Boyutu sık sık değişen; bir "dalgalı" kriz süreci yaşayan Türkiye, ekonomik kaderini 21 ve 31 Mart tarihindeki gelişmelere bağlamış bulunuyor. Oysa, piyasaların bütün ümidi, acil önlem paketine bağlanmıştı. Kemal Derviş'in, kısa vadeli diye nitelendirdiği önlem paketinin hâlâ piyasanın ateşini düşürmediği görülüyor. Gerçekten de, ABD dolarının 1 milyonda yerleşme eğilimi göstermesi, bütün umutları alt üst etmeye yetiyor. 350 Başkan Ankara'da dün biraraya gelen 350 oda ve borsa başkanının müşterek kanısı, krizin devam ettiği yolundaydı. Üstelik TOBB Başkanı Fuat Miras'ın "muhtıra" gibi konuşmasında, Türkiye'nin bir yangın yerine çevrilmiş durumda olduğu öne sürüldü. Bankaların yeni faiz stratejisi yüzünden özellikle "iflas" ve "işsizlik" tehlikesinin ülkeyi tehdit ettiğini vurgulayan Miras'a kulak verme mecburiyeti ortaya çıkıyor. 20.7 trilyon Bankalar ve reel sektör arasındaki, faiz nisbeti ve vade mecburiyetinde mutabakata varılmadığı takdirde, yangının daha da büyüyebileceği uyarısında bulunan Miras, TOBB'un kriz yüzünden 20.7 trilyonluk bir rant elde ettiğini, ancak bunu üyelerine kredi şeklinde vermeye hazır olduğunu da belirtiyor. Bu arada Miras'ın çeşitli fakat gerçekten de önemli uyarıları bulunuyor. Nereden bakılırsa bakılsın, hükümetin; şartlı destekleme sözü veren Fuat Miras'ın uyarılarını değerlendirme mecburiyeti kendiliğinden doğuyor. Global kriz Global krizden bahsedilen bir ortamda, Türkiye'nin içine düştüğü ve bir türlü atlatamadığı bunalımın, kaosa dönüşmesinden duyulan korkunun hâlâ var olduğu anlaşılıyor. Nitekim, bizzat Başbakan Bülent Ecevit, dün akşam üstü bir TV temsilcisine verdiği demeçte, Türkiye'nin acil dış ekonomik desteğe ve süreye ihtiyacı olduğunu belirtmekten kendini alamadı. Daha önce bu sütunda belirttiğimiz gibi, ABD'nin mutlaka devreye girmesi, artık kaçınılmaz bir şart olarak değerlendiriliyor. Başbakan Ecevit, açık bir şekilde ABD desteğine ihtiyacımız olduğunu açıklarken, Başkan Bush'un daha önce yaptığı telefon görüşmesini bile hatırlatıyor. ABD'ye gitmeli Ne yazık ki, sanıldığından daha ağır bir krizin yaşandığı ve ABD'nin acil desteğine ihtiyaç duyulduğu, üstelik bir sürü sorunun da ortaya çıktığı resmilik kazanıyor. Başbakan Bülent Ecevit'in alelacele ABD'ye gitmesi gerektiğine dair görüşümüzü ısrarla tekrarlıyoruz.