Galatasaraylılara soruyorum; "UEFA Avrupa Ligi'nde son sekize kalmak mı, yoksa Türkiye'de iki kupanın final haftalarında sahalara "dinlenmiş olarak çıkmak" mı sizce daha önemlidir?
Ben bu satırları yazarken, maça 10 saat var… Galatasaray, "bu kadrosu ile" Şampiyonlar Ligi'nde "Kopenhag'ı yenemeyerek elenip, UEFA Avrupa Ligi son 16 turu mücadelesinde Çekya Ligi lideri Sparta Prag ile İstanbul'da oynayacak…
Spor yazan bir gazeteci olarak "Ne olabilir" diye düşünüyorum.
Dahası "Galatasaray ile tanışıklığı" var… İkisi Şampiyonlar Ligi'nde, ikisi Avrupa Ligi'nde dört defa karşılaşmışlar… Bir defa Galatasaray, iki defa Sparta Prag kazanmış, bir beraberlik var. Bu arada 1995'te oynanan iki maçta Okan Buruk da Galatasaray forması giymiş… Tek galibiyet 2-0 ile 1997'de Şampiyonlar Ligi'nde ve İstanbul'da…
Bir tanışıklık da bugüne gelişte… Galatasaray Şampiyonlar Ligi grubunda Kopenhag'a yenilerek Avrupa Ligi'ne düşerken, Sparta Prag, Şampiyonlar Ligi elemelerinde Kopenhag'a kaybederek, Avrupa Ligi'ne kalmış, grubunda ikinci olarak son 16 turunda Galatasaray'ın rakibi olmuş…
İki takım için de "rakip zor, turu atlamak da zor" görünüyor. Düşünüyorum; "10 saat sonra başlayacak maçta olabilir?.."
Bir "hatta" daha; "turu geçecek bir sonuç" ile de yenebilir…
Ne var ki… Şimdi, "bir spor yazan ve bir gazeteci" kimliğimi çıkarıp, "sarı kırmızıya gönül vermiş" bir T.C. vatandaşı olarak "ne düşündüğümü" yazacağım; "Galatasaray galibiyet alamasa ve Sparta Prag'a elense" çok fazla üzülmeyeceğim…
Yani, her iki kupada da büyük rakibi olan Fenerbahçe, "Konferans Ligi kulvarında zorlu maçlar oynar" iken, Galatasaray dinlenecektir…
Şimdi, Galatasaraylılara soruyorum; "UEFA Avrupa Ligi'nde son sekize kalmak mı, yoksa Türkiye'de iki kupanın final haftalarında sahalara "dinlenmiş olarak çıkmak" mı sizce daha önemlidir?
Maç öncesinde, "sevinç ve üzülme" tartısında "böyle bir tablo" var; okuyucularım bu satırları okurken, acaba bana hak verecekler mi?
Hıncal Uluç asla böyle bir yazı yazmazdı.Kusura bakılmasın yazıyı okuyunca aklıma ilk bu geldi.