Jardel ve Boksiç!.. 40 küsür milyon dolar!.. Büyük iş!.. "Gol olarak", giden "Hakan-Arif ikilisini", bir kalemde unutturacak hem de"çok ünlü bir ikili!." Doğrusu, Galatasaray yönetimi çok büyük iş yaptı!. Galatasaray taraftarının, Galatasaray camiasının "ümitsizliğe düşmeye başladığı bir sırada", duyduklarında çok kişinin inanmadığı, inanamadığı "böyle bir transferi gerçekleştiren" Galatasaraylı yöneticilere "sihirbazlar" demek, haksızlık olmaz!. Öyle ya, "meteliğe kurşun atan" ve nerede ise "25 sente muhtaç hale gelmiş olan" bir kulübün "böylesine inanılmaz bir transfer organizasyonundan başarı ile çıkmasını sağlayan" bir yönetime başka hangi "sıfat" yakışır? AIG anlaşması yapılmadı!. TGS skandalı unutulmadı!. "Sporsor" yok!. "Offshore bankalarından bile" kredi bulunamadığı bir zamanda... Ancak "Mesut Yılmaz''ın adaya girmesiyle", 10 milyon dolarlık bir "hatır çekinin kırdırılmasıyla" geçici bir nefes alındığının söylentileriyle avunulduğu bir zeminde... Böyle "çok pahalı" iki transfer, ne ola ki, nasıl ola ki? İşte, şimdi "aklı başında her kişinin" sorduğu soru bu!. "Birden bire meşhur olmak sevdasıyla", çok çirkin sözler söyleyen Fenerbahçeli bir yöneticinin yakıştırmaları bir yana, gerçekten "aklı başında" her kişi "sorduğu bu sorunun cevabını almak istiyor!." Makul ve mantıklı cevabını!.. Mehmet Cansun''un "sponsor yok" ve "Ne var yani 4 yıla bölersek 10''ar milyon dolar düşüyor, bu futbolcular için az bir para.." gibi açıklamaları "düşünen ve bilen insanlar için", onları ikna edecek cevaplar değil!. Aksine "meraklarını daha da arttıracak" cevaplar!. Koca bir yılda Capone ve Marcio için kulüplerine "1.5 milyon doları ödeyemeyen" ve bu sebeple "yabancı ve yerli medyaya malzeme olan" bir yönetimin, şimdi "yılda 10 milyon doları" önemsememesi, neye delâlet ediyor? "Transferde" başka futbolculara para verilmiyor mu? Kulübün başka masrafları yok mu? Kulübün ödemesi gereken "dolar bazında ve yüksek faizli borçları" yok mu? Yoksa... Yoksa... "Borç yiğidin kamçısıdır" ya da "Battı balık yan gider" zihniyetiyle atılan adımlar mı? Stad projesi için "100 milyon dolar bulamayan" ve kulübü çok ciddi bir "polisli - adliyeli - dolandırıcılık iddialı" kişilerle muhatap edecek riskleri bile göze alan bir yönetimin, birinin "sakat olduğuna dair söylentiler ayyuka çıkmış", ötekinin de "Çok güçlü bir - iki takımın dışında çok zayıf takımların fing attığı bir ligde" attığı "çuvalla gol ile" ünlenmiş iki oyuncu için 40 milyon doları gözden çıkarması, acaba Galatasaray Kulübü yönünden ne ifade ediyor? İşte "bu sorular sorulmaya" ve "makûl ve mantıklı" cevapları alınmamaya başlayınca, taraftarın bayram etmesinin karşısına "gerçek Galatasaraylılar''ın" birbirine sorduğu "önemli bir soru" gündeme oturdu: "Quo vadis Galatasaray?" Ekonominin dibe vurduğu bir Türkiye''de, herkesin "tasarruf ve küçülme peşinde koştuğu" bir dönemde, böyle bir adım atmak, doğrusu ya, herkesi şaşkına çevirecek bir teşebbüs! Dileriz, transfer ücretlerinin taksitlerini, primleri ve futbolcuların diğer alacaklarını ödemekte zorlanan, "gecikmeler sebebiyle" futbolcuların isyanı ile karşılaşan Galatasaray, Lidya Kralı Krezüs''ün hazinesini bulmuş olsun! Dileriz, Galatasaray "hesabını, kitabını çok iyi yapmış olsun!" Dileriz, Boksiç sakat olmasın! Dileriz Jardel, "Portekiz''de attığı çuvalla golü", Tükiye''de taşıtacak top toplayıcılar bulsun!.. Dileriz, Galatasaray, Şampiyonlar Ligi''nde başarılı olsun!. Jardel... Boksiç... Müthiş!.. Dileriz, hayali bile "güzel olan" böyle bir transferin "gerçekleşmesi", hayallerindeki büyüyü bozmasın ve "kağıt üzerinde" müthiş görünen bu ikili, "Hakan - Arif ikilisini aratmasın!" Aratırsa? Dileriz, "bu sorunun cevabının aranacağı" ve Galatasaray yönetiminin "hesap vereceği" günler, hiç ama hiç gelmesin! Jardel - Boksiç rüyasını gerçekleştiren Galatasaray yönetimine tebrikler! Doğrusu "şapka çıkarılacak" bir iş yaptılar! Ama.. Soru açık: "Nasıl ve ne pahasına yaptılar?"

