G.Saray'ın analizini yaparken önce Barış'ı hedef alan, sonrasında da "Palavra yıldızlara" dönük hücum sandalına binilmesini isteyenlere bir sorum olacak... Soru şu; "Son OFK maçında Barış, Serdar, Mehmet takımdayken, G.Saray kaç gol attı, kaç pozisyona girdi, rakip kaleci neler kurtardı, rakibe kaç pozisyon verdi, direklere hiç top çarptı mı? Devamla, yukarıda isimlerini saydıklarım oyundan alındıktan sonra G.Saray toplam kaç gol yedi, kaç pozisyona girdi?" Cevabı bilir de, içindeki ayrıntıları fark ederseniz, futbolu da öğrenmiş olursunuz. Bir de Rijkaard bilebilse, ne Polat'ın iktidarı sallanır, ne de Sezgin ve diğer sivil teknik direktörler hedefe oturtulur. Zafer Yıldırım boşuna sallıyor! Futbol Federasyonu yönetim kurulu üyesi ve de bir zamanlar Beşiktaş Başkanlığı için ciddi şekilde arkadan itilmiş Zafer Yıldırım Bey, Haber Türk'e tam sayfa konuşmuş da durmuş. Ağırlıklı olarak da Şenes Erzik'i eleştirerek sallamış durmuş. Yahu Zafer Bey, acaba Şenes Erzik UEFA bünyesi içinde olmasaydı, dolayısıyla FIFA'da da yeri bulunmasaydı, Türk futbolu bugün burada olur muydu? Ya da başına gelmemiş şey kalır mıydı? Zafer Bey, Erzik 20 yıldır değil, tam 30 yıldır dünya futboluna yön veren önemli isimlerden biridir. 2016 için o altı oyun Türkiye'ye nasıl geldiğini bir bilebilsen. Ama hayatında UEFA sınırları içine girmemiş, kongre takip etmemiş, Türkiye'de maroken koltuklarda oturmuşların kafaları bu işlere basmaz. Öğrenseniz iyi olur... Schuster'in kulağı duyuyor mu? Beşiktaş Teknik Direktörü Schuster, basında çıkan haberlere göre, Quaresma'ya biraz geri de gel demiş... Yerinde ve zamanında bir uyarı. Ancak, Beşiktaş da, eldeki pahalı ve şöhretli kapasite nedeniyle tutup da, geçen sezonki G.Saray gibi beş önde, beş arkada oynamaya kalkışırsa, hayal kırıklığı kaçınılmazdır. Nereden mi çıktı? Bak; Beşiktaş'ın Çek rakibi karşısındaki ilk yarı kadrosu, Necip girdikten sonraki görüntüsü ve de Tabata girdikten sonraki kadrosu... Başkan Demirören Avrupa kupalarından birini kazanmaktan söz ediyor da, kulağa küpe olsun diye yazdım. Vederson ne diyor! Bursaspor'un beş kuruş bonservis ödemeden kaptığı eski F.Bahçeli Vederson demiş ki, "Bursaspor'un neden şampiyon olduğunu buraya gelince daha iyi anladım..." Çok önemli bir mesaj! Bu işin peşinde olanların, bu unvana nasıl ulaşılacağını öğrenmeleri için Vederson'a başvurmalarını öneririm. Kovun bu futbolcuları Sayın Polat! Bakın şu G.Saraylı futbolcuların yaptıklarına... Maçı neredeyse kazanacaksınız, siz tutun, taçtan topu oyuna alelacele sokun... Yetmedi hocanız tam vakit yemek için oyuncu değiştirecek, koşa koşa kenara gelin... Ben olsam Sayın Polat'ın yerinde, koca G.Saray'da, koca Rijkaard'ın öğrencilerinin bu mini mini takım uygulamasını atladıkları için kovarım... Kovarım ki, koca koca takımlara ders olsun! Sabah'a uyarı; aman dikkat! Sabah, Rıdvan'ın gelişini öyle bağırdı ki, sormayın gitsin... İlk yazı neredeyse bir buçuk sayfa kadardı. Magazin ekinin eski spor yazarı da Rıdvan'a bayılmış... Eh, körlerle sağırlar birbirini ağırlar da, ben bir başka uyarıda bulunmak istiyorum. Hani, Milliyet'ten ayrılmışlar Sabah'ta da buluşurlarsa diye... Amaaaan, desenize nasılsa NTV var... Bayanlar var da, erkekler neden yok? Atletizmde bayanlar Barcelona'da üç altın ve bir gümüş madalya kazanarak ülkenin bayrağını göndere çektirdiler ve milli marşımızı dinlettiler. Güzel! Madem sporların ana branşının bayanlarında bu rüzgâr var da, erkekler kısmında neden bir esinti bile yok? Baktığınızda uzun mesafelerde devşirmeler, engellide Halep'ten göç eden bir ailenin kızı şampiyonluk kazandı. Tamam da, ne derseniz deyin, ben, has benim olan Süreyya'da kaldım galiba... Neyse, siz siz olun hafif renkli kızlar, Süreyya'nın pist dışı yaşantısına düşmeyin! Nice senelere Trabzonspor! Bordo-mavili kulübün kuruluş günü kutlamalarına davet edildim. Ancak gidemedim. Uzaktan izlerken de, Trabzonspor'un bu ülkede gerçek futbol devrimini gerçekleştirdiğini bir kere daha gördüm. Şimdi sırada Şenol Güneş dostumun bilmem kaç yıl önce kaptırdığını geri alması var. Mesela deduk! Onlar Güiza'dan daha mı iyi ki? F.Bahçe, Fransa kapılarında siyah siyah adamların kaprisleriyle alabora olmuş durumda... Elde, şimdilik problem olan ama, her problemin bir çözümü olduğu gerçeği içinde duran bir Güiza da var... İspanya Ligi gol kralı... Ben bütün siyahları da tanıyorum, Güiza'yı da... Koşan, öne çabuk gelen, uç adamı arkasını erken dolduran her takımda Güiza, o siyahlardan daha iyi iş yapar... Tersinden bakarsak, Kezman, Anelka ve Güiza gibi golcülerin ve aynı zamanda iyi futbolcuların neden başarılı olamadıklarının nedeni de ortadadır... Bakın bakalım ne göreceksiniz...