Evet, yazımın başlığının arkasındayım; "Galatasaray bu sezon şampiyon olamaz"; zira işe "Feldkamp bulaştı!.." "Geçen yıl bırakıp gitmeseydi", Galatasaray'ın "şampiyonluk göremeyeceği" Feldkamp!.. Futbolcuları, takımı birbirine katan, küstüren, bitiren Fedkamp!.. "Gene" iş başında; haftalardır antrenman yapılan sahalara girip, Galatasaraylı futbolcuların huzurunu bozan, "sansasyonel haberler uydurmayı seven" bir futbol medyasına bol bol malzeme hazırlayan ve de geçen yıl yaptıkları unutulmamış olan bu "garip" Alman, "yüz bulduğu" Başkan Adnan Polat'tan aldığı cesaretle, her hafta birkaç adım daha öne çıkıyor ve de "Galatasaray Futbol Takımında işler iyi giderken, çelme atmak için" adeta özel gayret sarf ediyor!.. "Bazı konularda" kompleksli olduğu çok açıktı; şimdi buna "Feldkamp başaramadı, Skibbe başardı" korkusu eklendi; Skibbe'nin "başarılı olmaması için" elinden geleni yapıyor!.. Buyurun gazetelerde "bir" haber!.. "İşe gelmeyen her haberi anında yalanlayan" Galatasaray yönetimi, Galatasaray resmi sitesinde günlerdir "Hayır böyle bir şey yok" açıklaması yapmadığına göre, demek ki "haber" doğru; öyle ise okuyalım: "Sabah gazetesinden Yaşar Yalçın'ın haberine göre, Galatasaray'da teknik danışman Feldkamp'ın 'Sivas'ta Lincoln oynamamalı' raporu teknik direktör Skibbe'nin kafasını karıştırdı. Kalli'nin Antalya kampı sırasında da uyardığı Skibbe'yi hafta başında tekrar aradığı ve 'Sivas'ta buzlu ve sert bir zemin olacak. Lincoln'ün yeteneklerini o sahada gösterebilmesi çok zor. Orta sahayı dirençli, çok koşan adamlardan kurmalısın. Rakip fizik gücüyle oynuyor. 90 dakika ayakta kalıyorlar. Servet de büyük bir ihtimalle oynamayacak. Mehmet Topal'ı stopere çekeceksin' dediği öğrenildi. Feldkamp'ın Skibbe'ye orta sahada Barış'ı kullanmasını önerdiği ancak Alman hocanın 'Fikirlerinize saygı duyuyorum fakat Lincoln takımın önemli bir parçası. Sahaya onsuz çıkmayı düşünmüyorum. Sakatlığı geçtiği takdirde on birde sahaya çıkacak' dediği öğrenildi." Kimdir bu Feldkamp ve "çok bir kritik maç öncesi",yakasında "Galatasaray Teknik Direktörü" yazan kişiye nasıl "böyle" talimatlar vermeye kalkışabilir?.. Galatasaray Teknik Direktörü, kimi, ne zaman, nerede oynatacağını bilemeyecek, hava ve saha şartlarını değerlendiremeyecek kadar cahil midir?.. Ve mesela "Skibbe, Lincoln'ü oynaymama kararında olsaydı" ve bu yüzden de "oynatmasaydı", herkes ne diyecek, ne düşünecekti; "Feldkamp talimat verdi, Skibbe de Lincoln'ü oynatmadı!.." O futbolcular, "Feldkamp" adındaki zatın "bu hâle düşürdüğü" bir teknik adama nasıl "saygı" göstereceklerdir?.. Kamuoyu nasıl saygı gösterecektir; spor medyası nasıl saygı gösterecektir ve açık açık soruyorum: Söyler misiniz, mesela "Ben nasıl saygı göstereceğim?.." Ey Adnan Polat'lar, ey Adnan Sezgin'ler, ey Haldun Üstünel'ler ve ey "durumu görüyorsa tabii" Galatasaray Yönetim Kurulu, "bu rezaleti" önleyin; önlemezseniz; işte "bu" başlık arşivlerde duracak: Galatasaray bu sezon şampiyon olamaz!.. >>> Kutluyorum!.. Müthiş!.. Düşünene, yapana, emeği geçene ve de Fenerbahçe Kulübü ile 1907 Derneği'ne helâl olsun!.. "Asr-ı Fener" olayı, vizyonun, büyük düşünmenin, kulüp ve dernek