Uluslararası düzenin iflası!..

A -
A +

Antalya Diplomasi Forumu'nda, en üst perdeden dünyaya verilen mesaj, net olarak budur. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “uluslararası düzenin asıl iflas bayrağını çektiği yer Gazze olmuştur” diyerek, bu gerçeği kayıtlara geçirdi.

 

 

 

Evet, Gazze’deki İsrail vahşeti, günbegün kendi rekorunu kırarak, kan gölünü yükseltmekte. Son olarak, yardım kuyruğunda bekleyen zavallı Filistinlileri bombalayıp, en az 122 kişiyi katletti, sekiz yüzden fazla kişiyi de yaraladı… Bunun üzerine BM Güvenlik Konseyi acil toplantıya çağırıldı ve İsrail’i kınayan bir bildiri hazırlandı. Ancak her zamanki gibi, Amerika tarafından veto edildiği için yayınlanamadı. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın da, dün Diplomasi Forumu'nda bir kere daha dile getirdiği üzere, Amerika’nın sınırsız desteği sebebiyle, İsrail hâlihazırda herhangi bir suçlamaya muhatap olmuyor… Çünkü ABD, BMGK sistemini başından beri tıkamış vaziyette. İşte bu yüzden, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün Antalya’dan dünyaya verdiği mesaj bir kat daha önem arz ediyor. Sayın Erdoğan, 19’u devlet ve hükûmet başkanı; 73’ü bakan olmak üzere, toplamda 147 ülkeden dört bin temsilcinin önünde acı gerçeği haykırdı: “ULUSLARARASI DÜZEN İFLAS ETTİ…” Antalya Diplomasi Forumu'nun en yakıcı başlığı, şüphesiz İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü vahşet ve katliamdır. Cumhurbaşkanı da zaten bunu vurguladı durumun vahametini şu cümle ile özetledi: “ULUSLARARASI DÜZENİN ASIL İFLAS BAYRAĞINI ÇEKTİĞİ YER GAZZE OLMUŞTUR…” Acı gerçeği yansıtan bu sözün yankıları herhâlde çok geniş olacak. Çünkü Türkiye böyle bir misyon yüklenmiş durumda. Bahse konu misyonu şöyle ifade etti Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Türkiye’nin hiçbir hadiseyi görmezden gelme durumu yoktur. Hakikati konuşanların sesinin kısıldığı günümüzde böyle bir misyonun zorluklarının farkındayız. Buna rağmen birileri için rahatsız edici de olsa, doğru bildiğimizi söylemeye devam edeceğiz…” Evet, Türkiye; “Daha adil bir dünya mümkündür” şiarıyla çalışmaya devam edeceğini, dün bir kere daha Antalya’dan dünyaya duyurdu…

 

Bölgenin ve dünyanın çözüm bekleyen pek çok meselesi var… Lakin yukarıda işaret ettiğimiz üzere, Antalya Diplomasi Forumu'nun en yakıcı konusu Gazze faciasıdır. Gazze’de insanlık ölüyor. Cumhurbaşkanı da tekrar tekrar bu meseleye parmak bastı. Gazze’de yaşananın kesinlikle bir savaş değil, soykırım girişimi olduğuna dikkat çekti ve Batılı güçlerin ilk günden beri buna şartsız destek vererek dökülen kana ortak olduğunu belirtti. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da, aynı gerçeğe işaretle şunu söyledi: “Gazze’nin fotoğrafı uluslararası sistemin ikiyüzlülüğünün göstergesi…” Uluslararası sistemi ara ki bulasın!.. Cumhurbaşkanı Erdoğan küresel sistemin işlevini kaybettiğine, başta BM Güvenlik Konseyi olmak üzere, uluslararası kurumların gerekli adımları atmadığına dikkat çekerek şöyle dedi: “21. Yüzyıl, buhranlar çağına dönüşmekte. Kural temelli uluslararası düzen anlamını kaybetmekte, slogandan öteye geçememekte…” Hayli zamandan beri, DÜNYA BEŞTEN BÜYÜKTÜR derken, zaten bu hakikati dünyaya anlatma gayreti söz konusu idi. Bugün itibarıyla dünyanın geniş bir kısmının artık gerçekleri kabul etme noktasında olduğunu görebiliyoruz. Ne var ki, bu çıkmazdan dünyanın nasıl kurtulacağı hususunda, ilgili çevrelerin elle tutulur gözle görülür bir gayreti mevcut değil. Gelgelelim dünya böyle devam edemez.

 

Bütün insanlık için bir imtihan mesabesinde olan, Gazze faciası gibi yakıcı meselelerin, hâl yoluna konulamaması hâlinde, dünyanın başının daha büyük belalara gireceği kaçınılmazdır. Mesela “veba gibi yayılmaya devam eden İslam düşmanlığı!” Mesela ülkeler arasında adaletsizliğin katlanarak büyümesi… Netice itibarıyla şu sorunun cevabı çok önemli: Dünya böyle bir tehlikeyi önleyebilecek midir? Bunun için samimi olarak ortak çalışma şart. Antalya Diplomasi Forumu'nun teması da bu. Sayın Erdoğan’ın sözleri bu hususta çok şey ifade ediyor: “Diplomasi krizlerin barışçıl çözümünde elimizdeki en büyük araçtır. Karşılıklı anlayışın çerçevesinde hareket edildiği müddetçe aşılamayacak hiçbir engel bulunmuyor. Yeter ki maksimalist hedefler peşinde koşmayalım…”

 

Evet, Kıbrıs Meselesi de, Karabağ Meselesi de, Ege Meselesi de, Doğu Akdeniz Meselesi de pekâlâ diplomasi yoluyla çözüme kavuşturulabilir. Fakat birileri maksimalist hedefler peşinde koşmaya devam ederse, bugüne kadarki tecrübelerin gösterdiği üzere, mesafe almak kolay olmayacaktır.

 

Geçen sene deprem felaketi sebebiyle icra edilmeyen Antalya Diplomasi Forumu'nun bu yıl 3.sü tertip ediliyor. Katılım seviyesi ve düzenlenen panel sayısı, ele alınan bölgesel ve küresel konular bakımından çok başarılı bir organizasyon olarak göz kamaştırıyor. Türkiye bu sahada da son yıllarda çok büyük ilerlemeler kaydediyor… Şimdiye kadar benzerlerini daha çok başka ülkelerde gördüğümüz bu türden faaliyetlerin ülkemize katkısını iyi değerlendirmek gerekiyor. 147 ülkenin yüksek seviyede iştirak ettiği bir diplomatik etkinliği başarıyla sergilemenin ne demek olduğunu, bu sahaya ilgisi olanlar çok iyi bilir. Diplomasi şimdi lazım! Emeği geçenlere teşekkür ediyoruz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.