Önce hukukun üstünlüğü

A -
A +

Ülkemizin içinde bulunduğu "maddi" ve "manevi" sıkıntıları bir bir saymaya kalkışırsak; hem işin içinden çıkamayız, hem de üzülürüz. Gerçekten de; bırakın yılların ihmaline uğramış, birikmiş sorunları, son ekonomik ve siyasi çalkantılar bile Türkiye'yi sarsıyor. Zor ve "hassas" günlerden geçtiğimiz, açık bir şekilde belli oluyor. Nereden bakılırsa bakılsın, vatanımızın her şeyden fazla istikrara ihtiyacı olduğu görülüyor. İSTİKRAR VE ÖTESİ İstikrarın sağlanabilmesi için de, güven ve huzur ortamı aranıyor. İstikrarın aradığı güven ve huzur ortamının da, "hukukun üstünlüğü" ile sağlanabileceği biliniyor. Olaylar ne yazık ki, "olumsuz" şekilde gelişiyor. Bugün dünü aratırken, yarın ne olacağının endişesi duyuluyor. Oysa, bir hukuk devletinde, böylesine kargaşaların çıkmaması, belirsizliğin olmaması gerekiyor. YASALARA SAYGI Her kişi, her müessese, her kurum üstüne düşen görevi hakkıyla yapmalı veya üstlenmeli. Bazı çevrelerce, hukukun üstünlüğünün zedelendiğine dair "ciddi" iddialara karşılık, yasalara saygı duyulması ve kesinlikle uyulması gereği hatırlatılıyor. Bir bakıma, güven ve huzur dolayısıyla istikrarın sağlanması, yasalara uyum gösterilmesi kesin saygı ile örtüşüyor. İNAT VE DAYATMA Her halükârda, yürürlükteki yasalara uyma, her vatandaşın, her müessesenin, her kurumun, her örgütün görevi olmalı. "Keskin sirke, küpüne zarar verir" diye bir atasözümüz var ki, yaşanmakta olan olayları, ne kadar da güzel anlatıyor. Ülkenin düştüğü "hassas" durumun devamının, hiçbir kimseye, hiçbir kuruma ve hiçbir örgüte fayda getirmeyeceği açıkça anlaşılıyor. İnatla ve dayatma ile hiçbir yere varılamıyor. Unutmayalım ki; ne türlü kriz içinde olursa olsun, bu ülke hepimizin. İstesek de istemesek de, üzerinde ve beraberce yaşamamız icap ediyor. Ekonomik ve politik alanda, kritik günler yaşanıyor. Ne var ki, hiçbir şekilde "hukukun üstünlüğü"nden uzaklaşılmamalı. SAĞDUYU Bu arada, gelişmeler nasıl olursa olsun, "sağduyu" daima galip gelmeli, serinkanlılık yitirilmemeli. Her şeyden önce, Türkiye'nin bu tür kritik günleri hatta krizleri zaman içinde atlattığı da hatırlanmalı. Tekrar ediyoruz: İnatla ve dayatma ile hiçbir yere varılmıyor; keskin sirke, küpüne zarar veriyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.