Her şey son haftada

Altay''ın "Önce 3 olmazsa 1 puan" G.Saray''ın "olursa 3 puan" için Atatürk Stadı''na çıktıkları bir maçtı... G.Saray''ın şampiyonluğu garantilemek, Altay''ın düşmemek için " yenilmemeleri" gerekiyordu... Ne var ki, maçın hemen başında görüldü ki, sahada topun da , futbolun da hakkını veren tek takım vardı; Altay. Bütün bir maç boyu özellikle sağdan geliştirdikleri ataklarla rakip defansı perişan eden siyah- beyazlılar, kafası Kopenhag''da iskeleti İstanbul''da kalmış bir takımla kendisine gerekli puanı almaya çabalayan G.Saray önünde daha ilk yarıda üç puanı garantileyecek skoru elde edebilirlerdi. Defansı G.Saray''a çok az gol pozisyonu veren Altay''ın bu futbolla kümeye düşmeyi haketmediği çok açıktı. İlk yarıda orta sahası hemen hemen hiç olmayan ve defansı da kanatlardan delik deşik olan sarı-kırmızılıların hiç olmazsa ikinci yarıda biraz toparlanacakları tahmin ediliyordu. Nitekim Fatih''in yerine Mehmet Yozgatlı''yla sahaya çıkan sarı- kırmızılılar bu oyuncunun biraz toparladığı orta sahayla beraberlik golüne yaklaşmaya başladılar. Ne var ki; Altay''ın kontratakları da İzmir''in siyah- beyazlılarına farkı getirecek gol pozisyonlarını sık sık G.Saray kalesine taşıyordu. Bu gol pozisyonlarını bol bol harcayan Altay''ın ileri uç elemanları, maçın 90 dakika kopmamasına sebep oldular. Elbetteki G.Saray''ın büyük eksikleri vardı. Ama bu kadar ağır, bu kadar kötü futbolu Atatürk Stadı''na getirmeleri doğrusu Arsenal maçı öncesi pek hayra alamet değildi. G.Saray''ın B.Hakan''ın kafa şutunun üst direkten dönmesiyle üç puanı bıraktığı ve şampiyonluk turu atamadığı maçın sonrasında sarı-kırmızılılardan üç puanı hakkıyla alan Altaylılar''ın sevinçleri görülmeye değerdi. Bu mutluluk tablosunun gelecek hafta da devam etmesi, tribünlerdeki binlerce İzmirlinin son dileğiydi. Metin Tokat maçı büyük hata yapmadan tamamladı Şimdi gözler son haftada. Altay düşmemek, G.Saray şampiyonluk için oynayacak.