Türkiye Gazetesi E-Gazete
Arama
Kaydet
a- | +A
İki M: "Müthiş" ve "Muhteşem"!. Galatasaray''ın Arsenal''i geçip UEFA Kupası''nı almasına haklı tepkimizi; "Müthiş!. Muhteşem!." Galatasaray''ın Arsenal''i geçip UEFA Kupası''nı almasına "olması gereken" tepkimiz; "Normal!." Benim tepkim ise; "müthiş ve muhteşem bir normal!." Evet, ben "tasa" yarı finalde, "Galatasaray - Leeds eşleştiğinden beri" söyleyip geldim, yazıp geldim: "Bu iki takım erken finali oynayacak, turu geçen kupayı alır!." "Futbol yönünden dayandığı sebep" şuydu: "Galatasaray da, Leeds de takım oyunu olarak, takım olmak vasıflarıyla itibariyle", bir yıldızlar topluluğu olan Arsenal''den üstündüler!. "Futbolun normal seyrine etki edecek anormallikler olmaz ise", Kupa''nın, "finale kadar gelerek gücünü ispatlamış iki takımdan" elbette ki "daha çok takım olana gideceğini, gitmesi gerektiğini" ortaya koyan bir mantıktı bu!. Ve "nitekim", bu mantığın "doğru olduğu", Kopenhag''daki 120 dakikada apaçık ortaya çıktı!. "Maç istatistikleri", top hakimiyetinden, rakip kaleye atılan tehlikeli şutlara, kornerlere, girilen gol pozisyonlarına kadar, "takım olan" Galatasaray''ın, "şöhretler karması olan" Arsenal''den üstün olduğunu gösteriyordu! Üstelik, "futbolun normal seyrine tesir edecek" anormal gelişmelerin de "Galatasaray aleyhine olmasına rağmen!." Galatasaray''ın sakatlar mangası haline gelmesine, takımın yarısının "sarı kartlı olarak oynama baskısıyla karşı karşıya kalmasına", Hagi gibi "enternasyonel bir yıldızın" hiç beklenmedik bir anda "kırmızı kart görerek" takımını 10 kişi bırakmasına rağmen!. İşte, "sonucu", benim için "müthiş ve muhteşem bir normal" hale getiren zafer tablosu buydu!. Elbette coşkuyla, mutlulukla doluyum!. Elbette ki, "Popescu''nun son penaltısıyla" mest oldum!. Elbette zaman zaman "acaba rüyada mıyım?" diye sordum!. Elbette "bu müthiş ve muhteşem başarıya imza atan" Terim''i yardımcılarını ve futbolcularını Dünya''nın dört bir yanındaki milyonlarca Türk gibi "alınlarından öpüyorum!." Elbette ki, "Galatasaray''ın başındaki yönetim zihniyetinden kaynaklanan" her türlü "olumsuz faktöre ve bunalıma rağmen" sezona başlarken "olacak" denildiğinde "inanılmayacak" olan bu "mutlu sona ulaşan" kahramanların başarılarını "tarif edecek" kelimeleri ve cümleleri bulmak ve yazmak çok güç!. Ama bir şey var. "İnanmak!." Bir şey daha var: "Takım olmak!." İşte bütün mesele!. Elbette ki, Terim, Shakespeare''in Danimarkalı prensi Hamlet değildi!. Ama "olmak ya da olmamak" tiradının cevabını, hem de "Shakespeare''in torunlarına", Hamlet''in yaşadığı tarihi şatonun çok yakınındaki Parken Stadı''ndan "inanmanın ve takım olmanın dersi ile beraber" verirken dosta düşmana ve bütün Dünya''ya ilân ettiler! "İşte bütün mesele!." Şimdi sıra geldi, "Galatasaray''daki meseleye!." Böyle bir dönemde "futbolculara alacaklarını ödemeyen" sarı - kırmızılı kulübü "maç biletlerini karaborsada satıyorlar" görüntüsü içinde, UEFA''ya şikayet edilecek bir duruma düşüren, final maçı öncesinde "söz verildiği halde", futbolcularına "ikinci bileti bile çok gören" bir yönetim zihniyetiyle, Galatasaray ne yapacak? Haftalar öncesi yazmıştım: "Altını çizin, Terim gidecek ve takım darmadağın olacak!." İşte o noktaya geldik!. Adeta "Şhakespeare''in Hamlet''ini oynayan bir Başkan", elinde "Galatasaray", sahnede konuşuyor: "Olmak ya da olmamak, işte bütün mesele!." Dikkat ediniz Galatasaraylılar; "perde inmek üzere!."
ÖNE ÇIKANLAR