ABD'nin kendi kendine verdiği, "Dünya jandarmalığı" görevi II. Bush döneminde, "bombalı saldırılar"la devam ediyor. Dünyada; barışı, huzuru istemek, sağlamak ve korumak çok insani bir davranış, ancak her halükârda Birleşmiş Milletler'in görevleri arasında değil mi? ABD'nin kendini Birleşmiş Milletler yerine sayarak arzuladığı ülkeyi bombalamasının, uluslararası yasalar, kaideler ve teamüllerle izahı gerçekten de güç olsa gerek. Irak da olsa Bombalanan ülke Irak da olsa; ABD'nin geneneksel saldırgan müttefikini yanına alarak bu eyleme kalkışması asla tavsip edilemez. Körfez Savaşı'ndan mağlup çıkan Irak'ın, varılan anlaşmalara aykırı tutum ve davranışları olsa bile ABD'nin bunu uluslararası platforma getirmesi ve şayet gerekiyorsa, Birleşmiş Milletler şemsiyesi altında tecziye etmesi gerekmez miydi? Sadece Irak mı? Sonra, barışı ve huzuru tehdit eden sadece Irak mı? Yıllar yılı, herkese kafa tutan Sırpları neden ABD tek başına bombalayamadı? Biz, Saddam Hüseyin rejiminin, herhangi bir kötü niyeti veya hazırlığı hatta, askeri direnişi olmadığını savunmuyoruz. Fakat, 10 yıldır ABD'nin Irak politikasının "yanlışlıklarla" dolu olduğunu öne sürüyoruz. Baba-oğul Bush'un tarihi yanılgılarına işaret ediyoruz. ABD'nin Irak'a giriştiği her askeri veya siyasi baskının akabinde, Saddam Hüseyin'i ve rejimini güçlendirdiği görmezlikten geliniyor. Sonra, her hava bombardımanında askeri tesislerin yanısıra sivillerin de hedef olması insanı düşündürüyor. Oysa, ABD'nin Irak politikasında temelden değişiklikler yapması gerekiyor. Saldırılar sürecek ABD'nin Irak'a yönelik saldırılarının gittikçe "dozaj" artırarak devam edeceği anlaşılıyor. Hatta, son saldırının etkisiyle güç alan Saddam'ın biraz daha kafa tutması üzerine, ABD'nin askeri gövde gösterisinin şeklini bile değiştirmesi sanılıyor. Bir yandan Iraklı muhalifleri açık bir şekilde destekleyen ABD'nin, diğer yandan Saddam'ı yok etmek üzere, iç darbeler bile düzenlemesi bekleniyor. Jest olsun diye... Ne var ki; bütün bu olumsuz tahmin ve beklentilere rağmen, çiçeği burnundaki ABD Başkanı'nın, sırf babasına bir jest olsun diye, böylesine Teksas kovboylarına yakışan bir gösteride bulunmuş olmasını da temenni edelim. Her şeye rağmen, tepkilere yol açan bu saldırının hem Saddam Hüseyin'in varsa "kötü niyetlerini" ve hem de ABD'nin tarihi yanılgısına son vermesini dileyelim. Saldırıların devam etmesi halinde Irak'tan sonra en büyük maddi zararın Türkiye'ye çıkacağı da unutulmamalı.