Rusya'nın derdi başka!.. Baas rejimi için yolun sonu artık görünüyor. Bu yüzden baskı ve vahşeti de arttıkça artıyor... Rejimin güvenlik güçleri, Mevlid Kandilinde Humus şehrinde tam bir katliam yaptı. Şehrin Halidiye semtine (Bilindiği gibi Eshab-ı Kiram'dan büyük komutan Halid Bin Velid'in kabri Humsu'tadır. Semtin adı da buradan geliyor.) vahşice saldıran güçler, camilere sığınmış halkı acımasızca hedef aldı. İçerisinde insan bulunan bazı binalar ateşe verildi. El Cezire televizyonunda yayınlanan görüntüler, tek kelime ile dehşet verici. Yabancı basın organlarında yer alan haberlerde, ölü ve yaralı sayısı farklı rakamlarla veriliyor. El Cezire'nin haberlerine göre, Humus'ta ölü sayısı 337'ye yükselmiş durumda. En az 1500 yaralıdan bahsediliyor. Yaralılara müdahale etmesi beklenen hastanelerde, kan ve ilaç sıkıntısı had safhada... Sözün kısası, Suriye'deki vahşeti burada anlatmak imkânsız... Diğer taraftan Baas rejimi, bütün dünyanın gözüne baka baka yalan söylüyor. İlk günden beri tekrarladığı gibi, utanmadan; cesetleri teşhir edilen yüzlerce insanın, silahlı gruplar tarafından öldürüldüğünü iddia ediyor. Bu vahşet, bu dehşet daha ne kadar sürer bilemiyoruz. Lakin Suriye'den gelen çığlıkların bütün dünyayı rahatsız etmesi gerekir. Buna karşılık, BM Güvenlik Konseyi'nde veto hakkına sahip ülkelerden Rusya ve Çin, Suriye aleyhine karar alınmasına açıkça mani oluyor. Özellikle Rusya, Suriye rejimini ve Beşar Esad'ı çok rijit biçimde korumaya çalışıyor. Güvenlik Konseyindeki tartışmalar, bu yüzden uzadıkça uzuyor. Buradan cesaret alan Baas rejimi de, en son Humus'ta sahneye koyduğu vahşetlerine devam ediyor. Dışişleri Baklanı Ahmet Davutoğlu, Suriye'deki son kanlı saldırıların çok endişe verici boyutta olduğunu belirterek, BM'nin bu ülke hakkında daha net bir tavır takınmasını beklediklerini söylerken, Rusya ise; kendilerinin tasvip etmediği bir kararın çıkmasına, asla müsaade etmeyeceklerini kayda geçiriyor... Önümüzdeki Salı günü, Rus Dışişleri Bakanı ve İstihbarat Başkanı Şam'a resmî ziyarette bulunacaklar. Tam da böyle bir zamanda, Baas rejimin katliamlarına karşı; dünyanın ayağa kalktığı bir sırada, Beşar Esad ve avanesine böylesine açık destek veriyor Rusya. Şüphesiz Moskova bambaşka hesaplar içinde... Amerika ve Avrupa'nın, bölgede Rusya aleyhine daha fazla güçlenmesine set çekmeye çalışıyor. Dolayısıyla Moskova açısından, Suriye'de, bunca sivil insanın hunharca katledilmesi, pek fazla önemli değil. Beşar Esad'ın koltuğu bırakması yönündeki çağrılara dahi, razı olmuyor Rusya... Peki, bu gidiş nereye kadar? Daha önce, Libya'daki çatışmalar aylarca sürmüş ve en az, altmış bin kişi hayatını kaybetmişti. Suriye'de de şu ana kadar, en az yedi bin küsur kişinin öldüğü bildiriliyor. Sivil kayıp sayısı da, on yedi bini geçmiş durumda. Şam'daki dikta rejimi, bu şekilde Rusya'dan destek görmeye devam ederse, Suriye'de daha binlerce, belki on binlerce kişi hayatını kaybedecek. Bu gidişle de, mezhep savaşı kaçınılmaz olacak!.. Libya'daki felaket ortada dururken, Mısır'da yeniden alevlenen çatışmalar vahimleşirken, Suriye'de de aynısının tekrarına müsaade edilecek mi? Tüyler ürpertici bir durum!