantıları kesin gibi. Örgüt, daha önce İslâmî Mahkemeler Birliği ismiyle aynı faaliyetleri sürdürüyordu. Afrika'da bunlardan bolca var. Sadece bölge ve ülkelere göre isimleri değişiyor.
Emperyalist ülkelerin, nüfuz mücadelesinde bu örgütleri tepe tepe kullandıkları bir sır değil... Burada en kritik husus, hangi ülkenin hangi eylem için kimi kullandığıdır. El Şebab örgütünün Türkiye'ye dönük tehditlerini ve eylemlerini bu açıdan irdelemek gerekir. Yani El Şebab'ın tetikçi pozisyonu ile arkasındaki güçlerin, esas fonksiyonunu tefrik etmek şart. Soru: Somali'nin bitişiğindeki Cibuti, hangi ülkelerin garnizonu durumunda?
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.