"Hırsız" kim?

A -
A +

Olmadı Hagi; hem de hiç olmadı!.. Bir insan, hele senin gibi bir insan, bir ülkede, bir camiada "kendisine duyulan hayranlık ve sevgi selini" bu kadar kolay ve hovardaca harcamamalıydı!.. "Gergin" olabilirsin; "öfkeli" olabilirsin, "kızgın ve küskün" olabilirsin; bunlar için "bir değil", bin tane sebebin de olabilirdi; ama sen "hocasın", hem de Galatasaray gibi bir kulüpte!.. Herkese, bütün hocalara örnek olacak bir tutum izlemen, hareketlerine çok dikkat etmen, öfkeni, kızgınlığını, kırgınlığını "mazine ve görev yaptığın kulübe yakışacak şekilde" dizginlemen ve "ille de belli edeceksen", senin ve kulübünün seviyesine uyacak tavır ve sözlerle ortaya koyman gerekmez miydi?.. Hâlisane söyleyeyim; seni ne kadar sevdiğimi ve takdir ettiğimi bilirsin!.. Ama, "Ben Galatasaray Kulübü Başkanı olsaydım", bilesin ki; Kayseri'de "seni ve talebelerini kucaklamak için" o soğukta saatlerce bekleyen, sana ve talebelerine "çok sıcak ve samimi bir karşılama töreni yapan" Kayserili taraftarlara "çok ama çok haksız ve çirkin ithamından sonra", evet hem de hemen sonra, "Seni soyunma odasına bile sokmadan" doğruca Romanya'ya "hem de bir daha gelmemek üzere" yollardım!.. Ve "bu tavrım, bu adımım" da, "Galatasaray gibi bir kulübe çok yakışır"; bütün dünyaya da örnek olurdu!.. Dua et ki, Galatasaray'ın başında "benim gibi biri yok"; aksine "her adımını çok düşünerek atan, her sözünü 40 defa yutkunarak söyleyen" bir başkan var!.. Dua et ki, "Galatasaray camiası" artık "manevi değerler üzerinde" eskisi kadar durmuyor ve onun da gözü "sadece başarıda, liglerdeki puan cetvelinde ve skor tabelasında!.." "Çalınmamış" ya, tut ki "çalınmış olsaydı" bile, bir "cep telefonu için" yaptığına bak; her kalabalığın içine "kötü niyetli" bir veya birkaç insan karışmış olabilir ve "hırsızlık yapabilir"; siyasetçilerden, sporculara kadar "çok kişinin" böyle kalabalıklarda neleri çalınmıyor ki!.. Sen, "telefonu ilk çalınan kişi" değildin ve sonuncusu da olmayacaktın!.. Üstelik de "telefonun çalınmamıştı"; paltonun cebinde unutmuştun!.. Nasıl olur da, olmayan "bir hırsızlık olayını" var sayarak; "olsaydı" bile, "seni karşılayan" yüzlerce Galatasaraylı'yı "hırsız" olarak nitelersin?.. Evet, "olsaydı" bile; nasıl nitelersin? Sen, Galatasaraylılar'ın, ondan da öte seni seven milyonlarca Türk'ün kalplerindeki "Hagi sevgisini çaldın!.." Benim "sana olan sevgimi ve saygımı" çaldın!.. "Onun yerini" ağzınla kuş tutsan, bin defa özür dilesen, değil Süper Lig Şampiyonluğu'nu, Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğu'nu da Galatasaray'a getirsen, "dolduramazsın!.." Önce, gencecik futbolcuların önünde, "milli takıma giden oyuncularla ilgili" kırgınlık ve kızgınlık ifade eden "Taktik çalışma yapamıyorum" şikâyetin; ardından Kayseri olayı!.. Gitti gider ve "kırılan kalpler tamir olmaz!.." Bilesin ki; artık "herhangi bir hocasın!.." Benim için bile!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.