İyi bayramlar!

A -
A +

Hristiyan aleminin en büyük bayramı Christmas'da memleketlerinde veya ailelerinin yanında olmayı yeğleyen bizim ligdeki yabancılardan, yanlış bilgi gelmediyse, dokuz adedi kartlarını görerek amaçlarına ulaştılar. İyi tatiller! Kupa maçlarındaki durumu da bilmiyorum haaa... Hep söyledim, hep yazdım, hep sordum yıllardır; Hristiyanlara kıyak oluyor da, neden benim dini bayramlarımda takımlarımızı şehirden şehre, maçtan maça dolaştırıyoruz diye... Neyse, ilk haberlere göre Fenerbahçe'de Pereira "Ben anlamam, herkes tatilini burada yapacak" demiş... Umarız ve başka yerlerden de aynı yasağı bekleriz...

Yabancı ellerde kıyım!

Hep bizde mi olacak teknik adam kıyımı? Bu defa da Chelsea, Alex Ferguson'un uyarısına rağmen Mourinho'nun biletini kesti. Yerine de Hiddink gelecekmiş. Şimdiden yandılar diyeyim de, Manchester United'a Van Gaal geldiği günkü görüşümü tekrarlayayım. Bayern'de de Guardiola sezon sonu gidecekmiş. Peki, yerine kim? İtalyan Ancelotti... Galiba Bayern'i yöneten eski futbolcular iyiden iyiye yaşlanmışlar!

Mahmut Uslu, bir gün de esme!

Trabzonspor'la berabere kalınıp Bursaspor'un şampiyonluğuna izin verilen maç sonrası soyunma odası koridorlarında olanları takiben Fenerbahçe yönetiminden ayrılmak zorunda kalan Mahmut Uslu ihtiyaç (!) durumunda döndü ya... Gençler maçından sonra hakeme çatıp durdu. Peki, Antalyaspor maçının uzatmasında icat edilen frikikle gelen galibiyet sonrası neredeydi acaba? Pardon unutuyordum. Bir de şu Güiza'nın transfer macerasını açıklasa... Hani sözcü ya!

Denizli açıklamalı

Türkiye'de futbolla ilgilenen kim varsa, biraz ben hariç, Mustafa Denizli'nin büyük hoca olduğunu vurgular. Ben de diyorum ki,  bu zat-ı muhteremler Tarık'ın çıkıp, Semih'e sağ beke, Chedjou’nun orta şekerli ön liberoluktan stopere, Rodriguez'in de ön liberoya geçişini bir sorsalar. Ben hiç anlamadım. Denizli Hoca bir açıklasa hepimiz rahat edip, üstelik de yeni bir bilgi sahibi olacağız.

Gençler’e giden mesleğe saygılı mıdır?

Gençlerbirliği'nin 38 senelik Başkanı İlhan Cavcav, son yenilgiden sonra sıcağı sıcağına, "Bir iki teknik adam hariç bütün hocalardan bu işi daha iyi yaparım" şeklinde kestirip attı. Peki, yeni hoca gelir mi? Şayet bu ülkede, yabancıları bilemem, meslek onuru olan hangi hoca şimdi gidip o eşofmanın içine girer ki? Bekleyelim, görelim... Son dakika haberi olarak da Fuat Çapa ile anlaşılamamış...

Elma ile armut toplamı!

Elma ile armudu toplarsanız sonuç nedir? Kaç elma veya kaç armut eder? Hiç... Peki, Platini ve Blatter'in aldığı cezalardan Platini’ninkini "Ne haber Aziz Yıldırım söylemişti" şeklinde yorumlamak da elma-armut denklemine çarpmak değil midir? Acaba Aziz Bey, bunların çarptırıldığı cezaların nedenini bildiğinden de mi öyle konuşmuştu? Bilseydi de açıklama yapsaydı ya... En azından 4 yıl beklenmezdi. Ama ya bir konuşursa... 3 Temmuz'dan beri bekleyip duruyoruz. En azından bizim meseleler için...

Şenol Hoca’ya son ders mi?

Bu sütunlarda defalarca yazdım. Dedim ki, "Beşiktaş takımında hem Sosa, hem Oğuzhan, hem de Quaresma oynamaz. Hele hele Olcay'sız hiç mi hiç..." Ankara'da hepsi vardı. Olcay da kötü oynayınca maç az kalsın gidiyordu. Acaba rakibin geliştirdiği ataklar, onların kaynakları yeniden izlenir mi? Hani ders niyetine...

Trabzon kimi arıyor?

Yeni başkan Muharrem Usta, bir aralık Lucescu ile görüşmelerin sürdüğünü açıklamıştı. Bendeniz de, o hoca artık futbolun Çavuşesku’nun Romanya'sına benzediği yere gelmez diye yazdım, söyledim. Neyse, şimdi yeni adres Ersun Yanal imiş. Gazeteler öyle yazıyor, ekranlardan bu sözler düşüyor. Trabzonspor artık sadede gelmelidir. Nasıl mı? Öz kaynak o şehirde hiç bir yer olmadığı kadar bir numaradır bu işlerde. Ya da yabancı ise çok çok yakınlardan olmalı... Örnek mi? Şota gibi... Kimse darılmasın, kızmasın; Trabzon şehri öyle her yabancıya cennet gelmez. Sporun içinde, hele hele son dönemlerde, felsefe, psikoloji, sosyoloji öyle büyük yer tutuyor ki... Benden bir kere daha söylemesi...

İşte Türk futbolu ve kulübü!

Antalyaspor sezon başı malum transferlerle flaş yapmıştı. Herkeste bir, "Antalya yukarı oynar mı" düşüncesi belirmişti. Ama Yusuf kardeşle bu olamazdı. Sonra da bir başka durum çıktı ortaya... Eto'o üstat, bir başka organizasyonun maçı için kupada oynamadan çekip gitmiş... Yahu böyle bir şey dünyanın neresinde görülmüştür? Sizce Antalyaspor adına bir Avrupa Kupası maçını o güzelim stada getirmek için bizim kupadan daha iyi bir ortam olabilir mi, yedeğin yedeği ile oynayanlar arasından?... Kendini büyük yönetim olarak lanse edenlere sorulur?

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.