Gençlik nereye koşuyor?

Sesli Dinle
A -
A +

Merhum Ahmet Hamdi Tanpınar “Devam ederek değişmek, değişerek devam etmek” derken, Türk toplumunun kültür ve medeniyet kodlarından ayrılmadan modernleşmesinden bahsediyordu.

 

Tanpınar, yine Huzur romanında Doğu-Batı çatışmasının nasıl çözümlenmesi gerektiğini irdelerken, “Bursa’da Zaman” şiirinde cetlerimizden kalan kültür, medeniyet unsurlarının iklimine atıf yaparak aynı zamanda uhrevi âlemin de altını çiziyordu.

 

Kimi kuşaklar, Ahmet Hamdi Tanpınar, Yahya Kemal gibi kültür ve medeniyetimizin usta kalemlerini okuyarak, dimağlarını yüksek değerlerle cilalayıp olgunlaştırdılar. Yahya Kemal’in “Süleymaniye’de Bayram Sabahı” tek başına dev bir külliye değil midir? Necip Fazıl’ın “Sakarya” şiiri millî düşüncenin zirvesidir. Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu’nun “Malazgirt” şiiri baştan sona Anadolu’yu yurt yapan "Alperen" ve "Akıncılar"ın hikâyesidir…

 

Bu ülke gençliği neredeyse asırlardır içinde var olan cevheri millî ve manevi terennümlerle şekillendirmeyi bildi. Bu ülkenin her badirede küllerinden yeniden doğma hakikatinin altında işte bu cevher vardır.

 

Peki bugünün gençliği?

 

Gençlik nereye koşuyor? Yeni kuşakların değerler manzumesine etki eden etmenler hangi çevrelerden sağlanıyor? Gençler ülkenin geleceğine hangi mercekten bakıyor?

 

Size hem kötü hem de iyi haberlerim var! Akademik liselerden mezun olan öğrencilerin büyük çoğunluğu iyi para kazanacakları mesleklere ilgi duyuyor ve özellikle yurt dışına çıkmak istiyorlar. Bu gençlerin hayalleri ve beklentileri kendi özel hayatları ve konforları üzerine şekilleniyor. Yine bu liselerden mezun olan gençlerin içinde sayıları az da olsa millî bilinci, ahlaki değerleri yüksek olan gençlerimiz var ve bunların hayal ve düşünceleri yarınki Büyük Türkiye üzerine.

 

Bu gençlerin dışında hem eğitim sisteminin içinde eğitim gören hem de eğitim sisteminden çıkmış veya hiç girmemiş bir genç kesim daha var. Eğitim sisteminin içinde olanların büyük çoğunluğu okumuyor, tarihe, sanata, kültüre, millî ve manevi değerlere hiç ilgi duymuyor! Bu gençler daha çok moda, eğlence, sosyal medyaya ilgi duyuyor, marjinal giyinmeye çalışıyor ve hayatı haz çerçevesi içinde telakki ediyor. Haber takip etmiyor, gazete okumuyor. Geleceğe yönelik hiçbir görüşleri yok!

 

Eğitim sisteminin içine girmemiş veya girememiş gençler dışarıda! Günübirlik işlerde çalışanlar olduğu gibi işsiz olanlar var. Bu kesimin doğru dürüst bir hayat ideali yok. Kriminal suçlara bir şekilde bulaşanlar da çoğunlukla bu gençler.

 

Genel anlamda gençliği bu şekilde tasnif etsek de üzerinde konuşmamız gereken çok ilginç ve marjinal gruplardan da hiç söz etmiyorum. Maalesef genç kesim alarm veriyor. Ekonomik şartlar, gençlerimizi menfi yönden etkiliyor, duygu ve düşünce dünyaları buna paralel hızlı değişim gösteriyor. Gençlik Bakanlığı pek çok yönden yetersiz kalıyor. Özellikle de eğitim sistemine girmemiş gençlerimiz neredeyse sahipsiz!

 

Gençliğini kaybetmiş bir ülkenin geleceği tehlikeye girer.

 

Gençlerimizi maddi ve manevi anlamda korumak zorundayız, onlara bir şekilde ulaşıp kültür, medeniyet ve manevi unsurlarla teçhiz etmeliyiz. Minik hediye ve ödüllerle bu gençliği kazanmamız mümkün değil. Bu gençler yarının büyükleri, anne ve babaları olacaklar. Mesele sadece bugün değil!

 

Herkes bir an önce “Bu gençlik nereye koşuyor?” diye kendine sormalıdır

 

Bir önceki yazımızda da değinmiştik. Gençlerimizin algılarını menfi yönde bozan kimi sosyal medya uygulamalarını yarından tezi yok ivedilikle kapatmalıyız. Sosyal medyanın bu ülke sosyolojisine verdiği zararı dünyanın bütün orduları gelseydi veremezdi!

 

Net...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.