Fenerbahçe, tarihine ters düştü!

A -
A +

Fenerbahçe denince akla ilk olarak transfer şampiyonlukları, transfer rekorları gelir. Tarihte kimleri, hem de ezeli rakiplerinden, almamıştır ki Fenerbahçe? Şenol Birollar, Birol Pekeller, Engin Vereller bunların en çarpıcıları arasındadır. Ama bu kulübümüzün 104 yıllık tarihinde, sezonun en flaş ve en pahalı transferi, gerçekleştirildikten bir ay sonra satılmamıştır. Yani Emenike meselesi... Hayret! Karabükspor'un elindeki ilk senedi, tabii ki diğerleri ile birlikte, icraya verme tehdidinden hemen sonra oldu bu yürekleri sızlatan tablo... Başta Kadın Basketbol Takımı'nın "Hafifletilmesi" ve diğer eski amatör, yeni profesyonel branşlarda da aynı yola başvurulmaya hazırlanış, bende "Zenginlik lafmış" intibaı bıraktı. Ya sizde? Hoş geldin Terim-1996! İki haftadan bu yana şike ve teşvik makarasından kafamı kaldırdığımda Fatih Terim Hocamın takımı için bir iki satır karalıyorum. Bu defa da genç-menç Liverpool'u devirdiler. Hem de oynayarak. Takımdaki istek, yardımlaşma, rakibi oynatmama gayreti beni tarihi bir başlangıca götürdü. Yani 1996'ya... 2000 UEFA Kupası mı? Canım o iş 1996'da başlamıştı be... Atmayın sayın başkanlar! Tam yazımı bitirmişken saat 14.15 civarlarında HaberTürk kanalında TSYD'nin eski başkanlarından Onur Belge konuşuyordu. Diyordu ki, "4. dalgada ifade verenlerden gazeteci olarak sadece Tahir Kum vardı. Diğerleri kabzımallık, menajerlik falan da yapıyorlar." Eee sevgili başkan ve diğer TSYD başkanları, devre arası Antalya'da yaptığınız seminerlere 10 seneden beri bu menajer ve kabzımalları getiriyorsunuz konuşmacı olarak. Yaa, öyle değil mi? Kanal 24 ve TRT-3'teki bayan! Bizim özel kanallarımız alaturkamıza, sevgili dostum Tayyip'in söylediği gibi tam "Fransız." Ama bir haber kanalı ki, adı Kanal 24, cumartesi akşamları "Bizden Nağmeler" adı altında beni mest ediyor. Kutlarım! Bir de TRT-3'te yine geçen cumartesi şahane İspanyolca konuşan Aslı Pelit isimli bayan, Arjantin'deki Güney Amerika Kupası finali öncesinde mikrofon gezdirdi ve de Beşiktaş'ın eski kalecisi Cordoba ile söyleşti. Ve bu ülkedeki benzeri işlere soyunan bütün hemcinslerini tuş etti. İşte size mükemmel bir spor adamı, pardon bayanı... Şenol Hoca'nın inadı sürüyor! Geçen sezon ekranlarda dilimde tüy bitti, kalemimde mürekkep kalmadı. Neden mi? Şenol Güneş Hocanın, aynı on birde hem Alanzinho, hem Colman ve Jaja'ya forma vermesini intihar olarak yorumlamıştım. Ve bundaki inadın aradaki büyük puan farkının kapanmasına yol açabileceğini sık sık vurgulamıştım. Şimdi de Benfica gibi çabuk, teknik ve süratli bir takıma karşı, hem de Lizbon'da Alanzinho ve Colman aynı on birde... Zokora ilk on dakika çıktı, etkili oldu, ancak arkasına baktı ki, satılık boş tarla gibi... O da el frenini çekti. Bilmem, ben maçı böyle gördüm. Ya siz? Boykota dikiz! Bizim TSYD, tutmuş, Fenerbahçe'nin Şükrü Şaracoğlu Stadı'nda oynayacağı ilk maçta basın tribününü boş bırakma kararı almış. Yani Shakthar maçı olaylarını protesto... Peki, tribünü boş bıraktınız, spor sayfalarınız o Fenerbahçe maçını nasıl gösterecek? Hemen cevaplayayım; Manşetten, dokuz sütun! O maçı gazeteleriniz iç sayfalarında son sütunun en sonunda iki satırla geçiştirebiliyor mu? Nerdeeee? Tahkim'den sızıntı! Geçtiğimiz hafta Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu, yanlış hatırlamıyorsam, federasyonun veya disiplin kurulunun iki futbolcuya verdiği boykot kararını bozdu. Gerekçe de, adı geçen sporcuların ceza mahkemesinde devam eden davalarıymış... Şöyle bir kafamı kaşıdım... Sanki muhtemel bir senaryonun rüzgârı mı bu acaba, Federasyonu da kurtaracak? Eeee, "Emenike'ye üç yıl ceza geliyordu da ondan satıldı", "İBB'yle birleşiliyor" gibi senaryolar yazılırsa, ben de bunu yazarım. İster misiniz sahnelensin? Ödülüm ne olacak o zaman? İsterim ha! Beşiktaş'ı Demirören mi yönetecek? Hani birileri vardı ya, futbolun sanki kaşifi gibi... Şimdi de teknik direktörü tutuklu bulunan Beşiktaş'ta da acaba bir kopya mı çıkacak diye merak ediyorum. Bu ne demek mi? Yahu lig kapıda... Daha önce UEFA Avrupa Ligi var... Ama Beşiktaş'ta makara idmanların adamı Koch takım yapıp, taktik veriyor. Ve Beşiktaş sonuna kadar Tayfur diyor... İster misiniz, Metris ziyaretlerinde takımlar yapılsın, kadrolar üzerinde tartışılsın. Pardon; ağırlıklı "Ben bilirim" olsun... Son dakika: Neyse ki Beşiktaş çaylak maylak ama cebinde teknik direktör kartviziti bulunan birini getirdi. Demek ki iki haftadan beri boşuna yazmıyormuşuz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.