En son söyleyeceğimi, en başta söyleyeyim de olsun bitsin; “Çarşamba gecesi kâbusunu”, Beşiktaş Başkanı, Beşiktaş Teknik Direktörü ve de “Beşiktaş medyasının ‘onlara toz kondurmayan ve kondurtmayan’ bazı futbol yorumcuları” hak ettiler!..
Bu triumvira, ta geçen sezonun sonlarından beri, “her kötü sonuçta, hakemleri, Merkez Hakem Komitesi’ni, Futbol Federasyonu’nu, hatta Futbol Federasyonu Disiplin Kurulunu ‘sorumluluktan da öte ‘suçlu’ ilan etmekte” yarıştılar!..
Bir defa bile “aynaya bakıp, ‘Acaba bizde, toz kondurmadıklarımızda kusur var mı?’ diye sormadılar; “öz eleştiri” yapmadılar… Camiadan yükselen seslere, tribünlerden gelen tepkilere kulak tıkadılar, hatta “o seslerin sahiplerini bile” suçladılar!..
Eeee… Bu tablo içinde “futbolcu”, hiç “kötü sonuçtaki, başarısızlıktaki payını” üzerine alır mı?
Almazsa ne olur; “A kadrosunun ‘neredeyse’ tamamını ‘mücbir sebepler’ ile kaybetmiş, sahaya ‘zorunlu olarak C kadrosu elemanlarıyla zar zor tamamlanabilen B takımı ile çıkmış’ Adana Demirspor önünde ‘Beşiktaş tarihine çok acı cümlelerle yazılacak ve unutulmayacak’ bir hezimet” ortaya çıkar!..
Ahmet Nur Çebi ve Şenol Güneş ikilisi “el ele” hemen hemen “yarım ayda bir” hem de “özel / resmî toplantılarda kürsülere, ekranlara çıkarak, kameralara konuşarak ‘futbol üzerine, futbol yönetimi üzerine’ herkese ders verme hedefli” konuşmalar yaptılar.
Ne yazık ki, “o derslerde söylediklerinin çoğunun gereğini” kendileri yapmadılar… Bunun sonucu olarak, “bunca transfere rağmen” işte “hazırlık safhasında, Avrupa kupalarında ve Süper Lig’de bunca oynanan özel / resmî maçın sonrasında Beşiktaş futbolunun ‘nerede olduğu’ ortaya çıktı…
Dün sabah “internette ‘Spor Yazarları’ sitesinde, bu maçla ilgili yorumların çoğunu” okudum. “Beşiktaşlı” yorumcular arasında, hâlâ “böyle bir futbol hezimetinin üstünü ‘Gedson’un olmaması ile örtmeye’ çalışan” arkadaşlarımız vardı; Başkan’a ve Hoca’ya “bu yüz kızartıcı hezimetin hesabını sormak” yerine…
Ahmet Nur Çebi, “Çabalama kaptan ben gidemem” görüntüleri içinde, Şenol Hoca’nın “Başkan’ına kalkan olma” gayretleri ile bugünlere geldi.
Beşiktaş’ın, çok yıllar önce Adana Demirspor önünde “10 gollü” bir galibiyeti vardı, çarşamba gecesi, Adana Demirspor da “biraz şanslı ve de forvetleri ‘biraz’ gol beceriklisi olsa idi, 7-8 gollü bir galibiyet” alabilirdi, hem de “B kadrolu takımı” ile…
Şenol Hoca’m, maçtan sonra “Çok kızgınım, dört gollü bir mağlubiyet bizim adımıza utanç verici” diyor ve konuşmanın genelinde “futbolcuları” işaret ediyorsun. Diyemiyorsun ki;” rakibimizin hocası Patrick Kluivert ‘futbol satrancında’ beni mat etti!”
Dahası, maç sonrasında “centilmence rakibini tebrik eden” Salih Uçan’ı soyunma odasına iterek öfkeni ondan çıkarman, sana ve kariyerine yakışmadı. Bilmelisin ki, insanlar (ki, o insanların içinde ben de varım) seni “böyle” tanımıyordu…