F.Bahçe seyircisine şaşmamak mümkün değil... Takım 2-0 önde... Daha devre başlamamış, sen tutup Mondragon'a ses bombası, patlayıcı madde atıyorsun. Ya Mondragon kalkmayıp, "Ben bittim, duymuyorum, beni hastaneye götürün" deseydi ne olurdu? Ne olurdu biliyor musunuz? İnter-Milan maçını bir hatırlayın, ne olduğunu görürsünüz... Kraldan fazla kralcı! Adam diyor ki, "Uğur'a yapılan hareket yüzde yüz penaltıydı..." Uğur diyor ki, "Ben, belki de tekme gelir diye kendimi attım. Trabzonspor seyircisinden özür dilerim..." Adam, FB TV'de yorumcu... Bunları duyunca, içimden bu kanala ambulans göndermek geldi ama, beyaz gömlek yoktur diye vazgeçtim... Ahmet Çakar iyice şaşırdı! Ahmet Çakar... Önce koca doktor... Sonra FIFA hakemi... Ülkenin büyük futbol organizasyonlarında düdük çalmış iki hakemimizden biri... Çıkıyor, sanki gazeteci veya televizyon üstadıymış gibi, "Telegol benim eserim " diyor... Destur sevgili Ahmet! Sen de haddini bil! Ahmet devam ediyor ve gazetesinde şöyle yazıyor... "Bu adam şaibeli, psikolojik bozuklukları var... Ama söyledikleri doğru da olabilir..." Ahmet sizce ne? Tigana'dan başka ders! Beşiktaş Teknik Direktörü Jean Tigana, Maraton programında Erman Toroğlu'nun, "Tigana, Delgado'nun transferinde falan filan..." demesine köpürüp, avukatıyla basın toplantısı yapmak zorunda kalıyor. Çünkü yönetimi resmi siteden bu açıklamanın yapılmasına izin vermiyor. Kulübe bak! Erman; böyle bir kara iş varsa, belge koyup açıklamalı... Bunu yapamazsa, müfteri olur ... Dua etsin de, yaşadığı ülke Türkiye... Yoksa adamı ne yaparlardı biliyor musun Erman? Bilirsin bilirsin, hem de hepimizden iyi bilirsin... Engin İpekoğlu'ndan tarihi görüş! Bursaspor'un çiçeği burnunda desek yanlış olmaz, Teknik Direktörü Engin İpekoğlu, Trabzonspor maçından sonraki basın toplantısında, "Trabzonspor, ikinci yarıda Ersen Martin'i de oyuna alarak doldur-boşalta gitti. Bu yüzden bizim de oyunumuz bozuldu" diyor... Harika! Keşke her teknik adam maç sonraları böyle konuşabilse... Futbola çağdaş bakış işte böyle olur... Delgado'nun sancıları! Beşiktaş'ın Arjantinlisi, yoksa devası olmayan bir rahatsızlıktan mı kıvranıyor? Baksanıza, sürekli kasık ağrıları çekiyor... Doktor öyle açıklıyor... Sürekli kasık ağrısı çeken bir sporcu, ya özel hayatına, çok gezerek, çok eğlenerek (!) dikkat etmiyordur, ya da geçmesi mümkün olmayan bir hastalıktan musdariptir. Ülker, daha sancılıdır belki de... Çünkü kafa kağıdına 5 milyon 250 bin euro sayıldı da ondan... Eeee bilmediğin işe girmeyeceksin arkadaş! Gerets mi söyledi, yoksa! Gazetelerde geçen hafta Galatasaray Teknik Direktörü Eric Gerets'in, Belçika basınına şöyle bir açıklama yaptığı çıktı: "Yönetimde öne çıkmak için yarışan yöneticiler var. Ama benim Başkan'la aram çok çok iyi!.. Tabii ortalık toz duman oldu. Aklıma hemen ne geldi biliyor musunuz? Van Hooijdonk da, Hollanda'da bir dergiye, "Bizim Başkan purosunu yakıp bitirene kadar Samsunspor maçında Beşiktaş'ın da işini bitirdi..." Yazıyı kaleme alan da, başkanın ismini sormayı unutmuş ki, parantez içinde (Ali Şen) ismini yazmıştı. Şimdi gelin bakalım hangisine inanacağız... Selçuk Dereli! FIFA kokartlı hakemimiz Selçuk Dereli için notumu, 5 sene önceki Yozgatspor- G.Saray maçında vermiştim. Sergen'in tekmesini görüp, sadece sarı kartını çıkarmış, maç da 1-3'den Sergen'le 3-3'e gelmişti. Bu defa da, derbi öncesi bir FIFA hakemi olarak futbolcuların iyi niyetli olmayacaklarını açıklayarak, bence kokartını düşürmüştür. Ben Önder'in penaltısı, Lugano'nun ikinci sarı kartı gibi yorumlardan yana değilim ama, Alex'in "dünya balıklama atlama rekorunu kırışını" izleyişine de şaştım... İliç de piliç gibi! Alex'in, F.Bahçe düzeyindeki veya daha üst klastaki takımlara karşı oynaması takımı on kişi bırakıyor diye yazıp duruyorum. Aynı dert G.Saray'ın da başında... İliç, adeta bir piliç gibi... Önüne gelen yanından geçerken rüzgârdan yıkıyor, yiyip bitiriyor... İşte Federasyon Asbaşkanı! Günümüz F.Bahçe Asbaşkanı, dünün Futbol Federasyonu Hukuk Kurulu Üyesi ve Asbaşkanı Şekip Mosturoğlu, derbi sonrasında kendisine olaylarla ilgili yöneltilen soruya bakın nasıl cevap veriyor, "Ortada ağır ceza almamız gereken bir şey