Fenerbahçe'nin "Dertleşme toplantısı", yani sözüm ona olağanüstü kongresi için basına akreditasyon uygulaması son derece doğaldı. Çünkü katılımcı sayısının bir hayli fazla olacağı beklentisi vardı. Eh salon da malum kapasitede olunca... Ama gelin görün ki, akreditasyon talepleri tam anlamıyla sansür politikasına uğradı. Sovyetler Birliği döneminde de Demirperde diye adlandırılan bloka "Mimli" yani komünizm karşıtı gazeteciler alınmazdı. Ne demek mi istiyorum... Yani bize Fenerbahçe'yi cumhuriyet diye sunanlar tarafından kandırılmışız meğerse... Öyle ya Kanaltürk, Habertürk gazetesi ve televizyonuyla, Hürriyet'ten Feridun Niğdelioğlu kongreye alınmadılar. Bunlar bildiklerim. Bilmediklerim de var mı? Peki, TSYD buna ne tepki gösterecek? Pas geçerse, o koltuklardan kalkmaları adına ben imza vermeye hazırım sevgili haysiyetli meslektaşlar! Platini neden geliyor? UEFA Başkanı Michel Platini'nin Almanya ile oynayacağımız maçı izlemeye geleceği yazıldı, söylendi. Hoş gelir, sefa getirir... Ama bence bu büyük futbol adamı sadece maçı izlemeye gelmeyecek. Ya ne mi? Gelip gittikten sonra öğrenirsiniz. Ben yine de tüyo vereyim... UEFA, son bir ay içinde Avrupa Birliği ülkelerinden de çok net ve ciddi bir destek aldı. Ne ile mi ilgili? Şike ile... Ve de Sion olayı ile ilgili... Sakın bizdeki yasa ve talimat değiştirme heveslilerini uyarmasın! Tolga kardeşim ne yaptın? G.Saray-Eskişehir maçının hakemi Tolga Özkalfa, G.Saray ceza sahası içinde Selçuk'un Veysel'i pataklayışına karşılıklı birer sarı kart çekti. Bence ne mi var? G.Saray'ın aleyhine penaltı ve Selçuk'a kırmızı kart. Yardımcın seni yaktıysa bilmem ama biraz dinlensen iyi olur galiba. Bayan takımımıza taş çıkarttılar ama... Fenerbahçeli Orhan Şam, smaç servis, Bilica da file üstü ters plase yaparak Kuddusi Müftüoğlu'nun hakemliğini sahaya gömdüler. MHK sadece üç maç kızak cezası vermiş... Desenize, nice maçlara... Neyse, salonda büyük iş yapan Filenin Sultanları yararlanır belki de... Yüzde yüz futbol; o size aittir! NTV'deki "Yüzde Yüz Futbol" programının sunucusu Güntekin Onay kardeşimle Rıdvan Dilmen, Beşiktaş'ın Bursaspor'u 0-1'den 2-1'le son üç dakikada devirmesi üzerine, "Kim yok ki, skora göre yazı yazmayan" deyip, yazılarını değiştirmek zorunda kaldıklarını ifade ettiler. O sizin işiniz. Bu satırların yazarı, geçen sezon Trabzonspor, Sivasspor'u 6-1 yendiği akşam televizyonda ve ertesinde köşesinde, aynı Trabzonspor'un çok yakında bir felakete uğrayacağını söylemiş ve yazmıştı. Ne mi oldu? Tam beş gün sonra, hem de Avni Aker'de Manisaspor 3-1'le ilk galibiyetini almıştı. Siz siz olun, kendinizle ilgili itirafda bulunun! Bravo TRT! TRT-3'te Karşıyaka - Elazığspor maçını izliyorum. Sağ olsun spiker arkadaş bu maçta Karşıyaka'yı, Elazığspor'la oynatmanın yanı sıra önce Gaziantep B.Belediyespor'la, sonra da Orduspor'la oynattı. Eh, kolay değil... Bir takım üç rakiple mücadele ederse, kaybeder tabii ki... Şenol Güneş'in sesi! Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş, Samsun maçı sonrası, "Henüz lig ile ilgili bir stratejim yok" derken, play-off kepazeliğine mükemmel bir taş salladı. Ardından da Karabükspor galibiyetine, "Uzatmaları oynuyorum. Artık ülke futboluna verecek bir şeyim kalmadı" diyerek, ülkenin şu anda tek dik duran futbol adamı olduğunu ekledi. Neden boynundaki ipten de söz etmedi ki? Carlos'un rotasyonu ve Kartal'ın divanı! Beşiktaş Teknik Direktörü Carlos (kendisi böyle çağırılmasını istiyor), tuttu, Antalyaspor maçının ilk on birine Bursaspor maçından 7 değişik oyuncu koydu. Tabelada da kazandı. Ama özellikle aynı kategorideki bir maçta bu doğru mu? Hayır! Neyse... Beşiktaş Divan Başkanı değerli dostum Yalçın Karadeniz'in sözleri bence bundan da önemli... Beşiktaş'ta her şeye rağmen hayat emareleri var.