Kısıtlama komedisi!..

A -
A +

Hâlâ altyapının, "Süper Lig'de gelen giden yabancı kontenjanına bağlı olduğunu sananlar" ve de "Süper Lig'de yabancı kısıtlamasının yerli futbolcu patlamasına yol açacağını, kulüp takımlarını, milli takımı başarıdan başarıya koşturacak futbolcularla dolduracağını zannedenler" var!..

Doğrusu ya, yıllar ve yıllar önce, "ben de öyle zanneder" ve durup dinlenmeden "bu yönde" yazılar yazardım.
Ne zamana kadar; dünyanın sadece sporda değil, siyasette, idarede, ekonomide, kültürde "nereye gittiğini, neden gittiğini, nasıl gittiğini" anlayana kadar!..
Elbette "yerli malı, yurdun malı" kampanyaları ile, şarkıları ve kutlamaları ile "geçmesi gereken süreler vardır"; yerli malı üretilmesini sağlayacak koruma tedbirlerine gerek de vardır, ama "bu korumanın yasaklamalarla sağlanması dönemi" bitmiş, "uluslararası rekabet dönemi başlamış" ve de "teşvik", koruma süreçlerinin "en önemli unsuru ve şartı" hâline gelmiştir!..
Bütün dünya neredeyse "4-5 parçalı hâle gelirken", dahası "tek dünya olmanın sancılarını yaşarken", spor gibi, uluslararası rekabete ve yarışmalara açılmış evrensel bir "dostluk / barış / yakınlaştırma" arenasında, hâlâ "yerli malı haftaları ilân edip, kutlamaya çalışmak isteyenler" var!..
Peki, "5 yabancı + 0" ile nasıl mücadele edecek Türk takımları Avrupa Kupaları'nda; hem de "Avrupa Kupaları'nda oynatabilirim" diyerek, "tribünde oturtularak küflenen" oyunculara onca para ödemeye devam ederken?..
Yıllarca "Bütün kısıtlamalar kaldırılsın" demiyor muydu, "şimdi UEFA'dan ceza alıp, iki sezon Avrupa'ya gidemeyeceği" ve "kendisi gidemeyince gidecek Türk takımlarının başarılı olamaması için, saçma sapan bir rakamsal formülün Türkiye'de geçerliliğini sürdürmesini isteyen" ve de "yapılması gereken" aklın ve mantığın kabul edeceği bir değişikliği "tek başına" torpilleyen Aziz Yıldırım?..
Basketbolda "yabancı sınırlaması", Basketbol Milli Takımımızı Dünya / Avrupa Şampiyonu mu yaptı; her taraftan "Türk basketbolcusu mu fışkırttı?.."
Türk Basketbol takımları "yabancı kısıtlamasının çok hafiflediği Avrupa Kupalarında final gruplarına çıkarken", "12 dev adam yıllardır 12 cüce adamı neden oynuyor" acaba?..
Bakınız, "alt yapı için" yabancı kısıtlaması "temel şart değildir", alt yapı için ilk şart "teşviktir!.."
Futbol Federasyonu, Basketbol Federasyonu, Voleybol Federasyonu alt yapıyı teşvik için "cazip projeler" üretmeli ve desteklemelidir!..
İşte futbolda ülkenin son yıllarda en anlı şanlı alt yapısını "onca imkânsızlıklara rağmen" Bucaspor gerçekleştirmiştir; şimdi "futbolcusunun paralarını doğru dürüst ödeyemiyor"; "alt yapı teşviki var" mı, "desteği var" mı? O alt yapıdan son 10 yılda Türk futboluna gönderilen futbolcuları say say bitmez"; ama "o tarla sulanmazsa, tohumlar yeşerir mi?.."
Mesela, alt liglerde "alt yapıları ciddi oranlarda maddi olarak desteklemek"; bitmedi, talimata "Maç kadrolarında alt yapıdan yetişen, ikinci / üçüncü liglerde en az üç, Süper Lig'de iki futbolcu olacaktır" şartını koymak, bu şartı ciddi olarak denetlemek, "milli takımda oynayan" futbolcular için, "yetiştirici kulüplere maç başına ciddi miktarda primler vermek!.."
"Garip, mantıksız, kulüp takımlarımızı Avrupa Kupaları'nda rakipleriyle rekabet edemeyecek duruma düşüren" kısıtlamalar yerine, "Süper Lig'deki yabancıların lisans harçlarını arttır" ve de "havuzda toplayacağın bu paralar ile" bulacağın bu ve buna benzer teşvik uygulamalarını hayata geçir!..
Acı gerçek ortada; kulüpler, "kısıtlama sistemiyle, dış piyasada 100 liraya bulacakları futbolcuyu, Türkiye'de 1000 liraya bulacak hâle getirilirlerse", Avrupa ile nasıl rekabet edebilecekler; tribünleri, TV başlarını nasıl dolduracaklar, naklen yayınlardan "bugünkü paraları" nasıl alacaklar; "yerli malı, yurdun malı" marşları söyleyerek mi?..
Avrupa'da "kum gibi Türk futbolcusu yetişiyor"; oralarda "Türk futbolcuları kimlerle rekabet ediyor"; görmüyor musunuz?..
Türk Futbolunu, futbol takımlarını "Avrupa ile rekabetten geri çekecek" kısıtlamalara giderseniz, olacağı bellidir; işte Balkan "eski demir perde" ülkelerinin hâli!..
Üstelik "sporcu kaynağı alt yapı uygulamaları asırlık olduğu halde", nerede basketbolda, futbolda, voleybolda bir zamanlar "Avrupa / Dünya şampiyonluklarının ve finallerinin abonesi olan" o ülkelerin milli ve kulüp takımları?..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.