Garip bir yönetim!..

A -
A +

Paran vardır: bastırır alırsın!.. Cesaretin vardır; sonuna kadar gidersin!.. İş bilirsin; el attığını halledersin!.. Bugünkü Galatasaray yönetiminde "bunların üçü de yok"; ama Fenerbahçeli yöneticilerin hataları yüzünden kendi kalelerine gol attıkları "Revivo olayı" ile adeta piyangodan çıkarcasına sağladıkları "moral üstünlüğü" kaybetmek için hem de durup dururken "arka arkaya kendi kalelerine attıkları gollerle" yenik duruma düşmek garabeti ise var!.. Rebrov olayında ve son dakikada devreye girmek ne demek? Celal Doğan ile Aziz Yıldırım "el sıkışmışken", gece yarıları Ümit Milli Takımı kampındaki Kemal'i arayıp "aman imza atma" diye baskı yapmak ne demek? Allah aşkına siz fezada mı yaşıyorsunuz? Celal Doğan'ı hiç mi tanımıyorsunuz? O "tamam" dedikten sonra, kim çıkıp da verdiği sözden caydırabilir? Yoksa, onu da "çok İstanbullu yönetici gibi", sık sık verdiği sözü tutmayan, tutamayanlardan mı sanıyorsunuz? Kemal imza atmasa, sanıyor muydunuz ki, Celal Doğan "Fenerbahçe'ye verdiği sözü yiyip", Kemal'i size verecek? "Bile bile lades ile", Kemal olayında "Galatasaray'ı küçük düşürmek" de ne oluyor? Şöyle geriye dönüp bir bakın; transferde "Beşiktaşlı yöneticilerin kendilerine çok güvenmeleri sonucu" son dakikada "nasılsa oldu" diyerek işin peşini bırakmalarının sonucu çözebildiğiniz "Mondragon olayı" hariç, bir tane "başarılı olduğunuz" transfer var mı? Üstelik Mondragon olayını da, "adam sizin kalenizde devleşirken" halletmeyerek o hale getiren ve Galatasaray'a en az beş yüz bin dolar fazla ödeten sizler değil miydiniz? Sizler sadece "kimselerin ciddi olarak talip olmadığı" ya da "Benim takımımda oynayamaz, öyleyse neden açıktan para ödeyeyim" diyerek kapının önüne koyduğu ya da koymak istediği oyuncuları alabilirsiniz; işte o kadar!.. Sezar'ın hakkı Sezar'a, açıkça söylemeliyim; bunu da iyi yapıyorsunuz ve ocak ayında "iyi de oyuncular buldunuz!.." Orada kalmalı ve "haddinizi bilip", bile bile, Galatasaray'ı yaralayacak bir "rekabetin içine" düşmemeli idiniz!.. Ne diyor Aziz Yıldırım "haklı" olarak: "Biz Galatasaray falan dinlemeyiz, ihtiyacımız olan oyuncuyu bastırır parayı alırız, bizle kimse rekabet edemez!.." Buyurun bakalım; nereden yakacaksınız? "Revivo" olayından sonra yazmıştım: "Fenerbahçeliler kendi kalelerine gol attılar ama merak etmesinler Galatasaraylılar kendi kalelerine gol atmakta gecikmezler, zira iki rakım arasında büyük rekabet var!.." İşte aynen öyle oldu ve Galatasaray yönetimi Rebrov olayında da, Kemal olayında da "kendi kalesine gol atmakta gecikmedi!.." "Transferi bilmeyen", üstelik "cesaretsiz", üstelik "parasız" bir yönetim var Galatasaray'da; sarı-kırmızılı taraftarlara Allah sabır versin!.. ocaluluc@beko.net

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.