Bunlar, sadece "bizim insanlarımızı, bizim futbolcularımızı, teknik adamlarımızı doğrudan ilgilendirdiği için", çok yakından izlediğimiz olaylar!. Benzerleri yıllardır, "onlarca, yüzlerce defa tekrarlanıyor!" Neden? İtalya''da "profesyonelliğin gereği yapılıyor" da ondan!. "Milyonlarca doları cebine indiren" futbolcudan ve teknik adamdan istenen ve beklenen "tek şey" var: "Sana ne için bu kadar para verildiyse, onun karşılığını ver!" Yani? "İşini yap arkadaş!. Yaparsan baştacı ederim! Yapmazsan, yandın gitti!." İşte onun için "Dünyanın en kaliteli ligi İtalya''da!. En iyi futbol orada oynanıyor!. En büyük oyuncuların hedefi o ligde oynamak!." Bir de bize bakın!.. Ne durumda olduğumuz, "İtalya''nını en büyük hocalarından" Scala tarafından bakın nasıl ortaya konuyor: "Bir bakıma bende de kabahat var. Size hep olumlu davrandım. İşi baştan gevşek tuttum. Ancak artık rolüm değişecek. Şimdi benim öbür yüzümü de göreceksiniz. Disipline uymayanların gözünün yaşına bakmayacağım. BURASI BAKIM YURDU DEĞİL, HEPİNİZ TÜRKİYE''NİN EN ÇOK TRANSFER ÜCRETİNE İMZA ATAN OYUNCULARISINIZ!" 35 yaşında bunca tekmeye ve bunca hırsına rağmen Hagi "adaleleriden ve ön-yan bağlarından sakatlanmıyorsa, lifleri atmıyorsa", sebep ortadadır ve "sevgili Turgay Renklikurt hocam" hemen hemen her 3 yazısının birinde "gerçeği" haykırmaktadır!. Hem de ne haykırış; "Profesyonelliğe de, bilime de, adalelerine de ihanet ediyorlar, özel hayatlarına dikkat etmiyorlar, kendilerine bakmıyorlar!." Biz yazıp "hesap sorduğumuzda", eleştirdiğimizde "Dibek dövücülerin hınk deyicileri", spor sayfalarında, "gezip dolaştıkları" TV ekranlarında "gerçeklerin üzerini örtmek için", spora da bilime de, spor yazarlığına da "durmadan taklalar attırıp", adeta "sahibinin sesi" rolüne soyunuyorlar!. "Tıpkı geçen yıllarda Fatih Terim''in arkasına saklandıkları gibi", bu defa Hagi-Jardel ikilisinin arkasına saklanıp "Dibek dövücülerini savunmak için" her yola başvuruyorlar! "Düzelir gibi olan" takım için "destanlar yazarken", Taffarel''i geçip kaleye girmekte olan "yüzde yüz iki golün" Gençlerbirlikli oyuncular tarafından çizgiden çıkarıldığını, kırmızı-siyahlı ekibin sahaya "PAF takviyeli çıktığını" unutuyolar!. Tıpkı "5-1''lik sonuca bakıp", Beşiktaş''ın Ankaragücü maçında ortaya çıkan büyük zaaflarını görmezlikten gelenlerin, Beşiktaş''a verdikleri zarar gibi, kendilerinin de Galatasaray''a zarar vereceklerini hiç düşünmüyorlar! Tıpkı, "Açık bir faulle atılan bir golün üzerine kazanılan Antalya maçı ile", Fenerbahçe''deki gerçekleri örtme gayretleri gibi! "Bizler böyle yaptıkça", elbette ligimiz Avrupa''da "başaltında kalmaya"devam edecek; bizler de "başüstündeki liglere olan özlemimizi yazmayı" sürdüreceğiz!. Adam Lippi''nin gözünün yaşına bakmıyor, biz Lucescu''yu "baştacı etme savaşı için" adeta TV cepheleri açıyoruz! Neden?. Sebep açık; "Onlar profesyonel, biz amatörüz! Onlarda akıl ve mantık, bizde duygular konuşuyor!" Sidney Olimpiyatı''ndaki rezaletlerin altında da bu gerçek yatmıyor mu? İtalya örneğinden alacağımız çok ders var!. Tabii, "bu dersi alacak kafamız varsa!."

