Bazı futbol yorumcularının ‘Osimhen’e o paralar verilmez, transfer edilmesi düşünülen falancaya da o para verilmemeli gibi sözlerine sakın kulak asmayın…
Galatasaray, Türkiye Kupası’nı aldı, Süper Lig şampiyonu oldu… Yüz binlerce taraftarıyla “gösterişli kutlamalar” yaptı ve… 25. şampiyonlukla “5. yıldızı” taktı…
Bana bile, “5 yıldızlı tişörtü” aldırdı…
“Bana bile”; rahmetli kardeşim Hıncal Uluç’un İstanbul’da spor yazarları tribününe “sarı kırmızılı atkı (kaşkol) ile girmesinden beri, hep düşünmüşümdür; “Spor yazanlar, kulüpçülükte ne kadar ileri gidebilirler?..”
“5 yıldızlı tişörtü” Urla’daki evimin bahçesinde giyerken, kendimi sorguluyorum; “Doğru mu yapıyorsun?..”
Cevabım; “Doğru yapıyorum, evimin bahçesinde de bunu yapmasam, kendime nasıl ‘Galatasaraylıyım’ diyebilirim?” oluyor!..
1942 yıllında Kilis’te rahmetli dedem müftü Muharrem Erginbilgiç’in evinin avlusunda futbol topuyla beni tanıştıran Hayati dayımın “Galatasaraylı olacaksın” sözü ile “Galatasaraylı olduğumdan beri, ilk defa “Galatasaray forması giydim” ve de sarı kırmızılı kaşkolü boynuna doladım…
Doğrusu, son çeyrek asırda, Galatasaray’ın hem şampiyonluk, hem yıldız bakımından çok gerisinde kalan Fenerbahçe için de üzgün olduğumu yazmalıyım.
Zira “beni ‘spor yazanlar arasına sokan” Necati Bilgiç de dayımdı ve de “Fenerbahçeliliği ile” ünlüydü…
Dursun Başkan kutluyorum son konuşmanızı…
Ali Sami Yen ve arkadaşlarının “yabancıları yenmek için kurdukları” Galatasaray’ın “yeni sezon için” hedefinin “Avrupa olduğunu” söylerken, TV başında dinliyordum, sizi…
Ve de, “yabancı yenecek bir kadroyu kurmak için” atılacak adımların müjdesini de “Osimhen’i bırakmak istemiyoruz” diyerek verdiniz…
“Bazı” futbol yorumcularının “Osimhen’e o paralar verilmez, transfer edilmesi düşünülen falancaya da o para verilmemeli” gibi, “Şampiyonlar Ligi için gerekli kadronun kurulmasını engelleme kampanyası açan” bu yorumculara da, bir sorum var; “Kuzum, sizler Fenerbahçeli misiniz?..”
“Güya” Galatasaray’ı düşünüyorlarmış; gülüyorum…
“Büyük takım, büyük kulüp olmak için ‘büyük düşünmenin gerektiğini’ ve de bu düşünülenlerin yapılmasının gerektiğini” anlayamayanlara da bir paragraflık sözüm var…
Şampiyonlar Ligi’nde grup maçlarında gelecek gişe hasılatlarından, puan ödüllerine, Galatasaray marketlerde “5 yıldızlı tişörtler, kaşkoller başta, rozetlere, saatlere kadar varacak ürünlerden gelecek” paraların hesabını yapamayanlar, “Galatasaray’ın hedefini” anlamamakta kararlı görünüyorlar; yazıklar olsun onlara!..
Devam, “büyük kulübün” büyük başkanı, hedef yolculuğunuzda başarılar!..