Başkan da, hoca da, futbolcular da sorumlu!..

Sesli Dinle
A -
A +

Yooo… Kimse öyle “hakemdi, penaltıyı vermedi, golü saymadı” falan filan gibi bahanelerin arkasına girmesin… Evet, bunlar oldu; ama “bunlara rağmen, Trabzonspor, Basel’i güle oynaya yenip” ülkeye dönmeliydi…

 

“Çok iyi oynamamasına rağmen maçın istatistikleri net olarak gösteriyor ki, bordo mavililer rakibini ezdi… O istatistikler ortada iken, “hakemi sorgulamak???”; vah ki, ne vah!...
Dahası da var; Trabzonspor, Basel’i Trabzon’dan o coşkun havada, “1-0 ile” mi göndermeliydi?..

 

İşte, “o istatistikler ortada iken ‘sorgulanan hakemin verdiği penaltıya rağmen” bir tanecik bile gol atamazsan, o istatistiklere rağmen, “rakibinden 2 gol yersen”, ortaya çıkan “acı” tablo ortada… UEFA liglerinde uygulanacak yeni sistemine göre, “alınacak, alınmaya devam edilecek her puanın ‘hayati önemi’ varken” o kadronla, o hocanla “şampiyonlar Ligi ile girdiğin “Avrupa kupaları yolculuğunu en sondaki Konferans Ligi’nde bile yarı yolda sonlandırırsan”, insana sorarlar; “Hakem mi?..”

 

Dahası, taa 22 Ağustos 2019’dan beri “Avrupa kupalarında oynadığın deplasmanlarda ‘galibiyet’ alamamışsan” sormak gerek; “Hakem mi?..”

 

Burada durup, düşünmeliyiz ki; Başkan da, Hoca da, futbolcuların “sorumluluktaki paylarının yanında” çok açık olarak görülüyor ki; “Hakemin / hakemlerin payı” devede kulak!..

 

Evet… 2024-25 sezonunda Avrupa kupalarında “36’lı grup sistemi” başlayacak. Şampiyonlar Ligi’nde “Türkiye şampiyonunun ‘doğrudan’ yer alması” için 14 - Çekya; 29,050 puan (Takımı kalmadı), 13 - İsviçre: 29,175 puan (1 takımı var), 12 - Türkiye: 31,100 puan (3 takımı var), 11 - Sırbistan: 31,875 puan (Takımı kalmadı), 10 - Avusturya: 33,600 (Takımı kalmadı) arasındaki nefes kesen yarışta alınacak her puan altın değerinde. Hedef 10’uncu basamağa ulaşmak. Trabzonspor Basel’e elenmese, kendisi devam edecek, İsviçre’nin de “devam eden takımı kalmayacak” ve yarışı kaybedecekti.

 

Trabzonspor bu fırsatı kaçırdı, Türkiye de “hayati puanlar” kaybetti. 

 

Şimdi Fenerbahçe, Sivasspor ve Başakşehir’e “büyük sorumluluk düşüyor”; Konferans Ligi’nde “33 puanlı Avusturya’nın üzerine çıkacak kadar” puan toplamak; 6 galibiyet yeterli olacak!..

 

Geçtiğimiz sezon UEFA sıralamasında 20’nci sırada kalan Türkiye’nin bu sezonki şampiyonu, Şampiyonlar Ligi’nde gruplara kalabilmek için tam dört eleme turu, Türkiye Kupası şampiyonu, Süper Lig ikinci ve üçüncüsü UEFA Konferans Ligi’nde gruplar için üç farklı eleme oynamak zorundalar. 10’uncu sıraya erişemezsek bu “acı tablo” 2023-24 sezonunda da devam edecek.

Unuttuğumuz efsane!..

Vefat haberini duyunca, içim “cız” etti… Haksızlık ettiğimiz, “unutarak” nankörlük ettiğimiz bir efsane idi o; Ahmet Suat Özyazıcı… Türk futbolunda “en büyükler” olarak hep “Fatih Terim / Mustafa Denizci / Şenol Güneş” deriz ve yazıp dururuz.
Hâlbuki “Türk futbolunda 3 Büyükler hegemonyasını yıkan, Anadolu takımlarının hedef ufkunu yeniden düzenleyen ve de takımı Trabzonspor’u ‘4’üncü büyük’ yaparak, alınmadık kupa bırakmayan” bir Hoca vardı ki… 
İşte onu, Ahmet Suat Özyazıcı’yı “en büyükler içinde saymamanın, yazmamanın, konuşmamanın ağırlığını ve acısını ‘kendi adıma’ aynaya bakarak ve ‘o aynada hesabını vererek” yüreğimde hissettim…
Mekânı cennet olsun, nurlar içinde yatsın!..

Kara lekenin sorumluları!..

Hasılatı depremzedelere verilecek Kocaelispor - Sakaryaspor maçının sonunda saha içinde ve tribünlerde olanları “insanlık tartısında tartarsak” sonucu, ülkemiz adına “kapkara bir lekeyi” ortaya koyuyor!..
Bu lekenin sorumluları “sadece o gün o saatte o stadın sahasında ve tribünlerinde olanlar” değildir.
“Sporda şiddet suçları için çıkarılan 6222 sayılı özel kanunu” bu güne kadar doğru dürüst uygulamayan, “tozlu raflarda eskiten” yöneticilerin, savcıların, hakimlerin ve de “bu idari ve hukuki zafiyetin üzerine doğru dürüst gitmeyerek sorumluluklarını yerine getirmeyenlerden hesap sormayan” biz gazetecilerin, spor yazar ve yorumcularının da sorumluluktaki payları” büyüktür!..
Ve de bu olay, işte bu yüzden, göreceğiz ki, “sonuncu olarak” da kalmayacaktır!..

Şaka!..

Dün gazetemizin web sitesinde yer alan “TFFHGD ne demek ve neden var?” başlıklı yazıma “emekli” bir hakemimizden cevap geldi; “TFFHGD ‘Türkiye Faal Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri Derneği’ demek ve de ‘Sayın Abdurrahman Arıcı’ya başkanlık etiketi olmak için’ var!..”

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.