Türkiye'yi ayaklarından çekmek!..

A -
A +

TBMM Mülteciler Alt Komisyonu, dün, son günlerde yoğun tartışmalara konu olan, Hatay'daki Apaydın sığınmacı kampını ziyaret etti. Bu komisyonu CHP ve BDP'li üyeler boykot edip katılmadı. Oysa son on gün boyunca, CHP Lideri Kılıçdaroğlu ve yardımcısı Hurşit Güneş, bu kampta yasa dışı esrarengiz olaylar döndüğünü iddia ediyordu... Şimdi şu soruyu sormak lazım: CHP üzüm mü yemek istiyor, bağcı mı dövmek istiyor? Şayet, Apaydın kampının ne olduğunu anlamak istiyor idiyse, Meclis Komisyonuna kendi üyesini de katıp oraya göndermeli idi. Ama hayır, güya Hükümeti köşeye sıkıştırmak için, Türkiye Devleti'nin ayaklarından tutup aşağı çekiyor! Hem de, tabir yerinde ise; Suriye'deki insanlık dramına çözüm bulmak için, lehte ve aleyhte yedi düvelle müzakere ve mücadelenin yürütüldüğü bir dönemde... Peki, böyle bir siyasi tutum etik midir? "Ulusalcı Parti" olarak temayüz eden CHP'nin, ortaya koyduğu bu tavır, ulusal çıkarlarımızla ne derece örtüşüyor?.. Komisyon Başkanı Ayhan Sefer Üstün, Apaydın kampında, ilave bir çadır kuracak kadar dahi boş yer olmadığını, içerde bir mantar tabancası patlasa, otuz metre ötede tarlada çalışan köylüler tarafından duyulacağını izah etti. CHP'nin bir kaşık suda fırtına koparma ve Türkiye'yi Uluslar arası arenada zora sokma çabasının anlamsızlığını ve yanlışlığını vurgulamış oldu. Ama CHP'lilerin, iddialarından vazgeçmesini beklemek saflık olur. Baksanıza Kılıçdaroğlu, Sivas yolunda bir kere daha Apaydın kampını hedef aldı. Böyle muhalefet de dünyada az bulunur herhalde! Suriye konusunda, medyadaki bazı kalemler de olayları saptırarak; her fırsatta Dışişleri Bakanını hedef alma, bu şekilde sözüm ona kendisini istifaya zorlama gayretinde. Sanki Suriye olaylarını, bizzat Davutoğlu başlatmış gibi, çok çirkin çarpıtmalara tevessül ediyorlar!.. Başından beri Davutoğlu'nun söylediği her cümleye, kör bir muhalefet sergileyen bir yazar, öyle saçma şeyler yazıyor ki... Neymiş, Türkiye; Suriyeli mültecilerin ülkemize gelmesini teşvik için konforlu kamplar kurmuş... Bu kadar saçma ve mantıksız bir düşünce olabilir mi? Suriyeliler, can derdinde olmasa, yurtlarını terk edip başka bir ülkede mülteci durumuna düşmeyi tercih eder mi? Bu ne sefil mantık! Dışişleri Bakanının, hedef tahtasına konulmasının herhalde çok özel sebepleri olmalı... Birkaç gün önce, Star'dan Ardan Zentürk, Davutoğlu'nun; Bölge üzerinde hâkimiyet sürdürmek isteyen birilerinin ayağına basmış olabileceğini belirterek, İngiliz İstihbaratını işaret etmişti. Dün de Akşam Gazetesinde, Deniz Ülke Arıboğan; daha düne kadar yüzyılın düşünürleri arasında gösterilen Sayın Davutoğlu'nun bu şekilde tefe konulmasının, onun bazılarının ayağına basmış olabileceği ihtimalini akla getirdiğini yazdı. Bu analizler ışığında gelişmelere baktığımızda, çok ciddi kuşkular beliriyor. Ne oldu da, birden bire Türkiye'ye karşı, böyle yer altı ve yerüstü hücumlar kesifleşti? Otuz yıldan beri özellikle Orta Doğu'daki olayları izlemeye çalışan birisi olarak, kanaatim şudur: Ülkemize karşı yürütülen bütün bu gizli-açık operasyonların gösterdiği sonuç tektir. TÜRKİYE DOĞRU YOLDA... Bugüne değil, yarına bakarak olanları anlamaya çalışalım!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.