olmanın, dayanışmanın "unutulmayacak" örneği!.. Kitap için yazılacak çok şey var, çok meslektaşım "çok güzel şeyler" yazdılar; şimdilik çoğunlukla "zarf" ile ilgili "görüşleri" okudum, "mazruf" ile ilgili görüşler de "aynı yönde" olursa, demem gerekir ki: Kitab - ı Asr!.. >>> Taraftarlık bile yasaklanıyor!.. "Kendisini eleştirenleri" Fenerbahçe Kulübü'nden atmanın, yönetimden uzaklaştırmanın, Fenerbahçe camiasına "kötü adamlar" olarak göstermenin her yolunu deneyen ve bulan Aziz Yıldırım, işi iyice çığrından çıkardı!.. "Tüzüğü istediği gibi değiştirip", kulüp üyesi olanları "muma çevirmeyi başarmış görünen" Aziz Başkan, bakın son olarak ne yapıyor: İşte "resmi" sitedeki açıklamadan bir pasaj: "... Bu vesile ile belirtmek isteriz ki kendisinin de bir Fenerbahçe taraftarı olduğunu her fırsatta ifade eden Sayın Kızıl, Fenerbahçe ismini ağzına alırken bundan sonra iyi düşünmeli ve hatta kulübümüzün büyük ismini bir daha ağzına almamalıdır. Fenerbahçe ismi Sayın Kızıl'ın kavrayamadığı kadar ağır ve kutsal değerler ifade etmektedir." Gaziantepspor Başkanı İbrahim Kızıl ile "yakında mahkemede hesaplaşacak olan" Aziz Başkan, ona "Fenerbahçe taraftarı olmayı" ve hatta "Fenerbahçe adını ağzına almayı" bile yasaklamaya kalkıyor!.. Ne "demokrat" bir Cumhuriyet şu Fenerbahçe Cumhuriyeti; Başkan'ına, "padişahta bile olmayan" yetkileri vermiş görünüyor; alkışlar!.. >>> Sonuna kadar!.. Yıllardır yazıp geliyoruz; nihayet "kafalara dank etti" ve Kulüpler Birliği - Futbol Federasyonu - RTÜK bir araya gelerek "hafta sonları hakemliği ve hakemleri önce infaz, sonra yok eden" o izansız - insafsız programlara "dur" denilmenin gayreti ve çalışması içine girildi!.. İnşallah "ciddi" bir sonuç çıkar da, "pervasız" sözlerle "insanları çamura bulayan" reyting kurtları susar!.. Aksi hâlde, hakemler biter, ligler gider, olaylar ve şiddet gündeme girer!.. Bu çalışmanın sonuna kadar arkasındayız; cesaret ve tedbir, hakemleri de, ligleri de, tribünleri de "büyük" ölçüde rahatlatacaktır!.. >>> Hatalar devam ediyor!.. Sevgili Uğur Meleke yazmasa, öğrenemeyecektik!.. "Kötü yönetimleri ve hatalı kararları" sebebi ile yerden yere vurduğumuz hakemlere karşılık, "futbolcularda hiç mi, kabahat ve suç yok" konusunda "önemli" bir yazı kaleme alan Meleke, "rakamlarla desteklenen analizine", bir de "olay" eklemiş: "Antalya'daki seminerde yardımcı hakemlerimizden B.Tuncay Akkın'ın, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'a sorduğu soru, tam da bu yaramıza nokta atışı, tam da bu ahlâki arızamıza merhem niteliğindeydi: Akkın, Konya-F.Bahçe maçında kollarını kaldırarak hakemi yanıltan bir gole sebebiyet veren Önder'le konuşup konuşmadığını sordu A.Yıldırım'a... Yıldırım'ın, Akkın'a cevabını duyamadık, zira TFF Başkanı Özgener araya girerek konuyu değiştirdi." Benim sorum sevgili Başkan Mahmut Özgener'e: "Ben Fenerbahçeli değil, Altaylıyım" dediğinizi röportajlarda okuyup duruyoruz, "öyle" diyorsanız, elbette inanırım!.. İyi de, "Aziz Yıldırım'a kalkan olmak" neyin nesi oluyor? "Özgener'i Aziz Yıldırım başkan yaptı" iddialarına "güç kazandırmaya" bilmem ki, hem kendiniz, hem Federasyonunuz bakımından hakkınız var mı?..