Altı üstü rezalet

Fenerbahçe bu sezon ilk kez favori olmadığı bir maça çıktı. Kadıköy’de kaybederken bile diş gösteren Danimarka temsilcisi karşısında bu sefer ismen olmasa da cismen dezavantajlıydı sarı lacivertliler. Malum sakatlıklar sebebiyle kadro kurmakta zorlanması yetmezmiş gibi, sentetik zemin ve buz gibi hava rakibin alışık olduğu bir ortam sunuyordu. Gruptan çıkmayı garantilemek için bir puan bile yeterli olacaktı, maalesef tarihi bir hezimet yaşandı. Rakip benzer pozisyonlarla ağlarımızı sarsarken, İsmail Kartal kadar çaresizce izledik golleri.

Sahada da eksiktik!

Evet eksikler vardı ama İsmail Kartal’ın maçtan önce söylediği gibi sahaya çıkan oyunculara güveniyorduk, en azından güvenmek istiyorduk. Hele böylesine bir oyunu/skoru hiç hayal bile etmemiştik. Nordsjaelland’ın hızlı oyunu karşısında savunmasında hem eksik hem acizdi Fenerbahçe. Stoper tandemi olmayacak kadar zayıf, orta saha desteği yetersizdi. Kanatlar ise evlere şenlik! Cengiz ile Kent dün gece oyunun iki yönünde de o kadar eksikti ki, Fenerbahçe onlar sahadayken iki kişi eksik oynadı.

Dersimizi alalım

Maça dair söylenecek çok şey yok. Fenerbahçe, İstanbul’da Spartnak Trnava’yla oynarken, Ludogorets ile Nordsjaelland kapışacak. Yani kafamıza meteor düşmezse gruptan çıkarız. O yüzden başka şeylere odaklanıp bu utanç gecesinden ders almaya çalışalım. Mesela biz mecburen sahaya 17’lik stoperle çıkıyoruz ya, Danimarka ekibinde hat-trick yapan Nygren de sadece 22 yaşında. Gol perdesini açan Hey’in yaşı 20, yine gol sevinci yaşayan Svensson 21, Rasmussen de 20 yaşında. Bu hız, bu açlık, bu tempo ve bu oyun disiplini gençlik ateşiyle buluşunca oyun kalitesi de yüksek oluyor.