Fenerbahçe'nin Teknik Direktörü diyor ki, "Yabancı oyuncu transferi serbest bırakılırsa, daha ileriye gitmemiz kolaylaşır..." Sahibinin sesi... Ne ayıp! Elinizdeki Türk oyunculara ayıp etmiyor musunuz? Sizin kalecileriniz hangi ülkenin çocukları? Gökhan, Uğur, Deniz, Selçuk, hele hele Semih bu sözlerinizle kırılmıyorlar mı? Sadece yabancı ile başarı sağlanabiliyorsa, Galatasaray, nasıl oluyor da sizinle aynı puanda duruyor? Liverpool ve Chelsea'de 13'er yabancı var diyorsunuz... Sizde kaç tane var acaba, Aurelio ve Vederson'la birlikte? Kezman'a tercih ettiğiniz yerli oyuncu sayesinde her hafta kurtuluyorsunuz... Onun sayesinde lidersiniz... Bari en azından bu sebeple böyle görüş bildirmeyiniz... Haaa Semih tepki göstermemişmiş... Anca gidersiniz... >> Polat'la çizgi dışı mı? Önce Galatasaray'ın yeni başkanı Adnan Polat'ı kutlayalım... Lise dışından Galatasaray'a başkan olmak kolay iş değildir... Sonrasında da Polat, kongre öncesi yaptığı konuşmada çizgi dışı sözleriyle yeni bir devir açacağını işaret etti. "Ben ve arkadaşlarım, gerektiğinde acil ihtiyaçları karşılamak adına maddi katkıda bulunacağız... Tabii geri almak üzere..." Ben bugüne kadar tek bir Galatasaray başkanının bu sözleri söylediğini hatırlamıyorum... Yani Galatasaray'da, diğer kulüplerde olduğu gibi "Pamuk eller cebe" devri başlıyor... >> Ertuğrul Hoca dersini çalışmalı! Beşiktaş'ın da, diğer tüm takımlarımız gibi, ön liberolu dörtlü alan savunması sistemi ile oynadığı bir gerçektir. 1994 yılında bunun böyle olacağını yazan ve NTV'deki eski 90 Dakika programında söyleyen ilk ve tek kişi idim... Buradan yola çıkarsak, sistemi doğuran düşünce, arkadaki liberoyu işsizlikten kurtarıp, öne çıkarmak, dolayısıyla orta sahaya öne doğru katkı yapmak idi. Yani sistemin olmazsa olmazı ön liberodur. Yani Cisse'nin tek alternatifi Koray gönderilmemeliydi. Holosko alınmasa ne olurdu? Hiiiiç... O görevi yapacak en az üç oyuncu var Beşiktaş'ta... Çalış hoca çalış... Yoksa ne öğünmek kalacak, ne de güven... >> Ne Sivas, ne Kayseri, Ali Sami Yen feci! Futbol da oynamış olmalarına rağmen, yorumcuların çoğu, baktım da Ali Sami Yen'in zemini için tek satır etmemişler, konuşmadılar da... Oysa Ali Sami Yen'in Denizli maçındaki zemini ciddi sakatlıklar için kurulmuş bir tuzaktı sanki... Çimler neredeyse on santim büyümüş. Maçı izlerken yanımdaki dostlara, bu maçta çok sakat çıkabilir dedim... Yanılmadım da... Derhal tedbir alınmalı... Yoksa sedyecilere, cankurtaranlara çok iş düşer... >> İtti mi, çaktı mı? Mesele, Bobo'nun bu iki eylemden hangisini yaptığı... İtmiş olsaydı, rakip en az iki üç metre öteye savrulurdu... Çaktı ki, olduğu yere yığıldı... Futbol da, fizik de bunu söylüyor... Bu biiir... İkincisi, yardımcı neden müdahale etmemiş... Nereden biliyorsunuz? Belki de mikrofona söyledi... Onu da bırakın, orta hakem anında elini şortunun arka cebine atıp, olay yerine koşuyor... Yani "Ben gördüm" diyor... Bu hallerde yardımcı ancak seyreder... Bunu da bilin, üüüüç... >> G.Saray bu takımla kazanırsa... Galatasaray, Denizlispor karşısına da saf kan yerli takımla çıktı... Teknik direktörü de yoktu... Zaten yok da... Ama aynı takım şu anda lig liderinden sadece bir gol averaj uzaklığında ve kupada da final arıyor... Başkanı da değişti... Üstelik taraftarı da, maça zahmet etmeyip evinde oturmayı yeğliyor... Demek ki, Galatasaray kazanırsa, rakiplerinin sorumlu ve yetkili kimi varsa, kendini eve kapatmalı... >> Birbirinden haberi olmayan sayfalar! Gazetelerin spor sayfaları giderek tuhaflaşmaya başladı. Sevgili Öcal Uluç Ağabey geçen hafta hafiften ağırca yüklendi. Ben de kendisini bir durumdan haberdar edeyim dedim... Geçen hafta başı basketbole odaklanmıştık. Beşiktaş'ın Kızılyıldız maçına hazırlanıyorduk... Hürriyet'e bakayım dedim... Spordaki televizyon programında maç 19.00'da, haberin içinde 19.30'da... Yahu arkadaşlar, birbirinizden haberiniz mi yok, yoksa dargın mısınız? >> Ters Köşe, ters köşeye yattı! Kanal 1'de, bundan üç hafta önce, üç bayanın "Ters Köşe" adlı bir futbol programı başlamıştı. İlk hafta da, ne hikmetse (!), Beşiktaş'ın eski başkanı Serdar Bilgili'yi konuk etmişlerdi. Geçen gün medya ile ilgili haberleri veren sitelerden programın kalktığını okudum... Ah Yüksel ah, Kalamış'ta denize nazır otururken tanıştırmadın şu Turgay Ciner Bey'le beni... >> Recep Özkan kim? Ankara'da müthiş bir faaliyet var. Futbol Federasyonu Disiplin Kurulu eski asbaşkanlarından Recep Özkan, bir dizi suçlama ile sorgulamada ... Mesele, hakemlere baskı, maç ayarlama, ceza indirim istekleri falan... Galatasaray ve bazı büyük kulüplerin de adı geçiyor... Bunun üzerine de Fenerbahçelilerin antu.com'u yaygaraya başladı. Peki, bu Recep Özkan Bey kim ? Kısa ve özetle; Fenerbahçe Spor Kulübü Kongre Üyesi ve son Ali Şen döneminin yönetim kurulu üyesi... Evet, lütfen bir daha okuyun! Özellikle de antu.com üyeleri... >> MHK kendini kurtardı ya Tahkim! MHK, Cüneyt Çakır'a iki hafta sonra maç vererek, hem kendini, hem de hakemliği kurtardı. Bu haftaki cesur hakem kararlarının altında bu af vardı. Ama ya Barış'ın affı... İşte bu olmadı... Yarın başınız da, karnınız da çok ağrıyacak, haberiniz ola...