yok... Hafif bir ceza alırız herhalde..." Şimdi anlaşıldı. Ben de, İstanbulspor AŞ'yle ilgili TMSF dosyasının nasıl olup da cezasız kaldığını merak eder dururdum. A.Gücü'ne eyyam cezası! Nasıl ki Vestel Manisaspor-F.Bahçe maçı sonrası stadın içinde ve tribünlerde olaylar çıkıp da, F.Bahçe'ye bir maç seyircisiz oynama cezası verildiyse, Sakaryaspor-A.Gücü maçındaki benzeri olaylar için de A.Gücü'ne aynı ceza verilmeliydi. Ama saha kapatma verildi. Böylece, A.Gücü Başkanı'nın, büyük hasılat ihtimali -hatta gerçeği- gönlü alındı, hem de F.Bahçe'ye 50 bin seyirci ile oynama avantajı... Hani Ulusoy Federasyonu F.Bahçe'nin aleyhine çalışıyordu?.. Haaa çifte standartçılar! Mirsad'ın müthiş oyunu! Mirsad Türkcan, F.Bahçe'nin Napoli'deki maçında 21 ribaunt kaparak 24 olan kendi rekorunu tehdit etti. Müthiş! Basketbolda 30 sayı atıp, bir o kadar da kendi potasına girenlere çanak tutanları değil, bu ribaunt eylemini becerenleri alkışlar dünya... Çünkü Mirsad'ın 21 ribauntu, neredeyse 40 sayı demektir de ondan... Hem attırmıyorsun, hem de atılmasına yardım ediyorsun... Ah; şu Mirsad biraz da kafasını soğutabilse... Trabzon'a bir uyarı daha! Haftalardır yazıp, söylüyorum... Trabzonspor ciddi biçimde tehlikede diye... Ama sanki aldıran yok... Biz büyüğüz, nasıl olsa düzeliriz saplantısından bir an önce kurtulmak gerekli... Neyse o yapılmalı... Güncel doğru sadece bu sezon düşmeyi önler... Ama Trabzonspor'un önümüzdeki sezonlar için köklü bir reform yapması gerekiyor. Mesela, Şenol Güneş Sportif Direktör olabilir. Sahaya inmez, hocayı, futbolcuyu belirler... Benden söylemesi... Star'a ne oldu? Herkes pazar akşamı yine Star TV'ye kilitlenmişti. Öyle ya, Ahmet Çakar'ın ipliği pazara çıkarılacaktı. Şike itirafçısı veya iftiracısı ile yeni gelişmeler gündeme gelecekti. Ama tık çıkmadı. Haaa hukuki süreç başladı diye böyle olduysa şapka! Ama, tepelerden çığ düştü ise, yazık! İkinci şık varsa, şike yapmayan da, teşvik vermeyen de enayidir. Nasıl olsa bir çığ da sizin için düşürülür... Son dakika! Haber Türk'teki Şeref Tribünü programı başlamasından 6 dakika sonra bitti. Programın patronu Tuğrul Yenidoğan'ın şike itirafçısı veya iftiracısı ile yapmış olduğu yeni belgeli kanıtlarla dolu kaset, Haber Türk Yönetimi'nin "Bu kaseti yayınlamadan programı yapın" uyarısı ve baskısı sonucu Şeref Tribünü ekibi programı terk etti. Yani, bize çığ düşmeden, biz sahayı terk ettik. Bu duruma "susturuldular" narası atanların şunu bilmeleri gerekir. Yarın siz susturulmadan bile yok olacaksınız. Adnan Polat nereye gidiyor? F.Bahçe derbisi sonrası ortamı öven cümleler kullanan G.Saray 2. Başkanı Adnan Polat, gece görüntüleri izledikten sonra ya da o süreçte gelen tepkilerden etkilenmiş olacak ki, 180 derecelik bir dönüş yaparak veryansın etti. Olmadı Sayın Polat. Koca G.Saray Kulübü'nün günümüzdeki bana göre birinci adamı birkaç saat arayla böyle bir profille karşımıza çıkıyorsa vah benim sporuma ki vah! Bakan Şahin nihayet! Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Sayın Mehmet Ali Şahin, nedendir, ya da kim tarafından doldurulmaktadır bilinmez, sürekli biçimde Haluk Ulusoy'a toslamaktaydı. Ben de bunu sık sık eleştirdim. Ama Şahin geçenlerde tam bir spor adamı gibi konuştu. Dedi ki, "Sayın Aziz Yıldırım, meseleyi devlete havale etmekle yanlış yapıyor. Bu anlayış, demokrasi ile yönetilen bir ülkede askeri göreve davet etmekle paralellik taşır. Oysa, bu ülkede özerk yapıya sahip bir Federasyon vardır..." Şimdi oldu Sayın Şahin! Nihat Bey; fatura şişiyor! F.Bahçe'nin Başkan Vekili Nihat Özdemir Bey, Trabzonspor maçı öncesi, hakemi hedef göstererek bazı futbolcularının G.Saray maçı öncesi cezalı duruma düşebileceğini iddia etmişti. Ben de, F.Bahçe'ye karşı 8 maçta 14 rakip futbolcunun aynı durumda yakalandığını yazmıştım. Bu defa da A.Gücü'den Aytekin kırmızı kart gördü. Sarı kart cezalısı var mı, yok mu bilmiyorum... Ama etti mi 9 maçta 15 futbolcu... Pardon! F.Bahçe'den de Edu cezalı... Orası da etti 3... Yani durum Nihat Bey'in 15-3 aleyhine...Bakalım sezon sonu bu maç kaç kaç bitecek?.. İster misiniz, F.Bahçe'yi Ulusoy Federasyonu şampiyon yaptı diye yazalım... Vallahi gidiş o gidiş... Hadi bakalım!