Derviş'in işi zor görünüyor

Eğer son dakika gecikmesi veya engeli çıkmazsa, IMF'nin bu gece yarısına doğru, Türkiye'ye kredi musluklarını açması bekleniyor. IMF'nin aralıklarla da olsa, vereceği kredi limitinin 16 milyar dolar olacağı belirtiliyor. Yani, 16 milyar dolarla, son krizden çıkış yollarının bulunması isteniyor. SON İMKÂN MI? Üstelik, yeni kredinin; son imkân ve şans olduğu uyarısı da yapılıyor. Oysa, Türkiye'nin tamamen düzlüğe çıkması için 16 milyar dolar yardımın az olduğu şimdiden hesap ediliyor. IMF'nin yanısıra, dış ülke ve kuruluşlardan gelecek tüm yardımların dışında, ya yeni kaynaklar bulmamız ya da radikal değişiklikler yapmamız gerekiyor. Gerçi, çıkarılan yeni yasalar alınan kararlarla "taze başlangıçlar" tasarlanıyor. KRİTİK SÜREÇ Ne var ki, içine düşülen durumun vahametini yediden yetmişe hepimizin ve özellikle parlamentonun, hükümetin devlet kurum ve kuruluşlarını yönetenlerin tamamen kavramaları, gereken en önemlisi önerilen tedbirleri samimiyetle benimsemeleri ve uygulamaları icap ediyor. Yardımlara rağmen, vahim durum kavranmayıp, "eski tas, eski hamam" anlayışı sürdürülürse, ne yazık ki, krizden kurtulamıyacağımız, aksine kaosa sürüklenebileceğimiz şimdiden belli oluyor... Bu kritik sürecin bilinci içinde herkesin, üzerine düşeni yerine getirmesinin tam zamanı yaşanıyor. Özellikle, Ekonomi'den Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş'e çok sorumluluk ve görev düşüyor. Her şeyden önce, zaten perişanlık içinde yaşamaya çalışan halkımızdan daha fazla fedakârlık istenmemeli. İyileştirmeler yapılmalı, imkanlar tanınmalı. Bu arada yardımın devreye girmesiyle birlikte, piyasalar canlandırılmalı dalgalanmadaki dövize istikrar sağlanmalı işte, Derviş'i öncelikle bekleyen sorunlardan birkaçı... DERVİŞ'E DÜŞEN Şimdi, Kemal Derviş'in tutumu, çalışması ve becerikliliği mercek altına alınıyor. Üstelik, Derviş'in IMF'nin isteklerini, bir bir gerçekleştirirken işlediği bazı hataları, yaptığı yanlışları tekrarlamaması isteniyor. Üstüne üstlük, artık Derviş'in en ufak bir hatasının bile gözardı edilmiyeceği sanılıyor. Hatta, Derviş'in eski popülaritesini kaybetmesi, unutturulması gündeme getiriliyor. RAHATSIZLIK ÇOK Sağladığı 16 milyar dolar krediye ve halk arasındaki iyimser havaya rağmen, herhangi bir siyasi partiye mensup olmaması Derviş'i artık müşkül durumda bırakıyor. Geleneksel politik anlayışa aykırılığı her gün biraz daha ortaya çıktığı öne sürülen Derviş'ten koalisyonu oluşturan partilerin "hoşnut" olmaması, aleyhine yavaş yavaş hava oluşturuyor. Nereden bakılırsa bakılsın, Derviş'in işinin zor olduğu görülüyor.