G.Saray Teknik Direktörü Eric Gerets, gerdek odasından çıkalı henüz bir-iki gün olmuş futbolcusunu Gaziantep'in 30 derece sıcaklığında sahaya sürüyor ve sürdüğü de yetmiyormuş gibi, aynı oyuncuyu sahada 90 dakika tutuyordu. Ve aynı oyuncu çikletten çıkan kara şövalye gibi takımının hemen hemen bütün gollerine imza atıyordu. O da ne? Aynı oyuncu Sivasspor karşısında yedek... Yerinde, 1 aydır sakat ve maç kabiliyeti azalmış Necati var... Tevekkeli değil, hafta içinde Necati idmanda sakatlandığında Gerets kendini balkondan sahaya atmış...(Gazetelerden) Tabii Gerets, maç 0-0 gidince cankurtaranını yine sahaya almaya mecbur kalıyor. Sonuç mu? Cankurtaran: 2 - Sivasspor: 0... Aynı Gerets maçtan sonra da, "Ben sezon başı aklıma yatan onbirle çıkarım. Yani Ümit yine yedek kalır" demez mi? Şu teknik adamlar akıl sır ermiyor vallahi! Nöbetçi teknik direktör devri mi? Milli Takım'ın Danimarka maçında kulübede Terim hocanın yardımcısı olarak Oğuz Çetin oturuyordu... Kiev'de ise Mehmet Özdilek vardı... Acaba dedim, Milli Takım'da "Nöbetçi teknik direktör yardımcısı"devri mi başladı? Olur ya... Neden bu eksik kalsın? Nihat Özdemir'in hafızası zayıfmış! F.Bahçe Asbaşkanı Nihat Özdemir, "Hakan Bilal, istifa edeceğinin sözünü verdi ama tutmadı" dediler. Doğru mu, yalan mı bilmem... Ama çok doğru bildiğim bir şey var; o da sizin sizi F.Bahçe yönetimine taşıyan Şadan Kalkavan'a istifa sözü vermenize rağmen bunu yerine getirmemeniz... Şahitli ispatlı... Hem de kıyamet gibi, Nihat Bey! Disiplin Kurulu gitmeli! Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'nun verdiği kararlar bir kenara, bütün mahremiyetini pazar sergisi gibi kamuoyunun önüne koyması sebebiyle görevinden istifa etmesi lâzım. Yok bu arkadaşlar oraya yapışıp bu çirkin görüntüyü sergilemekte ısrarcıysalar, o zaman onları oraya atayan Futbol Federasyonu Yönetimi Kurulu'nun onları acilen görevden alması gerekir. Aksi takdirde futboldaki bütün birimlerin güvenini kaybetmiş bir disiplin kurulu ile sahalarımızda yaşamadığımız olaylara tanık olabiliriz. Benden söylemesi Levent Bey. Sonunda size de çıkabilir. Trabzonspor, Fatih mi? Akıl sır ermiyor dedik ya, teknik adamların uygulamalarına... Yattara neden çıkar? Fatih Tekke milli maçlardan turşu gibi dönmüş, o çıkmaz... Kim çıkar? Jun... Haaa Fatih maçı bitiren kafa golünü attı, attı ama, o golü kim atmaz ki?.. Oysa Trabzonspor'a son dakikalarda dinamizm gerekliydi... Neyse... Szymkowiak'ın sakatlığından sonra, dinamizm şimdi on kere daha gerekli değil mi Şenol hocam? Gözdeniz; kötü örnekleri gör! Futbolumuz son yıllarda çok az yıldız üretiyor. Ürettikleri de futbolun dışında bazı kötü tutkular yüzünden yok olup gidiyor. Sevgili Gökdeniz; bak Sergen'e... Ne kalite değil mi? Ama yüz kilo... Rıdvan ne çabuk, ne zeki, ne süratli değil mi? Ama ciddiyetten uzak ve senin meraklarının tutkunu... Sonuç? Sıfıra sıfır, elde