Van'da çifte bayram yaşanıyor!..

A -
A +

Öncelikle herkesin bayramını tebrik ediyorum. Mübarek Kurban Bayramı'nın İslâm âleminde, özellikle Suriye, Lübnan, Yemen, Afganistan, Pakistan, Sudan, Tayland ve Hindistan'da yaşayan Müslümanların, içinde bulunduğu sıkıntıların sona ermesine vesile olmasını, tazarru ve niyaz ederim... Bugün yaşadığımız bayram sevincinin daimi olmasını dileyerek, esas konumuza dönelim. Önce hüzünlü bir hatırlatma: 19 Ağustos 1966, Muş Varto depremi... 6.9 şiddetinde vuran ve en az 3 bin kişinin hayatını kaybettiği bu depremin üzerinden tam kırk altı yıl geçti. Bu depremde evleri yıkılan vatandaşların çektiği çileyi anlatmak için ciltlerle kitap yazmak lazım! Bırakınız yeni ev yapılmasını, Varto'daki, hasar tespiti bile doğru dürüst yapılamamıştı. Tam yirmi yıl sonra, 1986 yılında Merhum Turgut Özal, Bölgeye yeni bir heyet göndererek yeniden inceleme yaptırdı ve sekiz bin ailenin evinin zarar gördüğü kayıt altına alındı. Bunlar için inşa edilen konutların teslimi, ancak 2002 yılından sonra, yani AK Parti döneminde hızlandı ve son bölümü, 2011 yılında, yani tam kırk beş yıl sonra hak sahiplerine verilebildi... Bu süre zarfında tam on altı başbakan ve otuz hükümet işbaşına geldi. 17 Ağustos 1999 Gölcük depremini de kısaca şöyle hatırlayalım: Tam bir hafta boyunca Ankara ile Sakarya arasında, telefon görüşmeleri dahi yapılamamıştı. Devrin başbakanı Bülent Ecevit, televizyonlardaki canlı yayın vasıtasıyla, Sakarya ve İzmit Valilerine sesini duyurmaya çalışıyordu... Diğer manzaraları tekrar anlatmaya gerek yok! Buradan Van-Erciş Depremi'ne işaret ederek, Türkiye'nin nereden nereye geldiğini ve nasıl yönetildiğini vurgulamak istiyorum: Tam bir yıl önce, 23 Ekim 2011 günü meydana gelen Van -Erciş depreminin vukuu anından dört saat sonra, Başbakan Erdoğan Van'a, bir saat sonra da Erciş'e bizzat ulaşmış bulunuyordu. Kış mevsimine, elverişsiz hava şartlarına rağmen, depremden altı saat sonra afet bölgesinde Kızılay çadırları kurulmaya başlanmıştı... Bunları bire bir hep yaşadık. Ağustos 99'da, devrin Başbakanının dört saatlik mesafeye gelmesi şöyle dursun, yukarıda belirttiğimiz üzere, telefonla dahi ulaşamamıştı! Nereden nereye... Evet, deprem felaketi sırasında bile hainlikten vazgeçmeyen bölücü teröristlerin afet yardımını yollarda yağmalamasına ve çetin kış şartlarına rağmen, Van ve çevresinde insani yardım, beklentilerin çok fevkinde tıkır tıkır işlemişti. Allahu Teâlâ'ya Hamdolsun! Ve önceki gün... Bizzat Başbakan Erdoğan tarafından, afete maruz kalan hak sahibi vatandaşlara, tam on beş bin 341 konutun anahtar teslimi yapıldı. Muş Varto depremini ve oradaki afet konutlarının hikâyesini yukarıda özetlememin sebebi, bir mukayese yapmak için. Hani beşer hafızası nisyan ile maluldür... Söz verildiği üzere, üç yüz günde, sadece on beş bin küsur konut yapılmadı. Aynı süre içinde 27 tane okul, 24 tane cami, on tane alış veriş merkezi sosyal donatılarıyla birlikte tamamlandı. Uzun söze hacet yok. Van'da bugün çifte bayram yaşanıyor... Ne yazık ki bunu hazmedemeyen hainler, Van'da okulları yakıyorlar! İşte ibretlik manzara... Hükümet, bütün imkânlarıyla ülkeyi imar ediyor, hainler ise tahrip ediyor. Allah bunlara fırsat vermesin.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.