Şaştım kaldım. Dondum, titredim!.. Futbol Federasyonu, Trabzonspor-Sivasspor maçının tekrarına karar verirken, bu kararın sonuna bir de, "Takımlar maçı o günkü aynı kadrolarıyla oynamak zorundadırlar" demez mi? Vallahi pes, billahi pes! Hani başka bir sıfatla hayret edeceğim, davalık olurum diye korkuyorum... Yahu beyler; 2003-2004 sezonunda, kural hatası gerekçesiyle iptal ettiğiniz maçın tekrarında, iki takımın da eski maçın tarihinde tescili olmayan oyunculara yer verilmesine nasıl izin vermiştiniz? > Erciyes'te kaç yabancı vardı? Ülkemizde yabancı hayranları çoktur. Hatta bazıları, bol yabancısız bir takımın özellikle de Avrupa'da hiç bir şey yapamayacağını iddia eder durur. Bununla da kalmaz, federasyonları, yani ülke futbolunun hamisi durumundaki kuruluşları bu yüzden yıkmaya çalışırlar. Ama Kayseri Erciyesspor diye bir takım çıkar, tek yabancısı olmadan, üstelik ikinci ligden aldığı yenilerle, kendisiyle oynayana kadar Avrupa kupalarında 46 maç yapmış rakibi, hem de yenilmeden, eler. Bu Erciyesspor, bence geçen sezonki büyük mücadelesi ve futbolu, bu sezonki futbolu ve başarısı ile ülkenin bir numarası olmuştur. Yani yabancısız, desteksiz, hatta hatta seyircisiz... > Bülent Demirlek bunları söyledi mi? Trabzonspor-Sivasspor maçının FIFA kokartlı hakemi Bülent Demirlek, Federasyon heyeti karşısında çok ilgi çekici bir ifade vermiş... Ben orada yoktum ama bütün gazeteler ve televizyonlar aynı cümlelerle bu ifadeyi duyurdular. İfade şöyle: "Maça dönseydim beş, altı Sivassporlu futbolcuyu atmak zorunda kalacaktım. Bu yüzden dönmedim..." Çok merak ediyorum Bülent Hoca gerçekten bunları söyledi mi? Şayet bunlar doğruysa, bütün meslektaşlarımdan kuşku duyduğum için özür dilerim. Yok yazılanlar doğruysa, Bülent Hoca artık mahalle maçlarında bile düdük çalmamalı... Ve de şayet bunlar uydurmaca ise, Bülent Hocanın iki eli bunları yazdıranların boğazında olmalı... > Öcal Uluç Ağabey ne olur dur! Sevgili Öcal Uluç Ağabey, özellikle son günlerde, Hakan Şükür'ün ne olduğunu bazı kaz kafalılara anlatmaya çalışıyor. Öcal Ağabey benden büyüktür. Bu nedenle daha fazla yorulmasını istemedim. Çünkü gayreti boşuna... Bu ülkenin isminden söz ettiği spor yazarları, Ersen Martin'i, Fatih Tekke'yi, Ümit Karan'ı bile Hakan'a alternatif göstermişlerdir. Bunların hesabı, kitabı da zayıftır. Milli maçlar ve Avrupa kupalarında toplam 86 gole ulaşacak bir başka Hakan çıkarsa, bizim değil onların torunlarının torununun bile ömrü yetmez ya, o zaman senin de, benim de bu işten hiç anlamadığımız ortaya çıkar. Merak etmesinler öbür tarafta da özür dileriz... Öcal Ağabey; bırak debelenmeye devam etsinler... Hakan da atmaya devam eder, sonunda kırmızı kırmızı yüzlerle dolaşırlar... Tabii ondan onlarda varsa... > Yalancıların mumu! Ve nihayet transferde ilk dönem bitti. Ben yalan okumaktan bıkmıştım, "Çok şükür" dedim... Dedim de, yalanları yazanlar yandı... Tabii bu arada, bu haberlere prim tanıyıp, bu yalanları yazanların tirajını arttıranlar asıl suçlulardır. Şimdi yalan makinelerinin tirajları düşecek... O zaman bu ülkenin spor okurunun çoğunlukta ne merkezde olduğu da ortaya çıkacak. Takip edin ve acı gerçeği görün! > Zico'nun ağzından bal damlıyor! Fenerbahçe Teknik Direktörü Zico, Anderlecht maçından sonra öyle