Haberi de yazıyorum ki, “gazetelerde okumayanlar, TV’lerden izlemeyenler de okusunlar, öğrensinler, “sporu ne hâle getirdiğimizi” de “bu kaçıncı” oluyor; “üzüntü içinde” görsünler…
İşte “ders almamız gereken” haber:
“İzmir’de oynanan Göztepe-Beşiktaş maçı sonrası Göztepeli iki taraftar grubu arasında silahlı çatışma çıktı.
Henüz belirlenemeyen bir nedenle çıkan tartışma kısa sürede kavgaya dönüştü. Tarafların bıçak ve tabanca kullandığı kavgada M.C.T. (28), M.O. (33), Ö.Y. (36), M.B.E. (23), K.D. (25), G.K. (9) ve E.Ö. (24) tabancayla vurularak yaralandı.
Çevredekilerin durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirmesi üzerine olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Yaralılar, ambulanslarla çevredeki hastanelere kaldırılarak tedavi altına alındı. Ancak durumu ağır olan E.Ö. yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Olayla ilgili toplam 13 şüpheli gözaltına alındı. Ayrıca tedavisi tamamlanan iki yaralı ise taburcu edildi.”
Kavgaya karışan aralarında ölen ve yaralananların da olduğu Göztepe taraftarları 9-36 yaş arasında… Bu acı tablo, spora, futbolumuza, İzmir’imize, Göztepe’mize yakıştı mı? Elbette “hayır”; hem de yüz defa, bin defa hayır!..
Peki, “bu acı tablonun yaşandığı saatlerden beri”, Futbol Federasyonumuz ne yaptı; hiç, hem de koskoca bir hiç!..
“Cesur” Federasyon Başkanımızdan “tık” yok!.. Bir “peki” daha; onca kişi, “tabancalı, bıçaklı” olarak o tribünlere nasıl girdi?..
Neden “kamu” ve “spor” yetkilileri, görevlileri bir soruşturma bile açmadılar?..
“Yetkiler kullanılsa, görevler yerine getirişe” tribüne “öldürücü silahlar” girebilir miydi; o cinayet işlenir miydi?..
Neden “13 şüphelinin gözaltına alınması” ile yetiniliyor; yarın çoğu serbest bırakılacak ve “sadece bir kişi hâkim huzuruna çıkarılacak”; tamam…
Zaten spor medyamız da “gözaltına alınan şüphelilerin ne olduğuna dair “haber devamına” da çoğunlukla yer vermedi. Yani, “olayın unutulması için” elden gelen yapılıyor; ta ki, yeni bir tribün cinayeti olayına kadar!..
Öldürülen gencin ailesi, ana, baba, kardeş, amca, dayı teyze ve halaları, dostları, arkadaşları matem içindeyken, bizler unutmaya ve unutturmaya başlıyoruz…
Bakalım, ağır ceza mahkemesi, bu cinayeti nasıl yargılayacak ve ne ceza verecek?..
Öcal Uluç'un önceki yazıları...