Ailelerimiz yaprak gibi dökülüyor!

A -
A +
HAZIRLAYAN: M.Kurtbay ÖNÜR YERLİ DİZİ YERSİZ Mİ? -2- Ailelerimiz  yaprak gibi dökülüyor!

Eskiden eşle, dostla, konu, komşuyla günlük muhabbetler eder, hiç olmazsa dertlerimizi paylaşırdık. Şimdi genellikle misafirlerimizi iki dizi arasında ağırlamaya özenir olduk. Velev ki, bir eve misafir olsak, dizinin önemi ve konunun vehameti açısından en önemli sözümü kapı ağzında söyler olduk. Biz millet olarak kutuplaşmayı severiz. İnsanlığın yüzyıllardır sürdürdüğü 'sanat için toplum mu?', 'toplum sanat için mi?' tartışması şimdilerde, 'diziler mi toplumu etkiliyor?', 'Toplum mu dizileri etkiliyor?' münakaşalarına dönüştü. Bu bölümde hanımlar dizi ve toplum ilişkisini bakın nasıl yorumluyor?.. Ailelerimiz  yaprak gibi dökülüyor!

OHA OLDUM YANİ! Başarılı bir öğrenci Deniz Asal'la söyleşiye oturuyoruz. Çin Dili ve Edebiyatı okuyor. Belki bizim dilimizden anlar. Yerli dizi deyince, önce biraz makaraya sarıyor. - Aslında iyi bir televizyon izleyicisi değilim. Biz televizyonu ailece birlikte dizileri oturup seyrederiz. Yurt dışından geldiğim için bazı şeylere alışkınım. Ancak Türk televizyonlardaki gelişmeler başımı döndürdü. Hele bazı dizilerde, maalesef, 'oha oldum yani!' (Avrupa Yakası'ndan özlü söz) Hani, Yaprak Dökümü ve Aşk-ı Memnu kitap olarak tercih edilebilir. Ancak dizilerini bayağı bir abartmışlar. Çocuklara seyrettirmemeli. - Sen reşit ve iyi eğitim almış bir bireysin. Samimi bir cevap istiyorum. Ne seyrediyorsun? - Aşk-ı Memnu... - Neden? - Bihter'le, Behlül'ün ilişkisi... - !.. - Öyle bir dizi furyası var ki, tercih etme hakkınız yok. Önünüze sunulan bu... Sayın izleyici, ne diyelim! Bu kadarı kadı kızında da olur mu? Ailelerimiz  yaprak gibi dökülüyor!

DİZİLER TAM BİR FECAAT! Melek Tosun 45 yaşında ev hanımı.. Dizilerdeki bozuk kültür canını sıkıyormuş. Aslında hiçbirini kaçırmıyormuş. 2 çocuk annesi ablamız diziler hakkında neler anlattı: - Evladım, bu iş artık ayıp çizgisini aştı. Gavur yapmış, biz suyunu çıkarmışız. Vıcık vıcık yapımlarla süsleyip, allayıp pullayıp bu millete 'frekans başına bela' sıvamışız. Yayıncılık tam bir fecaat. Yarışmalar baştan çıkarıyor, kadın programları zıvanadan... İçimiz dışımız, hatta lisanımız bile dizi film... Ablacım hani hatırlar mısınız bilmem, Dallas'la başlayan bir adetimiz vardı. - Ya sorma iç karartıcı bir sahne çıktığında 'Oğlum gözünü kapat' ihtarına sebep şeyler olurdu. Brezilya usulü işveler, Türk işi yapımlarla gerdan kırıtmalara, edepsiz yakınlaşmalara dönüştü. RTÜK '7 yaş altı yasaktır' ibaresi koyarken, ebeveynler ile 10 yaşındaki veletler birlikte izleyebilir" mi dedi, acaba?.. Artık utanır olduk. Konu komşuda 'dedikodu' bitti. Varsa yoksa Aşk-ı Memnu, Yaprak Dökümü... Behlül kime yan bakmış!.. Bihter nasıl aldatmış? Ailelerimiz  yaprak gibi dökülüyor!

Dizilerdeki millet biz değiliz! Şüheda Yılmaz Fatih Üniversitesi'nde Halkla İlişkiler ve Reklamcılık okuyan bir genç, dizi ve programların alternatifsiz olmasından yakınıyor. "Yasak aşklar gözler önünde yaşanır mı?.. Biz ne Aşk-ı Memnu'daki, ne de Yaprak Dökümü'ndeki milletiz. Yasak aşklar bu toplumun aynası değil. Ayıp kurgular normal bir hayat hikâyesi yapılır mı? Çocuksuz bir dünyada mı yaşıyoruz?... Düşünsenize bir baba-kız oturup bu dizileri izleyebilir mi?... Büyük bir ahlak kırılması var. Yapımcılar kaliteli alternatif diziler hazırlamalı. Gerçi, yapılsa da kanal yetkilileri tercih etmiyor. Ya da reklamı güzel yapılmıyor. İyinin reklamı olmayınca, bu durum seyirciye karanlıkta göz kırpmaya benziyor. İyiye rağbet yok, kötü olan 'en güzel olarak' tercih ediliyor. Çok tuhaf, kanallar niçin bu tür yapımları ön plana çıkarıyorlar. Ama herkes bilsin ki, biz dizideki millet değiliz!... Gençlere yönelik değerlerimize paralel dizi yapılamaz mı?... Yani bu kadar hissiz, değersiz ve yeteneksiz miyiz? > Yarın: DİZİLER kırmızı çİzgİyİ aştı!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.