G.Saray’ı yönetenlere sorularım var!..

Sesli Dinle
A -
A +

Sözü uzatmadan “hemen” sorulara başlayayım; zira Galatasaray’ın “bugünkü ‘en önemli sorunu’ üzerine olacak” bu sorular…

 

Ey Galatasaray Başkanı, Başkan Vekili, 2. Başkanı, Başkan Yardımcıları ve yöneticileri, sizler “holdinglerinizin başına getireceğiniz CEO’lara, şirketlerinizin, marketlerinizin, mağazalarınızın başına getireceğiniz genel müdürlere “maaş olarak ‘asgari ücret’ verdiğiniz” bir kişiyi getirir misiniz?..
“Getirirseniz”, o müessesede çalışanlar, “o CEO’ya, o genel müdüre ne gözle bakarlar” düşünmez misiniz?..

 

“Şirket / Uzmanlık / Değer” eğer “karşılıklı olarak maaşa aksetmemişse”, çalışan çalışmayan “ne düşünecektir” CEO’nuz, genel müdürünüz için?.. Türk spor tarihinin en pahalı kadrosunu kurdunuz, piyasa değeri 250 milyon avroyu aşıyor; peki bu kadronun başına getirdiğiniz Okan Hoca’mızın maaşı ne kadar?..

 

Bugünün tam rakamlarını bilmiyorum, geçen yıl sözleşme yapılınca “”Futbol A Takımı'mızın Teknik Direktörlüğü için, şirketimiz ile Sayın Okan Buruk arasında 2023-2024 sezonu sonuna kadar bir yılı opsiyonlu olmak üzere iki yıllık sözleşme imzalanmıştır.  Buna göre teknik direktörümüze 2022-2023 sezonu için net 17.000.000 TL sezonluk ücret ödemesi yapılacak olup, Şirketimiz tarafından uzatma opsiyonunun kullanılması hâlinde teknik direktörümüze 2023-2024 sezonu için net 20.000.000 TL sezonluk ücret ödemesi yapılacaktır” açıklamasını yapmıştınız.

 

Bu sözleşmede bu sezon başı bir iyileştirme yapıldı mı, bilmiyorum…

 

Ve bu tablo bana şu soruyu sorduruyor; ancak “U21’den ana kadroya yeni gelen bir genç futbolcununki kadar yıllık maaş”; hem de TL cinsinden…  Olur mu?..”

 

İşte bu soru ve bu soruya verilecek cevap, “Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi grubunda ne yapacağı, ne yapabileceği” konusundaki tahminlerin altyapısını oluşturabilir!..

 

Ya Okan Hoca, “o yeri hak etmemiştir”; ya da “hak etmiştir” ama hakkı verilmemektedir!..

 

Bir bakın, rakiplerimiz olan Bayern Münih, Manchester United’ın hocaları ne alıyor; bir de dönüp, “elinizi vicdanınıza koyarak” aynaya bakın; Galatasaray bakımından da, takımınız bakımından da, hocanız bakımından da gerçeği göreceksiniz!.

 

Spor ekranlarında +13 / +18’likler!

 

Türk Ceza Kanunu var, Basın Kanunu var, 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun var, “bu özel kanunu yürütecek cumhuriyet savcıları” var, RTÜK var, izan var, insaf var, vicdan var…

 

Ama bunların hiçbiri, “TV ekranlarında futbol başta spor üzerine damgalanan ve hemen hemen hiçbir sınır tanımayan reyting yarışının kapkara lekelerini” önleyemiyor…

 

Bu yüzden, “+13, hatta +18’lik” sözlerin, açıklamaların, hakaretlerin “eleştiri maskesi altında” hemen hemen her gece “ekranlarda kurulan ‘bazı’ masalara getirilmesi” de bir türlü önlenemiyor!

 

Ve de ne yazık ki, “bu yarış” çoğunlukla “duayen” diye nitelendirilen “tecrübeli, yaşlı yorumcular arasında” cereyan ediyor… “Daha ağır bastıklarını” cümle âleme göstermek için “o dakikada ‘hiçbir elek koymadan’ ağızlarına ve akıllarını ne gelirse, onu söylemekten kaçınmıyorlar”; başhedefler de hakemler ve federasyonların kurulları, sonra futbolcular, sporcular, sonra kulüpler ve yöneticileri…

 

Bu konuda Spor Bakanlığı RTÜK’ü, Adalet Bakanlığı Savcıları ve TV kanallarının yöneticilerini uyarmalıdır; “6222 sayılı kanuna göre görevinizi yapın!..”

 

Bakınız, Süper Lig’in sonlarına doğru “en ufak bir kıvılcım” tribünlerde, stat önlerinde, spor salonlarında “acı tablolar oluşturursa”, bunun vebali, “kışkırtıcılar kadar, kışkırtıcılara ‘müsamaha gösteren’ yetkili ve görevlilerin de omuzlarında” olacaktır!..

 

İnsafsızlar ve hutbe!

 

Kadın Voleybol Millî Takımı'mızın spor tarihimize altın harflerle yazılan büyük zaferini “çirkin ima ve sözlerle gölgelemek isteyenlerden, ‘milyonları üzen’ bazı açıklamalar, yorumlar, sözler” geldi, oradan buradan; insafsızca!

 

Diyanet İşleri Başkanlığı geçen cuma bir hutbe yayınladı, bu insafsızlığı yapanlar iyi okumalı ve ders almalılar…

 

Bakın ne diyor “Sakın incitme canı” başlıklı o hutbe; “Yüce dinimiz İslam’a göre dili, ırkı, rengi, cinsiyeti, mezhebi ve meşrebi ne olursa olsun her insan değerlidir, hürmete layıktır. Ayrıştırmak, ötekileştirmek, dışlamak, hor görüp ayıplamak hayatımızın hiçbir alanında yer bulamaz. Ayrıştırıcı değil, birleştirici olalım. Birlik ve beraberliğimizi, toplumsal barış ve huzurumuzu zedeleyecek her türlü söz, tutum ve davranışla topyekûn mücadele edelim.”

 

Ne demiş atalarımız; “Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az…”

 

Şaka!..

 

Bu kaçıncı 400 bin liralık disiplin cezası Ahmet Nur Çebi Başkan, bu kaçıncı defa?..

 

Art arda Disiplin Kuruluna verilmeni ve dört yüzer bin lira ceza almanı” eleştirdiğin açıklamana da 400 bin TL ceza geldi.

 

Sayın Başkan, ünlü filozof Heraklitos’un “Aynı suda (nehirde) iki defa yıkanılmaz” sözünü hiç mi duymadın; “bu kaçıncı yıkanış?..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.