var sıfır... Alınması gereken örnek mi? İşte Bülent Korkmaz, işte Hakan Şükür, işte Tayfur Havutçu, işte Ümit Özat... Asrın penaltısı... Sivasspor kaptanı Hakkı, yardımcı hakemin bayrağına kanıp, belki de kurtarılması mümkün olan maçı G.Saray lehine imzaladı. A be kaptan; hakem Çulcu, sen topa eğilirken, iki eliyle "Oyna "işareti verdi. Bunu nasıl görmezsin? Hadi diyelim ki, yardımcıya kurban gidiyorsun, o zaman topu ihlâlin olduğu yere neden ayağınla taşımıyorsun? Öyle ya, mağlup durumdasın, acele etmek gerekmez mi? Hani berabere durumda olsan, bir derece anlardım... Ama... Hiç affı yok kaptan... Daum'u seven medya! Daum, Fas'ta tatilini geçirip döndükten sonra, "Basın beni ne çok seviyormuş" diye kinayeli konuştu. Ama medyanın, zor maçlar dönemecinde bir teknik adamın takımını bırakıp tatile gitmesinin uygun olmadığını vurgulamak istediğini anlayamadı. Ya da anlamazlıktan geldi... "Eeee ne olacak ki?" derseniz, haklısınız... Git derlerse, 2.5 milyon euronun yıllık tutarını tamamlayacaksanız, ben de Fizan'a giderim... Aaaa Star; artık ayıp oluyor ama! Star Gazetesi'nin 7 Eylül tarihli sayısında şöyle bir başlık vardı: Kurşun VIP'ten atıldı... Yani Everton maçındaki yaralanmadan söz ediyor gazete başlığında... Eeee peki, aynı gazetenin televizyonunda, yaralanan arkadaşın kendi kendini vurduğu iddia edilmişti... Kim doğru söylüyor? Yoksa gazete ile televizyon dargın mı? CEO olmak varmış, değil mi başkan? F.Bahçe'nin CEO'su (buna pek aklım vermiyor ya) Sayın Levent Ersalman, taraftar kartı tutmadı gerekçesiyle istifa etmiş. Göreve döndürme çabaları da sonuçsuz kalmış. Levent, yine gazetelere göre, 18 bin dolar aylık alıyormuş... Kimsenin parasında pulunda gözümüz olmadı ama, acaba personelin ortalama aylığı ne kadar? 7.5 yıllık Aziz Yıldırım döneminde ne kadar zam aldılar? Başkan böyledir; hiç umulmadık zamanda ne CEO'lar sunar, ne CEO'lar... Halter yeni bir hayal kırıklığı mı? Halter dalında son günlerde insanın inanası gelmeyen gelişmeler yaşıyoruz. Şampiyonlar, rekortmenler doping kontrolünde dublör kullanmışlar. Daha önceleri de bazı seksüel dedikodular ortalığa dökülmüştü. Yoksa Naim'den sonra bizi aldattılar mı? Bu halter ne mene bir spor? Tümer'i Sergen'e boğduranlar utansın! Tümer Metin Samsunspor'daki son sezonunda... O günlerde Kanal-7'de program yapıyordum... "Bu futbolcunun mutlaka önümüzdeki sezon büyüklerden birine transfer olması gerekir diye bas bas bağırdım. Ve Tümer, Beşiktaş'a geldi. Geldi de ne oldu? Sergen'in ayakkabısını sahaya koysa oynayacağını iddia edenler Tümer'i yediler, ya da yedirttiler... Hele hele biri, Tümer'i, Sergen'i sahada taklit etmekle değerlendirdi. O biri şimdi tutmuş, milli maçlardan sonra övgü yağdırıyor. Ama ben biliyorum ki, Tümer, o spor yazarına "Ben tek başıma maç da alsam, bana iyi yazma beyefendi" diye fırça attı. Haydi Tümer; şunun şurasında kaç yıl kaldı ki!