Türkiye Gazetesi E-Gazete
Arama
Kaydet
a- | +A
Biz "nedense" genelde hep aynı yanlışa düşer ve "vur" deyince, "öldürürüz!." Elbette ki; Galatasaray''ın ulaştığı başarı her türlü tebrike lâyıktır! Elbette ki Galatasaray''ın başarısı "birilerinin dediğinin aksine", boksta, güreşte, halterde, şunda, bunda alınan ve bugüne kadar alınagelmiş "Avrupa şampiyonluklarıyla aynı kefeye konup, tartılamaz!." Elbette ki, "Galatasaray''ın başarısı", bazılarının dediği gibi, "Efendim, asgari ücret şu kadar, deprem felaketine uğrayan bu kadar" kıyaslamalarıyla "duygu sömürüsü terazisinde değerlendirilemez!." Amma... Doğru ve açık olan "bir gerçek" var: "Böyle bir başarıya ödül verilebilir ve verilmelidir de!.. Ama bu ödül, Faruk Süren yönetimi savurganlığının ve hesap bilmezliğinin bedelini devlete ve dolayısıyle Türk insanına ödetmek olmamalıdır! Ol - ma - ma - lı - dır!." Ödül, "ödül gibi" olmalıdır; "Galatasaray''ın borçlarını kapatacak kredileri toptan ve bağış olarak kulübe vermek değil!." Bunun mantığı da yoktur, adaleti de!. Galatasaray yönetimi, "Galatasaray''ı böyle bir borç batağına düşürecek!." Sonra da, "Devlet", bu borcu kapatacak bir parayı, ödül adı altında Galatasaray''a verecek", böyle şey olur mu? Bu "Galatasaray''ı ödüllendirmek" mi oluyor, yoksa, "hesap bilmeyen" bir yönetimi "bu yöndeki bütün günahlarından arındırmak operasyonu mu?" Herşey bir yana!. "Böyle yüksek bir ödülü (!) kafasına koyarak" transfer ayına girecek olan bir Galatasaray ile, "diğer" kulüpler arasında "adil bir yarışın olması" nasıl mümkün olabilir; hey yüce Allahım, sen bunlara bir akıl fikir vermez misin? Ülke "serbest piyasa ekonomisini" kabul etmişken, siyasette de, ticarette de, düşüncede de "liberalizmin ön saflarına geçme yarışına girilmişken", devlet desteğiyle "transfer ayına soyundurulacak" bir Türk kulübünü düşünmek bile istemiyorum!. Yoksa "Galatasaray", şimdi de "Devlet Kulübü" mü yapılmak isteniyor? Galatasaray yönetimi, böyle bir kulübü, böyle bir takımı, "böyle bir başarıyı" dünyanın "pek çok kulübünün yaptığı ve de başarılı olduğu organizasyonların aksine", paraya tahvil edebilmek için "parmağını oynatmayacak", ama devlet "böyle bir yönetimin cebine, borçlarını kapatması için" 25-50 milyar dolar gibi bir parayı koyacak; öyle mi? İşte sevgili kardeşim Hıncal Uluç, maçın hemen ertesinde "kulübe para getirecek" bir "ticari örneği" yazıverdi! Aynı gün, bir zamanların Tercüman''ında İzmir''de benimle beraber çalışmış ve "teknik amirlik yapmış", sonra da "şimdi söyleyeceğim işleri yaparak geçinen" sevgili Nejat Dokuoğlu telefon etti: "Öcal ağabey, neden Galatasaray yönetimi UEFA Kupası''nın küçük maketlerini, anahtarlarını yaptırarak taraftarına satmıyor? Hatta altınını, gümüşünü, bronzunu yaptırıp, şampiyon olan takımın resmini de taşıyan kupa maketini bronzu 10, gümüşü 100, altını 1000 dolardan, anahtarlıkları da 1 milyon, 10 milyon, 100 milyon liradan satabilir!. Ülkede herkes Galatasaraylı oldu, peynir ekmek gibi satılır ve tarihi bir başarının hatırasına, kesesine göre sahip olmak, artı Galatasaray''a destek olmak için" yarışır!. Galatasaray Kulübü elini çabuk tutmazsa, korsanları piyasaya sürülecektir!. Eğer, gerçekten Türk insanı "Galatasaray''a destek vermek istiyorsa", sevgili Dokuoğlu''nun dediği gibi, "bu hatıraları almak için" yarışacaktır! "Numaralı yaparsın", taklidi de olmaz! İşte asıl soru: "Türk insanı" bu ve benzeri gibi "hatıralık sembollere ilgi göstermezse", o zaman "bu insanların devletinin Galatasaray''ın kasasına ödül diye o kadar parayı koymaya hakkı olur mu?" Yapılması gereken buydu! Ama "nerde" o yönetim? Gelsin gitsin "bankalardan, off shore bankalardan yüksek faizli krediler", çıksın ortaya "kapatılması çok zor bir borç batağı", sonra da "şeffaflığı konusunda tam bilgimizin olmadığı bir şirkette, Galatasaray''ın nerede ise yarısının satılması" emrivakisi ya da "devletin borçları kapatacak yardımı!." Biliyorum, şimdi diyecekler ki; "İşte biz söylemiştik, bunlar Galatasaray''ın düşmanları!." Yoo!. Galatasaray''ın "asıl dostları" bizleriz!. Zira, Galatasaray''ın "verilen balıklarla yarı aç yarı tok yaşamasını değil, balık tutmayı öğrenerek yaşamasını istiyoruz!."
ÖNE ÇIKANLAR