"Suikast için bulunmaz fırsat..."

A -
A +

Başlıktaki cümlenin sahibi, İsrail eski genelkurmay başkanı ve eski savunma bakanlarından, hâlihazırdaki Kadima Partisi lideri Shaul Mofaz... 2000'li yıllarda, Batı Şeria'daki Cenin Kampı ile Gazze Şeridi'ne yapılan insanlık dışı saldırıların mimarı... Dünya kamuoyundan gelen tepkiler üzerine, savunma bakanlığı görevinden alınarak, daha pasif bir görev olan ulaştırma bakanlığına atanan Mofaz... Bu yılın başlarında Tzipi Livni'den genel başkanlığı devralan Mofaz, anlaşılan yaklaşan seçimlerde rakibi Netanyahu'ya karşı şansını artırmak için, Filistinlilere daha fazla yüklenmekten başka yol bilmiyor. Geçen ayın ortasında Gazze'ye saldırarak, devletleşme altyapısını tahrip etmeye çalışan Netanyahu, dünyadan gelen tepki ve sağlanan ateşkes ile şimdilik hedefine ulaşamadı. Ama 2007'de olduğu gibi, Gazze'yi yerle bir etmek için fırsat kolladığı sır değil... BM Genel Kurulu'nda, Filistin'in gözlemci statüsünü kazanmasıyla birlikte, tam 45 yıl sonra Gazze topraklarına ayak basabilen, Hamas'ın siyasi büro şefi Halit Meşal'in bu ziyareti, anlaşılan İsrail'i fena halde öfkelendirmiş!.. Evet, Mofaz diyor ki: "İsrail'in güç kaybı devam ederse, birkaç sene sonra Meşal'i Batı Şeria'da, Mahmut Abbas ile kucaklaşırken görebiliriz. Bence onun Gazze'ye gelmiş olması, suikast için bulunmaz bir fırsat... Bir an önce orayı terk etmesini öneririm..." İsrail on yıllardır Filistin'in ileri gelenlerine karşı, benzer suikastlar yapmayı fütursuzca sürdürüyor. Aynı lafı, bir Filistinli İsrail yetkilileri için söylese, yer yerinden oynar. Ama İsrailliler söyleyince kimseden çıt çıkmıyor! Daha önce Arafat'ın en önemli yardımcısı olan Ebu Cihad, Hamas Liderlerinden Şeyh Ahmed Yasin ve Abdülaziz el Rantisi gibi, nice önemli kişileri öldürdüler. Halid Meşal de, Netanyahu'nun talimatıyla; 1997'de Ürdün'de, Kanada pasaportlu on ajan tarafından kulağına enjekte edilen zehirle öldürülmek istendi. Ancak iki ajan yakalanınca, Ürdün Meliki Hüseyin, panzehir verilmezse, ajanları idam ettireceği tehdidinde bulundu. İsrail panzehiri vermek zorunda kaldı ve böylece Meşal kurtulabildi. İşte İsrail ve politikası özetle bu. Şimon Perez de, Meşal'i hedef alıp Mahmud Abbas'a övgü yağdırıyor. Sebep? Çünkü Abbas tam İsrail'in dişine göre! Daha önce, Yassir Arafat'ı aynı şekilde övüyorlardı. Ama Arafat, tabanın zorlamasıyla olağan çizginin dışına çıkınca, 2002'de Batı Şeria'nın tamamı işgal edilerek, devletleşme altyapısı bütünüyle tahrip edildi. Arafat, şakağına silahını dayayıp intihar tehdidiyle tutuklanmaktan kurtulabildi... Daha sonra da bilindiği üzere, kuşkulu bir şekilde hayatını kaybetti. Şimdi zehirlenme iddialarına karşı mezarı açılıyor. Ne değişir ki!.. Filistinlilerin içinde, Arafat'ın zehirlenmesinde parmağı olduğu söylenen M. Dahlan gibi hainler ne yazık ki az değil. İsrail'in Filistin üzerindeki kontrolü, daha ziyade bu tipler vasıtasıyla oluyor. Filistinliler birbirinin gırtlağına sarılırken, İsrail keyifle izliyor. Çünkü işi çok kolaylaşıyor. Bu sebeple mesela, Hamas'a karşı El Fetih'i silahlandırıyor. Ama bütün olumsuzluklara rağmen, Filistin BM'de önemli bir statü kazandı. Eğer şuurlu olunursa, bunun devamı gelecek...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.