TEKNOFEST vizyonu ve CHP kurultayı…

Sesli Dinle
A -
A +
Yazının başlığı bazılarınca yadırganabilir… Ancak bir noktaya dikkat çekmek için, özellikle bu başlığı koydum. Zira ülke meselelerinin ele alınış biçiminde, iktidar ve muhalefet kanadının yaklaşımlarını karşılıklı olarak değerlendirmek lazım. Bu memleketin geleceğine dair, kim/ler nasıl bir tasavvur ortaya koyabiliyor? Mesela bu ülkenin istikbali olan gençliğin durumunu nasıl bir perspektiften ele almalı? Sahi, içi bugüne kadar doldurulamayan “x kuşağı-z kuşağı” gibi muğlak kavramlarla, neyi ne kadar anlayabilir veya anlatabiliriz? Kavramların içini doldurmak ve hayata geçirmek çok önemli. Bu hususta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın literatüre soktuğu “TEKNOFEST Kuşağı” müşahhas (somut) bir gerçek olarak göz önünde. Bu ileriye dönük yeni büyük ümitler vermiyor mu? Hakikaten, ilköğretimden yükseköğretime kadar, tamı tamına bir milyon gencimizin teknoloji alanında kıyasıya yarışa katıldığı bir ortamda, insanın geleceğe dair heyecanlanmaması mümkün değil. Hâlen İzmir’de devam eden, dünyanın en büyü havacılık ve teknoloji festivali, daha önce İstanbul’da 2 milyon 247 bin, Ankara’da da 943 bin ziyaretçi cezbederek kırılması güç rekorlara imza attı. İzmir’e de benzer hareket ve heyecanı getiren TEKNOFEST, besbelli Cumhuriyetin 2. Yüzyılında, kendi alanında belirleyici güç unsuru olarak, dünya ile rekabette göğsümüzü kabartacak bir kapasite sergiliyor…
 
Evet, bir tarafta bu hareket ve heyecan bütün hızıyla devam ediyor…
 
Savunma ve teknoloji alanında, 850 ayrı büyük proje, yarınlar için bu ülke hesabına gıpta edilecek fırsat ve imkânlar sunuyor. İşte bu ülkenin gelecekteki güvencesidir. Cumhurbaşkanı Erdoğan dün İzmir’de Çiğli’den seslendi ve bu göğüs kabartıcı başarıları yerinde görmek için insanlarımızı davet etti. “Başarıları yerinde görün” diye çağrıda bulundu. Şimdi bir de ‘ana muhalefet’ cenahına bakalım; “CHP’nin kalesi” olarak İzmir ne durumda? Şehirdeki hayat kalitesi ne safhada? Yerel hizmette İzmir’in karnesi ne durumda? Bu mukayeseyi durduk yerde yapmıyoruz. CHP’nin en iddialı olduğu ve seçimlerde İzmirlinin oylarını hep çantada keklik gördüğü gerçeğini unutmayalım. Şu hâlde bugün ve yarınlarda CHP İzmir için ne vadediyor? Elbette sadece İzmir değil, bütün memleket için ne vadettiği önemli… Cumhurbaşkanı Erdoğan, 21 yılda eğitim sahasında yapılan hizmetlerin bir kısmını dile getirdi. Derslik sayısı 343 binden 620 bine çıkarılmış mesela. Üniversite sayısı 76'dan 208’e yükselmiş. Öğrenci yurdu kapasitesi 182 binden 950 bine ulaşmış… Sadece İzmir’de inşa edilen derslik sayısı 11 bin 687... 26 bin kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları yapılmış. İzmir’e dört tane de teknopark kazandırılmış. Şehirdeki kamu yatırımlarının maliyeti 225 milyar lira. Depremden sonra hızla inşa edilen binalar ve afetin yaralarının süratle sarılması vs. Bunlar hem günümüz hem gelecek dönemde temel meseleler…
 
Şimdi tekrar CHP’ye ve 4-5 Kasım’da yapılacak olağan kurultayına bakalım: 14 ve 28 Mayıs seçimlerini açık ve net bir yenilgi ile kapatan CHP’de, yaşanan iç tartışmalar ile YENİLENME istekleri nasıl bir seyir izliyor? YENİLENME ADINA hangi şahıs veya grup, ne gibi yeni görüşler ortaya koydu? Bilen var mı? "TAVŞAN ADAY" diye hafife alınarak eleştirilere maruz kalan Özgür Özel’in adaylığı olmasa, bu kurultayın nesi konuşulup tartışılacaktı acaba? Değişim iddiası olarak, Sayın Özel, CHP’nin Kılıçdaroğlu tarafından fazlaca sağa kaydırıldığını, kendisinin genel başkan olması durumunda bunu düzelteceklerini söylüyor. Hepsi bu kadar!
 
Televizyonlardaki hararetli tartışmalarda, ilçe ve il kongrelerinde Kılıçdaroğlu ve taraftarları ile diğerlerinin ne kadar delege kazandığı tekrarlanıp duruyor. Şu ana kadarki sonuçlarda, Sayın Kılıçdaroğlu açık ara önde görünüyor. 8 Ekim’de yapılacak İstanbul il kongresi önemli. Zira orada iki aday çarpışacak. Muhalif kanadın adayı (Bunu Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu olarak okumak lazım) Özgür Çelik ile Kılıçdaroğlu’nun desteklediği eski il başkanı Cemal Canbolat… Canbolat’ı daha önce ters düştüğü Canan Kaftancıoğlu da destekliyor. Açıklamalara göre, Çelik’i 27 ilçe başkanı, Canbolat’ı ise 12 ilçe başkanı destekliyormuş.
 
Genel Merkez, ağırlığını koymasına rağmen, Özgür Çelik’in adaylığını önleyemedi. Bakalım 196 delegenin seçileceği İstanbul il kongresinde nasıl bir sonuç çıkacak? İşte ana muhalefet partisinin bütün gündem ve söylemi bundan ibaret. Malzeme bu kadar kıt olunca da, tartışmalar sade suya tirit misali yavan kalıyor. Demek ki, vizyon olmadan misyon da yerine getirilemiyor!..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.