Tek kişilik takıma karşı

A -
A +

Kayserispor galibiyetini Pereira'nın 'sihirli dokunuş-larına bağlayanlar' bu skorun hazırlayıcılarıdır

Fenerbahçe'nin 'yazıcıları' Kayserispor'la oynanan kupa maçından sonra bugünkü felaketin hazırlayıcıları oldular.        
Nasıl mı? 
Fenerbahçe o maçta çift santrafora dönüp, üstelik Souza'yı da çıkardıktan sonra bir gol bulmuştu. Ama hemen ardından da 10 kişilik Kayserispor'dan yediği kontrada Fenerbahçe'yi direkler kurtarmıştı. İşte o maçın skorunu Pereira'nın sihirli dokunuşlarına bağlayanlar aslında dün akşamki skorun hazırlayıcılarıydı. 
İşin en acıklı tarafı ise Fenerbahçe'yi yenen takımın aslında sadece Eto'o isimli büyük oyuncuyla var olabildiğiydi. Çünkü Antalyaspor'un Eto'o dışındaki 1-2 oyuncusu hariç, hele hele kendini büyük bir futbolcu sanan Emrah ile milyonlarca avroya mâl olmuş Fenerbahçe ile başa çıkması mümkün değildi. Ama 'büyük hoca' Pereira 0-1'den sonra maçı kurtarmanın çift santrafora dönmek sanılacağını zannedip bir kere daha Fenerbahçe'ye idam sehpasını kurdu. İşte bu defa ne Kayseri'deki yabancılar, ne oradaki buradaki sıradan oyuncular yoktu. Bu defa Eto'o gibi bir büyük oyuncu vardı. Bütün çıkışlarda oyunu ve takımı kontrol etti. Atağa gelenleri, araya kaçanları gördü. Bir gol ve 2 asistle 'Dolmuşun hocası' Pereira'yı cezalandırdı. 
Fenerbahçe takımı, hani şu hiç gol yemeyen 'basının büyük firması' için acaba bu 4 golden sonra ne yazıp çizilecek çok merak ediyorum. 
Haa Van Persie mi? 
Valla penaltıdan gol attı. Asıl merakım odur ki maçtan sonra büyük hoca Pereira neler yumurtlayıp spor basınına hangi tavrı koyacaktır acep?

MAÇIN ADAMI

Samuel Eto'o

KIRILMA ANI

Maçın her dakikası

 

 

Damarına kadar Galatasaraylı Suat!

Bu nasıl başlık mı?         Şundan; İnönü Stadı'nda oynanmış çok ama çok önemli bir Fenerbahçe-Galatasaray maçı vardır. Beraberlik Galatasaray'a şampiyonluk için yeterken, Fenerbahçe maçı Niyazi, Lefter ve Puşkas Ergun'un golleriyle 3-0 kazanmış ve de şampiyon olmuştu. İşte o maçın ardından Fenerbahçe sahada tur atarken, Galatasaray soyunma odasından feryatlar dışarı taşmıştı. Çünkü Suat Mamat bileklerini kesmeye kalkışmış ve ciddi şekilde de yara almıştı. Hastaneye zor yetiştirdiler. Aynı Suat Mamat, Beşiktaş'ı yenip şampiyon olduktan sonra, bazı iç çekişmeler yüzünden tura katılmadan soyunma odasına gitmiş ve Beşiktaş'a transfer olmuştu. Aynı Mamat, Vefa'da da oynamıştı. İnönü'de santradan Yasin'in yeni tribünler tarafındaki kalesine topu hafif bir şutla göndermiş, top da yuvarlana yuvarlana Yasin'in bacakları arasında gol olmuştu. Suat nasıl mı sevinmişti? İki eliyle suratını kapatarak! Çünkü Yasin daha ilk maçlarını oynuyordu Galatasaray kalesinde. Sordum, "Çocuğu yaktık be..." demez mi? Bizim futbola röveşatayı getiren adam Suat Mamat'tır. Lakabı mı? 'Valentino Suat...' Futbol Federasyonu'nda da görev aldı ama ondan yararlanmasını bilemedik. Bu yazı için Uluç biraderlerden bir gün rötarlıyım. Ama olsun, bu büyük oyuncunun ardından ne zaman yazsam bir borç ödemiş olurum. 
Nur içinde yat Valentino! 

 

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.