Hak edilmiş bir galibiyet

Türk futbolunun iki güzide kulübü, buz gibi bir İstanbul gecesini keyif de veren bir futbol resitaliyle ısıtmak için çıktı maça… Gecenin yananı Beşiktaş olurken, Fenerbahçe’ye liderlik keyfi düştü. Hem de hakeme rağmen; Atilla Karaoğlan soyadından bile karaydı dün gece, mesleki açıdan! Maç öncesi madalyonun iki yüzü de çok farklıydı. 

Dümende Kartal olunca

Beşiktaş açısından, başkan ve hoca değişikliğine sebep olacak kadar kötü bir sezon yaşanmaktaydı. Önemli eksikler vardı, yıldızlar formsuzdu. Buna rağmen iç sahada Fenerbahçe’ye karşı 2014’ten beri lig maçı kaybetmemenin psikolojik üstünlüğüne sahipti siyah beyazlılar. Fenerbahçe ise, tarihinin en iyi sezon başlangıcını yapmış. Deplasmanda gol yememiş. Fred’den sonra Djiku’suna da kavuşmuş olmanın moraliyle, liderlik sevdasıyla, sahadaydı. İnönü’de işler ters gidiyordu uzun zamandır ama bu sefer dümende bu sahada onlara son zaferi yaşatan İsmail Kartal vardı.

Penaltıların gecesi

Bu bilgiler ışığında, yolunu aydınlatan Fenerbahçe oldu. Maça istediği gibi başlayan, oyunu istediği gibi yönlendiren sarı lacivertliler, Ferdi destekli Tadic – Dzeko operasyonuyla perdeyi açtı. Beşiktaş, Djiku’nun maç eksiği ve uzun süreli sakatlığın getirdiği çekingenliğinin eseri penaltı olmasa oyunda yoktu. Sonrasında da olamadı zaten. Pozisyon üreten, direkten dönen, fırsatları tepen hep Fenerbahçe oldu. İstediğini oynayan, istediğini alan sarı lacivertliler karşısında ne Rıza Hoca bir çözüm üretebildi ne sahadaki oyuncuları. Önündeki buz gibi penaltıyı bile ancak VAR’dan veren hakem Atilla Karaoğlan’ın basiretsiz yönetimi olmasa derbi çok daha farklı biterdi. Bir penaltı, en az iki de net kurtarış yapan Mert’in de hakkını teslim etmek gerek tabii.