Düşün artık yakamızdan

Enflasyon aralık ayında 2,93, yıllık bazda 64,77 artarak beklentilerin altında kaldı. Tahminler aylık 3,12, yıllık 65,03 artacağı yönündeydi. Gıda enflasyonu yüzde 72,01 oldu. Üretici fiyatları ise aylık 1,14, yıllık ÜFE yüzde 44,22 arttı... Üretici fiyatlarının düşmesi maliyetlerin azaldığını gösteriyor. Yani üretici tüketiciye fiyatı artır değil tam tersi düşür, diyor. Peki o zaman suçlu kim? Haksız fiyat artışları olduğunu herkes kabul ediyor. Ceza yağıyor, ama bana mısın denmiyor…

 

Size çarpıcı bir örnek vereyim. Gıda fiyatları küresel düzeyde 2,5 yılın en düşük seviyesine gerilerken Türkiye’de Eylül 2020’den bu yana 40 aydır aralıksız yükseliyor. Vatandaş 3 yıldan beri resmen soyuluyor! Asıl problem nedir? Ürünün tüketiciye ulaştırılmasındaki aksaklık. Aracılar bir türlü ortadan kaldırılamıyor. Göz göre göre, deveyi havuduyla yutuyorlar, kimse bir şey yapamıyor!

Üretici fiyatı düşük tüketici fiyatı çok yüksek. Bu makas kasten kapanmadığı için de hep gıda enflasyonu yaşıyoruz. Sabit gelirliler perişan oluyor. Yahu çıksın şu Hal Kanunu… Devlet ürün kooperatifi kursun. Üretici sadece bu kooperatife malını satsın ve parasını derhal alsın… Çiftçiye avans verilsin. Marketlerin tarladan ürün alması yasaklansın. Hal’ler kamu kontrolüne geçsin... Pazarcı da market de ürününü buradan tedarik etsin... Bakın o zaman fiyatlarla birlikte enflasyon nasıl düşüyor görün...

Bu sorunu çözün fırsatçıları meydandan kovun, vatandaş bir “oh” desin. Yeter gari…

 

İngiltere merkezli dev banka HSBC, 'Türk lirası için yeni dönem' başlıklı raporunda, doların Türk lirası karşısında yavaş şekilde artmasını ve 2024 yılı sonunda 33 TL olmasını bekliyor. Deutsche Bank’ta 2024 sonunda dolar 36 lira olacak demişti. İki bankanın da kur artışı %21 ve %22 ile %42lik beklenen enflasyonun yaklaşık 10 puan altında kalacak. 2024’te kurlar artacak diye bekleyenler avucunu yalayacak!..

 

Türkiye’de pozitif faize geçildi. Açıklanan enflasyon geçmişe ait. Seçim ekonomisi kesinlikle yapılmayacak. Yurt dışından gelen yoğun fon girişiyle birlikte Türk lirasında şubat ayı ile birlikte aşırı değerlenme başlayacak... Merkez Bankası kurlardaki sert düşüşü önlemek için piyasadan döviz alımını arttıracak. Bankalar topladıkları yüksek mevduatı krediye dönüştüremiyor. İlk defa TL mevduatlar TL kredileri aştı. Ellerinde büyük para bloku kaldı. Bir süre sonra faizleri aşağı çekmek zorunda kalacaklar. Enflasyon aylık yüzde 3’lük gerçekleşmelerin altında kalırsa Merkez Bankası yıl sonu %42’lik TÜFE hedefini çok rahat tutturacak.

 

Buradan çıkan sonuç şu: İş dünyası kesinlikle kur endişesine kapılmadan yatırım ve üretimlerini gerçekleştirecek… Merkez Bankasının rezervleri 13 hafta aradan sonra ilk defa 4,4 milyar dolar azaldı, 141 milyar dolara geriledi. Bunun sebebi, bankalarla yapılan swap (döviz takas) işlem hacminin 4 milyar dolar azalması. Ayrıca Hazine 2 milyar dolarlık Eurobond ödemesi yaptı. İhracat gelirlerinin merkez bankasına satış zorunluluğu rezervlere destek veriyor. Merak etmeyin ocak sonunda 150 milyar doları aşarız…