coştu öyle coştu ki, gruplardaki rakiplerinin hepsine salladı durdu... Yani ağzından bal damladı Zico'nun... Peki, gerçekten de bal mı damladı Zico'nun ağzından?.. Vallahi onu bunu bilmem ama, Zico'nun paçasından bal damladığı açık ve net... Baksanıza; Sivas'ın iki, üç gün sonra da Belçika takımının iki, yine üç gün sonra OFTAŞ'ın bir topu direklerden döndü... Bitti mi? Hayır... Bir de bal gibi golü gitti OFTAŞ'ın... > Klimalı takım Fenerbahçe'nin betonlardan sorumlu asbaşkanı, OFTAŞ maçı sonrası, "Bu sıcakta bizi oynatarak önümüzü kesiyorlar" dedi. Buradan anlaşılacağı gibi, 3 lira maliyetli OFTAŞ'ın iyi futbolu onlara özel 19 Mayıs Stadı klimalarından geliyormuş. Ağzı olan konuşuyor!.. > Nobre, takım şaşırdı! Nobre, Zürih maçının bitimine doğru oyuna girmeyi reddettiğinden, kadro dışı kaldı. Sonra da başkandan özür dileyince, dönüş biletini kaptı. İyi güzel de Nobre, hangi takımda oynadığını şaşırdı bence... Orası Beşiktaş... Orada Brezilyalı sadece bir tane kaldı. Onun da rüzgarı pek yok... > Kınalı Türkü! Show TV'de harika bir belgesel var... Bizim gazi dediğimiz ama, savaş hali olmadığından gazi bile sayılmayan vatan gençlerini izliyorum... Onca ağır darbelere rağmen aslanlar gibi ayaktalar... Bu diziyi izlerken, bu ülkede askerlikten türlü numaralarla kaçanları ve bu kaçakları hemen yakınında barındıran bazı askeri erkanı, kaçakların aramızda, hatta hatta ekranlarda söyleşilerde bulunduklarını düşünüyorum da, içim sızlıyor, için burkuluyor. Tuğba Özay'ın babasını da askere almışlar... Hem de 55 yaşında... Ne diyelim, vatan sağ olsun! > Karpuz meraklısı eski hakem! Ah Türkiye ah! Daha doğrusu "Ah Türk halkının futbola meraklı olup da, yanlış adres tutkunu olanı..." Anlı şanlı yorumcumuz sevgili doktor ve eski FIFA Hakemi Ahmet Çakar, 27 Ağustos akşamında yayınlanan yeni programında, "Bu çarşamba kara çarşamba olur. Galatasaray dışındaki bütün takımlarımız elenir..." demişti. Dahası, "Volkan için karpuzcu demiyorum ama bu çocuk karpuz bile tutamaz" buyurmuşlardı. Siz futbol meraklısı, bunları izlemeye devam edin... Edin ki, kaleciyle karpuzcu arasındaki farkı görün ve Avrupa kupaları için doğru tahminde bulunmaya devam edin! Bazı kafalara bunlar çok bile çok... > Sivasspor'a büyük kıyak! Tahkim Kurulu, Disiplin'in verdiği 250 liralık cezayı 50'e indirerek Sivasspor'a büyük kıyak yapmış... Aslında Sivasspor'un derhal ikinci lige düşürülmesi, hatta oradan da yuvarlanması, belki de kapatılması daha doğru olurdu... Öyle ya, Trabzon'daki maçta golü de yiyen Sivas'tı, taraftardan yumruğu da... Hiç bu kadar pasif bir birinci lig takımı olur mu canım? > Vestel'i de kaybettik! Vestel, Manisaspor'dan desteğini çektiğini açıkladı. Acı, hem de çok acı... Federasyon, aldığı malûm kararla nelere sebep oldu, acaba görebiliyor mu? Daha bu başlangıç... Futbolun içine önemli bir sermaye girmişti, şimdi ara ki yenisini bulabilesin... Kim artık soyunur ki... > Ertuğrul Hoca'nın dikenli yolu! Kimi oynatırsa oynatsın, beni ilgilendirmez ama Ertuğrul Sağlam Hoca, Kasımpaşa'ya karşı Delgado'yu kulübede bırakıp, Kayserispor'a karşı Rico ile birlikte oynattı. Tabii Kasımpaşa, Kayserispor'dan çok ama çok güçlü (!) bir ekip olduğundan ikiliyi ayırmak zorunda kalmıştı hoca... Ne diyeyim, Allah yolu şaşırtmasın!